Ağustos ayının son günlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun zamandan beri beklenilen Karadağ ziyaretini gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadağ ziyareti ile ilgili olarak yıllardır İstanbul’da şimdi de Balıkesir’de Karadağ Fahri Konsolosluğu’nu yapmakta olan Dr. Akkan Suver’le Karadağ gezisi üzerine bir sohbet yaptık.
–Sayın Suver, öncelikle gezi hakkında neler söylemek istersiniz?
Değişik zaman periyodlarında karşılıklı yapılan bütün hazırlıklara ve isteklere rağmen, gelişen beklenmedik şartlar ve son iki yıldır süregelmekte olan pandemi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayata geçirilemeyen Karadağ ziyareti, geride bıraktığımız ağustos ayının son günlerinde gerçekleşti. Karadağ’ın önceki Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic zamanında planlanan bu Karadağ ziyareti, Karadağ’ın şimdiki Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic tarafından da Antalya Toplantısında Cumhurbaşkanımıza hatırlatılmış, Kırım Platformu toplantısında bir araya gelen Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile Karadağ Dışişleri Bakanı Djordje Radulovic’in yaptığı görüşmede de ziyarete son şekli verilmişti.
-Türkiye Karadağ ekonomik ve sosyal ilişkileri hakkında neler söylemek istersiniz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadağ ziyareti ile her iki ülke arasında mevcut bulunan alt yapı, ulaşım, enerji, turizm ve gıda alanlarında yeni fırsatlar yaratması siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmesi beklenmektedir. Gene Türkiye’nin TİKA aracılığıyla bugüne kadar sağlık, kültür ve eğitim alanlarında 399 civarında projeyi ve Bar şehrinde bulunan Selimiye Camii ile İslam Kültür Merkezi’ni Karadağ’da hayata geçirdiğini ve 400’den fazla Karadağlı genci Türkiye’de okuttuğu gerçeğinden yola çıkarsak, gerçekleşen bu ziyaretle her iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin bundan böyle daha da derinleşeceği muhtemeldir.
-Karadağ’ın AB üyeliği neredeyse gerçekleşmek üzere. Bu konuda AB, Karadağ ve Türkiye ilişkileri konusunu nasıl değerlendirmektesiniz?
Söz konusu ziyaret AB ile ilişkiler açısından da Türkiye için çok önemlidir. Zira Karadağ’ın AB üyelik süreci hemen hemen tamamlanmak üzeredir. AB’nin Karadağ ile 33 fasılın 32’sini açtığını, bu sene de son fasıl görüşmelerinin başlayacağı bilinmektedir. Balkan coğrafyasını bir bütün olarak kabul edersek, AB’nin genişleme politikasında yaşanan duraklama döneminde, Türkiye’nin AB ilişkilerinde, Karadağ ile bulunan ortak noktalarımızın da bu ziyarette yeni bir yol haritası oluşturması beklenebilir. Zira Balkanlar’da barışın ve istikrarın kalıcı olması, Balkan ülkelerinin AB’ye kabulü ile kendiliğinden oluşacaktır. Kaldı ki, AB’ye üye olacak sıradaki ilk Balkan ülkesinin Karadağ olduğunun bilinci içinde aynı yolda olan Türkiye, Makedonya, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Arnavutluk’un da birlikte hareketine öncülük etmesi Karadağ’a yapılan bu ziyarette mutlaka gündeme getirilmiştir.
-Kosova ile Sırbistan arasında uzun zamandır devam edegelen bir ihtilaf var. Balkan barışı ve istikrarı için Karadağ ve Türkiye bir şeyler yapabilir mi?
Bir ihtilaf olarak Balkanları meşgul etmekte bulunan Belgrat-Priştina ilişkilerinin müspet anlamda bir işbirliğine yönelmesi konusunda Türkiye ile Karadağ ortak bir birliktelikle çözüme giden arabuluculuk ve bir yol haritası oluşturabilirler. Bu ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısında söylediği “Türkiye’nin Balkan ülkelerindeki sorumluluğunun ne denli önemli olduğu” ve “Türkiye’nin tarihten gelen bir sorumluluk içinde olduğu” vurgulamasını, ben önemli buluyorum.
-Ziyareti iş insanlarımız açısından nasıl değerlendirmektesiniz?
Nüfusu 650 bin civarında bulunan Karadağ’da; Türkiye’nin Adria-Port, Tosyalı, Gintaş, Merit gibi uluslararası alanda kabul gören şirketleri çalışmaktadırlar. Karadağ’ın mevcut iki havalimanının da yenilenmesine gene Türk şirketleri talip olmuş bulunmaktadırlar. Önemle belirtmek gerekir ki, ticaret hacmimiz 150 milyon dolara yaklaşırken, Türkiye’nin Karadağ’daki yatırımları 200 milyon dolar civarındadır. Bir başka deyişle Türkiye bugün Karadağ’ın beşinci önemli ekonomik ortağıdır. Halen Karadağ’da kayıtlı 2300 civarında Türk firmasının bulunduğunu da, göz önüne alacak olursak bu ziyaretin oradaki insanlarımız için de ayrı bir değerinin olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce