"Kırık kalp" sendromu

2 2024 - 06:06

“Kırık kalp” sendromu

(Last Updated On: 23/01/2023)

“Allah sadece kalbi verir, içini sen doldurursun.”

(Şems-i Tebrizi)

            Son yıllarda adı sıklıkla duyulan kırık kalp sendromu, vücut tarafından yoğun strese karşı verilen bir yanıttır. Kalp krizine benzer bulgularla kendini belli eden bu hastalığı.

En yüksek yeterlilik kategorisinin doktoru, Tıp Bilimleri Doktoru, kardiyolog Aidar Sharafeev, kalbin kedere dayanamayacağının doğru olup olmadığı sorusunu yanıtladı.

1990 yılında Hiraru Sato keşfederek Takotsubo Kardiyomiyopatisi olarak adlandırmıştır. Genellikle gergin olan insanlarda hangi hastalıklar görülür “kırık kalp” sendromu gelişebilir. Doktor olumlu cevap verdi ve “kırık kalp” sendromunun veya Takatsubo kardiyomiyopatisinin kalbin şeklinin değiştiği bir durum olduğunu açıkladı. Bu, semptomlarda kalp krizine benzeyen bir saldırıdır- bir kişi aynı acıyı yaşayabilir.

Bu isimlendirme, sendromun geliştiği esnada kalbin sol bölümünün Japon balıkçılarının kullandığı ahtapot avlama kabına benzemesinden gelmektedir. Kırık kalp sendromu ayrıca stres kardiyomiyopatisi ve apikal balon sendromu olarak da adlandırılır. Hastalık tıpkı bir kalp krizi gibi gelişir ve hasta kendini kriz geçiriyormuş gibi hisseder. Bu esnada hastaya ait EKG ölçümleri ve kan değerlerine ilişkin parametreler de kalp krizi bulgularına benzer. Aşırı stres altındaki bireylerde görülme olasılığı daha yüksek olan bu hastalık kalp durmasına kadar gidebilen ciddi sonuçlar doğurabilir.

Kırık kalbin” nedenleri bilinmemektedir, ancak iki teori vardır. İlk teori, şiddetli stresin arka planına karşı, kalbin arterlerinin belirgin bir spazmının meydana geldiğini söylüyor. İkinci teori: Hastalığın temeli, kalbin küçük damarlarının işlevinin ihlalidir. Kırık kalp sendromunun nedeni kesin olarak bilinmese de hastalığın gelişimini tetikleyen faktörler kalbin çalışma düzenine geçici de olsa zarar verebileceği bilinmektedir. Bu hormonun kalbe ne şekilde zarar verdiğine ilişkin mekanizma tam olarak aydınlatılamamış olsa da adrenalin hormonu seviyesini yükselten üzüntü, stres, kötü haber, heyecan gibi durumların kırık kalp sendromunun gelişiminde birincil neden olduğu bilinir. Bunun haricinde kırık kalp sendromunun ortaya çıkmasını tetikleyen diğer potansiyel nedenler şu şekilde sıralanabilir: sevilen bir kişinin beklenmeyen ölüm haberini alma, korkutucu bir hastalık tanısı alma, bir anda fazla miktarda para kazanmak veya kaybetme, aile içi şiddet, ayrılık, boşanma, aldatılma veya terk edilme, geniş bir kitleye açıklama yapmak durumunda olma, işin kaybedilmesi, beklenmeyen sürprizler, şiddetli bir tartışmanın içinde olma, astım krizi, hırsızlık olayları, kaza ve travmalar, geçirilen ciddi ameliyatlar, depresyon ve diğer psikolojik hastalıklar, ileri yaş, epilepsi hastalığı.

Öyle ya da böyle, ancak kardiyomiyopati atağı ile kalbin şekli değişir: tepede, kalp genişler, tahrip edilemez ve çalışmayan bir alan ortaya çıkar. Tabanda, kalp daralır.

Kırık kalp sendromunda belirtiler kalp krizi ile hemen hemen aynıdır. Bu nedenle hastaneye başvurulduğu andan kişiye ait tetkiklerin incelenmesine kadar geçen süreçte kırık kalp sendromu kalp krizi ile karıştırılabilir. Hastalığın en önemli iki belirtisi göğüs ağrısı ve nefes darlığıdır. Göğüste hafif veya şiddetli uzun süreli bir ağrı, kalp krizi veya kırık kalp sendromunun belirtisi olabilir. Bu nedenle ciddiye alınmalı ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Çok hızlı ya da düzensiz kalp atışları, kişiyi derinden etkileyen ve ağır stres oluşturan bir olayın ardından yaşanan nefes darlığı gibi durumlarda vakit kaybedilmeksizin hastaneye gidilmelidir. Bunların haricinde kırık kalp sendromunu işaret eden diğer belirtiler şu şekilde sıralanabilir: sol kolda ve alt bölgesinde ağrı, terleme, kalpte sürekli sıkışma hissi, yorgunluk, huzursuzluk ve stres, vücut hareketlerinde kontrolsüzlük ve dengesizlik, yalnızlık korkusu, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü.

Kardiyolog, bir kardiyomiyopati atağının ölüme yol açabileceğini, ancak bazı durumlarda her şeyin normale döndüğünü ve kalbin normal formuna döndüğünü belirtti. Sharafeev’e göre, “kırık kalp” sendromu kışın daha yaygındır.

“Doğru. Çok zor bir deneyimin veya akut stresin arka planına karşı, “kırık kalp” sendromu veya Takatsubo kardiyomiyopatisi gelişebilir. Kalbin tepesinde, genişlemesi gerçekleşir ve daralmayan ve çalışmayan bir site vardır. Kalp her zamanki şeklini değiştirir, üstte genişler ve tabanda bir darboğaz gibi daralır,” diye açıkladı doktor.

Hala bir gizem olan kırık kalp sendromu hakkında çok fazla şey bilmemize rağmen gidişatının ne olabileceği hakkında daha fazla şey biliyoruz. İşte bazı ilginç gerçekler:

Kırık kalp sendromu olan kişilerin yaklaşık yüzde 90’ı çoğunlukla menopoz sonrası olanlarda kadındır. Ancak bildirilen yaşları 10 ile 90 yıl arasındadır.

Tanısının kesinleşmesi için kalp fonksiyonlarının iyileşmesi gerekir. Ancak iyileşme süresi saatler ile aylar arasında değişebilir.

Kırık kalp sendromu olanların bunu tekrar yaşama riski yüzde 10 civarındadır.

Kırık kalp sendromu ölümcül olabilir. Ancak eğer kişi ilk ataktan kurtulursa uzun vadeli gidişi sanki hiç olmamış gibi düşüktür.

Kırık kalp sendromu için tek bir tedavi yöntemi bulunmaz. Genellikle kalp krizindeki gibidir. Bu sendromu yaşayan hastalarda kalp yetmezliği de görülebileceği için bu açıdan da incelenmesi gerekir. Semptomlar tamamen düzeldikten sonra hastalar belirli aralıklarla kontrol edilmek üzere taburcu edilebilir. Kan pıhtılarını önlemek, stres hormonlarının düzenlenmesi için ilaçlar doktor tarafından uygun görüldüğü takdirde verilebilmektedir. Stresle başa çıkabilmesi için fiziksel aktiviteler, hobi edinme gibi aktiviteler deneyebilir.

Doktorlar ve bilim insanları kalbi çok gelişmiş bir pompa olarak tanımlar. Şairler ve romantiklerse kalbi duygularımızın merkezi olarak görür: Sevgi ve hüznü hissettiğimiz yer.

Peki kim haklı? Kırık kalp sendromu ikisinin de olduğunu gösteriyor.

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.