Rum lider Anastasiadis, müzakere masasına dönmek için masaya iki koşul koydu ve Kıbrıs’ın ana bölünme nedeninin “Türk askeri, garantiler ve müdahale hakları” olduğunu belirtti. Herhalde Anastasiadis, kendinden başka herkesi aptal zannediyor ve bıkmadan usanmadan Kıbrıs konusunun 1974 yılında, Türk Askerinin adaya ayak basmasıyla başladığı yalanını, ciddi ciddi iddia ediyor ve yaymaya çalışıyor. Gerçekte 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen Mutlu Barış Harekatı, 15-22 Ocak 1950 tarihleri arasında yapılan Plebisitin (tek yanlı referandum) ve akabinde Makarios’un Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesine Başpiskopos olarak seçilmesiyle başlattığı Kıbrıs adasının Yunanistan’a katılması (Enosis) hayalinin yarattığı kanlı ve acımasız olayların sonucudur, Kıbrıs sorunun başlangıcı değil. Enosis hayalinin doruk noktasını ise, 1963 yılının sonbaharında Makarios’un, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasında Kıbrıslı Türklere eşit siyasi haklar ve devlet yönetiminde yetki veren 13 adet maddenin iptal edilmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tamamen Rumlar tarafından yönetilmesi isteği oluşturmuştu. 21 Aralık 1963 sabahının erken saatlerinde Rumların, Kıbrıslı Türklere başlattığı münferit ve toplu saldırılar sonrasında adanın fiilen bölünmesi başlamıştı. Türkiye’nin adaya müdahalesinden korkan Makarios, İngilizlerin, adada yaşayan iki halk arasına İngiliz birliklerinin konuşlandırılması teklifini kabul etmiş ve 26 Aralık 1963 günü, İngiliz Üslerinden hareket eden İngiliz Birliği, “Truce Force” Ateşkes Gücü adı altında Lefkoşa’ya ve 27 Aralık 1963 gününden başlamak üzere sokaklarda devriye yapmaya başlamıştı. Durumun ciddiyetini koruması üzerine İngiliz “Ortak Refah İlişkileri” Bakanı Duncan Sandys 28 Aralık günü adaya gelmiş ve hemen “Siyasi İrtibat Komitesi”ni (Political Liaison Committee – PLC) kurarak iki halk arasında bir ateşkes hattı yaratılması çalışmalarını başlatmıştı. Söz konusu Siyasi İrtibat Komitesi, Bakan D. Sandys, Tümgeneral P. Young, İngiliz Hava Kuv. Komt. Sir D. Barnett, İngiliz Y. Komiseri, Türkiye ve Yunanistan Büyükelçileri, Kıbrıs Türk ve Rum delegasyonu ve Kıbrıs’taki Türk ve Yunan alayı komutanlarından oluşmuştu. Toplantı başladıktan sonra Albay William Garbutt’un verdiği harita üzerine çalışılmaya başlanmış ve İstihbarat subayı Albay Michael Perrett-Young’un verdiği silinebilir “Yeşil Yağlı Kalem” ile de müteaddit kereler “Yeşil Hat” çizilmiş ve taraflardan birinin itirazı ile silinerek değiştirilmişti.
ARALIKSIZ 12 SAAT TOPLANTI
Aralıksız 12 saat toplantı yapan komite, 28 Aralık 1963 günü gece yarısına kadar çalışmış ve en sonunda 29 Aralık sabahı saat 04.00’de taraflar bir mutabakata vararak harita üzerinde son kez çizilen “Yeşil Hat”tı kabul etmişlerdi. Tümgeneral Peter Young 30 Aralık 1963 Pazartesi günü sabahı bir basın toplantısı yapılmış ve Tümgeneral P. Young “Yeşil Hat”tı resmen açıklamıştı. Özetle, Kıbrıs adasının bölünmesi, Lefkoşa şehrinin 30 Aralık 1963 günü Türk ve Rum bölgeleri olarak resmen, Siyasi İrtibat Komitesi üyelerinin oy birliği ile aldığı karar sonrasında çizilen Yeşil Hat ile başlamıştı. 1 Ocak 1964 sabahı Dr. Fazıl Küçük ve Makarios barikatların karşılıklı olarak kaldırılması anlaşmasını imzalamışlar. Rumlar barikatları kaldırmayınca da Mağusa, Larnaka, Limasol, Baf ve Girne şehirleri de tarafların kurdukları barikatlarla Türk ve Rum bölgeleri olarak bölünmüştü. Başta Anastasiadis olmak üzere, sanki de bu gerçekleri bilmiyor pozlarındaki Rum siyasilerin adanın 1974 yılında TSK’nın adaya ayak basmasıyla bölündüğü iddiaları gerçekten artık çok gülünç olmakta ve Rumlarla müzakereleri sürdürmenin hiçbir faydası olmayacağı algısını yaratmakta insanların beyinlerinde.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceHABERLER
9 gün önceHABERLER
13 gün önce