0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şehitlerimizin canları, gazilerimizin kanları, halkımızın yıllarca süren direnci, Anavatan Türkiye’mizin her türlü destek ve katkıları sonucu kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir Türk adası olan bu coğrafyada ilelebet, bağımsız ve egemen bir devlet olarak yaşatılmasının mücadelesini karalılıkla sürdürmekteyiz. Devletimizin varlık ve bekasının bu topraklar üzerindeki özgürlük ve egemenliğimizi, halkımızın refah ve mutluluğunun her şeyin, her türlü değerin üzerinde tutup her türlü baskı, entrika ve senaryolara karşı
uyanlık olmalıyız. Devletimizi çökertmeyi ve tavsiye etmeyi halkımızı Rum’un azınlığı yapmayı amaç edinmiş 5. Kolcular şunu bilmelidirler ki bu hedeflerine
asla ve asla ulaşamayacaklardır. Eğer biz de uyumazsak! Müzakerelerde gelinen nokta, çıkmaz sokağa toslamıştır. Anavatan Türkiye, KKTC’nin tanınması için artık neyi beklemektedir??? Biz KKTC olarak bu işi tek başımıza götüremeyeceğimize göre, başka da çaremiz olmadığından, bu işi niye uzatıp duruyoruz.

YENİ STRATEJİLER ORTAYA KONULMALI

Bundan sonra geçen her saat aleyhimize işleyecektir. Halen vakit varken anavatan Türkiye ve KKTC yeni stratejilerini ortaya koyup uygulamalıdırlar. Geçmişte BM – Güvenlik Konseyi tarafından aleyhimize alınan 186, 541 ve 550 sayılı kararlar artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu kararlar
Kıbrıs Rumları’na ödül olarak verilirken, adeta Kıbrıs Türkleri’nin boynuna da bir idam fermanı gibi geçirilmiştir. BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet görevi artık tamamlanmıştır. Bütün bu süreçten sonra zaten Rusya da son olarak “uluslararası bir konferans” olasılığını da kabul etmeyeceğini yani veto edeceğini (nasıl ki son Suriye olaylarında yaptığı gibi) açıklamıştır.
AB’ye gelince sözde Kıbrıs Devleti’ni kendisine üye yapmakla en büyük
hatayı işlemiştir. Kıbrıs Türkü’nün içinde olmadığı bir devlette, bizi
Rum’un bir yaması gibi farz ederek hiçbir şey yapamaz.  AB oturup
kendi yaptığı hataya çare arasın. Pek yakında görülecektir ki KKTC’den
tanınma yolunda birçok kurum ve kuruluştan sesler çıkacaktır. KKTC ya tanınacak ya da Nahçıvan modelinin değişik bir türünde Anavatan’a daha da yakınlaşıp, yoluna devam etmelidir. Zaten, Anavatanımız Türkiye her türlü maddi yardımı, alt yapı projelerini ve “Can Suyu” projesini yapmaktadır. Önümüzdeki süreç içerisinde gerek karada gerekse denizde de petrol arama sondajları yapılacaktır. Ne BM’den ne de AB ve ötekilerden Allah rızası için merhamet dilenmemize gerek yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gökten zembille inmemiştir, onu öyle veya böyle yaşatmak boynumuzun borcudur. Her
zaman dediğim gibi Türkün dostu Türk’tür.