“Rum, Girne’yi, Karpaz’ı, Mağusa’yı, Omorfo’yu unutmuyor. Çünkü davası, tüm Kıbrıs’ı Rumlaştırmaktır. Türkleri Güney’e davetleri sahtedir. Çünkü Rum çoğunluğun içine yeniden dağılacak olan Türk halkının akıbeti yok olmaktır. Rum’un da ulusal hedefi, Türk’ü yok ederek Kıbrıs’ı Rumlaştırmak, sonrada Yunanistan’a ‘ilhak’ etmektir.”. 1980
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü konusundaki çalışmaların yoğunlaşmakta olduğu bir dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan erken seçimlerin sonuçları netleşmiştir. Hiçbir partinin tek başına hükümeti kurmak için öngörülen anayasal kuralı yakalayamadığı belli olmuştur. Sayısal olarak ortalık yerlere çıkan sonuçlar ülkenin hükümetsiz kalacağı yargısına neden olmamalıdır. Yapılan açıklamaları doğru okuduğumuz zaman bütün siyasetçiler kendilerini başarılı olarak tanımlıyorlar. Başarı görece bir kavram olduğuna ve nereden bakarsanız yapacağınız gözleme koşuttur. Bizlerde hepsini ayrı ayrı kutlayıp bu başarılarını ülkenin esenliği için harcamaları gerektiğini kaydediyoruz. Gelişmiş demokrasilerde muhalefetin anası olan partilerin hükümetlerin yaptıklarını izlemek için adına “gölge kabine” diye tanımladıkları sistemleri oluşturdukları biliniyor. Bizlerde demokrasimizin geliştiğini söylememize karşın bu sistemi oluşturamadığımız biliniyor. Bu nedenle gelişmişliğimizi doğru okuyup doğru tanımlamamız gerekiyor. Bu tanımlama sonrasında uzlaşmanın da kolaylaşacağı gerçeği ile yüzleşeceğiz. Bu yüzleşme sonrasında da kazanan ülkemiz olacaktır.
SEÇİMLER OYUN MU?
Son yapılan erken genel seçim sonuçlarını boyalı kutuların= sizler televizyon diyorsunuz =karşısında izlerken bazı sunucular seçimlerin bir oyun olduğunu söyleyebildiler. Her zaman olduğu gibi oyun sonrasında bize de dedikodu yapma fırsatı çıktı diyorlardı. Bu türden yapılan değerlendirmeleri geniş hoşgörü kültürüne sahip olan halkımıza yapılan bir saygısızlık olup olmadığı yargısını sizlerin değerlendirmelerinize bırakıyoruz. Seçimler geride kaldığına göre önümüzdeki döneme bakmak durumundayız. Seçimler öncesinde yapılan konuşmaları oyunun kuralı olarak değerlendiriyoruz. Seçimin ayrı hükümet kurmanın ayrı ve yaşamsal sorumluluk olduğu konusunun kabul edilmesi gerekiyor. Ekim ayında dış baskılarla çözüme ilişkin görüşmelerin başlaması öngörülüyor. Bu güne değin yapılan görüşmelerin eşitler arasında yapılmadığı biliniyor. Yapılacak görüşmelere tarafların eşit koşullarda masaya oturmaları sağlanmalıdır. Bu hususun sağlanmadığı anda çözüme ulaşmak olanaksız gibi görünüyor. Bu yaklaşımla cesaretlendirilen Rumlar uzlaşmamak adına masanın bir köşesine ilişiyor gibi eğreti olarak oturuyorlardı. Erken genel seçimler sonrasında ülkeyi bekleyen sıkıntıların aşılması için hem içeride hem de dışarıda mücadele etmek hükümetin birincil görevi olacaktır. Sıkıntıların aşılması konusunda hükümet edecek partilerin dışında olan siyasetçilerin de bu dönemde ellerini taşın altına koymaları gerektiğine inanıyoruz. Hükümet edenler yıpransın nasıl olsa sıra bana gelsin yaklaşımının bu güne değin sergilendiği biliniyor. Sıkıntıların temelinde bu olgunun yattığını yaşamış bulunuyoruz. Ülke hepimizindir ve hepimize yeter diyoruz.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasanın hazırlanması kaçınılmaz olarak karşımıza çıkabilir. Bu konuyu önümüzdeki yazılarımızda irdelemeye çalışacağız. Bu çalışmalar yapılırken dış sorunların da aşılması çalışmalarının yapılması kaçınılmazdır. Kıbrıs Türkleri olarak bizler adadaki şu andaki yapıda bile eşitliğimiz ve egemenliğimiz vardır. Varlığımız kabul ediliyor. Buna karşın siyasi tanınmamışlığımızın olmamasını elimiz böğrümüzde uyuşukluk içinde beklemememizi gerektiriyor. Önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz’in uluslararası alanında bulunan doğalgazın işletilmesi ve pazarlanması konusunda garantör ülke olan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de oluşturulacak yapı içersinde eşit koşullarda görev almasını zorunlu görüyoruz. Karşı taraf Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan olarak otururken bizlerin oturmaması için bir nedenin olmadığını kaydediyoruz. Yukarıda vurguladığımız gibi eşit ortaklığımız ve egemenliğimiz vardır. Bu hususun unutulmaması gerekiyor. Bu nedenle kurulacak olan yeni hükümetin birincil konusu bu olmalıdır. Çözüme gidilirken bu gerçeğin göz önünde bulundurulması gerekiyor mu ne…
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce