DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 0%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

281 okunma

Komşunun Ekonomisi balans ayarında

ABONE OL
03/09/2020 00:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İki-üç yıl öncesine kadar komşu Yunanistan da her şey güllük gülistanlıktı. Ne olduysa iki yıl öncesinde oldu. Komşu birden iflas etti. Ekonomisi büyük bir gürültüyle duvara toslayarak, halk bir gecede sıfırı tüketti.  Hani bir dönem bizde de olduğu gibi. Yunanistan kimin tavuğuna “kışt” demişti acaba? Kimin kızına yan gözle bakmıştı? Üstelik onlar da Hıristiyan’dı. Buda bize gösteriyor ki global ekonomiye yön verenlerin dinle diyanetle ilgi ve alakaları yok. Acımaları yok. Hani bir söz vardır “dinsizin hakkından imansız gelir” diye. Uzun yıllardır PKK’ ya mermi veren eller bugün meteliğe atacak kurşunsuz kaldılar. Etme bulma dünyası. Ancak biz yine komşunun bu durumuna üzülüyoruz. Ekmeğimizi onlarla paylaşmaya hazırız diyoruz. Bu operasyonlar zincirin halkaları misali ülke ülke sürüp gidiyor. Masaya yatırılan bu kez Yunanistan. Komşumuz yeni bir ekonomik balans ayarı ile karşı karşıya. İki yıl önce baş gösteren çöküşün etkileri bugün toplumun her kesimini sardı. O gün bugündür yüz binler gece gündüz sokaklarda. Hemen her gün tencere ve tavalar eşliğinde kitlesel protestolar sürüyor. Halk, krizin faturasının kendilerine kesilmesinin hiddetini, şiddetle çıkarıyorlar. Etrafı yakıp yıkıyorlar. Ne gariptir ki, onca protestoya, yakıp- yıkmaya rağmen komşunun polisi protestocularla kol kola. Karşılıklı iltifat ve ikramlarla nümayişlerini elbirliği ile devam ettiriyorlar. Bu durum eşine ender rastlanır türden. Organize olurken sosyal paylaşım sitelerinin kullanılması dikkat çeken bir diğer husus. Bilişim çağının vazgeçilmezi sosyal paylaşım siteleri Wiki Leaks, Orta Doğu ve İspanya da yaşananlardan sonra şimdide Yunanistan da etkisini gösteriyor. Zarar üzerine zarar sürecini yaşayan Yunan ekonomisi, tam anlamıyla bitmiş durumda. Buna bağlı olarak psikolojik ve sosyolojik travmanın boyutu da had safhada. Ekonomik dengesi hiç bu kadar bozulmayan Yunanistan, bir lokma ekmek telaşında. Bu yüzden psikolojik tedavi alanların sayısında inanılmaz artışlar var. Psikologlar, krize çare olma noktasında ki ilk adreslerden olmuş.

AB VE IMF DEVREDE

Yunanistan’ı “kurtarma” operasyonunda ilk devreye girenler AB ve IMF oldu. 110 milyar Euro’luk yardımın yeni diliminin verilmesi için öne sürdükleri şartlar bana geçmişimizi hatırlattı. Halkımıza yutturulan acı reçeteleri hatırlattı. Hortumlanan yüz milyar dolarlarımızı hatırlattı. Bu filmin önceki gösterimi, “Bay Derviş” eliyle yıllar önce bize de izlettirilmişti. O yüzden yabancısı değiliz. Önce içerdeki işbirlikçileri ile batırırlar, sonra sözde” kurtarıcılarını” gönderirler. Sonrasında da kanınızı emerler. Ne zamanki yakamızı IMF den kurtardık rahat bir nefes aldık. Komşuya da tavsiye, yakanızı bir an önce IMF’ den kurtarın. Önce borç, sonra emir verirler. Yâda önce borç alırsın sonra emir. Değişen pek bir şey olmaz. Yunanistan da yaşananların özünde de bu mantık var. IMF, vereceği kredi karşılığında yüksek maaş ve emekli aylıklarında kesinti, KDV artışı, memurların işten çıkarılması, 2015 yılına kadar 50 milyar Euro’luk özelleştirme –yani sermayenin el değiştirmesi- yapılması gibi tedbirler alınmasını istedi. Bunlar teslimiyetin ilk adımlarıdır. Ekonominin yâd ellerce yönetilmesi demektir. Kasanın anahtarını başkalarına teslimi demektir. Birde iç uyuşmazlıklarınız varsa “yandı gülüm keten helva”. Elinizde ne kasa kalır ne de anahtar. Yunanistan’da da bu türden uyuşmazlıklar var. Çöküşe karşı alınan ekonomik önlemlerin hayata geçirilmesi için sol partilerin, Başbakan Yorgo Papandreu’ ya kapılarını kapatması, ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi Partisinin desteğini, vergi artışlarının geri çekilmesi şartına bağlaması, yeni kemer sıkma politikalarının halk tarafından desteklenmemesi gibi uyuşmazlıklardır bunlar. Tüm bunlar işi, içinden çıkılmaz hale sokmakta. Papandreu’ya iki seçenek bırakmakta. Bunlardan ilki, hükümeti revize ederek, reel ekonomik kalkınma tedbirlerini behemehal hayata geçirmek, diğeri ise erken seçim. Yani kendi sonunun başlangıcı. Sonuç olarak; AB ve IMF, ağlarını bu kez komşu için örmüş durumda. Yunanistan ise ağa takılmış balık misali çırpınmakta. Geleceği pek parlak görünmüyor. Adeta patlamaya hazır bomba. Ekonomik kriz yüzünden kontrolden çıkan şiddet eylemlerinin artması, neticesinde iç savaş ihtimali ve bahaneyle askeri darbenin gelmesi dahi kaçınılmaz gibi görünmekte. Etme bulma dünyası. “Alma garibin ahını çıkar aheste aheste.”Sağ ve esen kalın.

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP