Pazar günü hem Kosova hem de Makedonya’daki Türk soydaşlarımız için oldukça önemli günlerden biriydi. Kosova’da yerel seçimlerin ikinci turu yapılırken, Makedonya’da ise ülkenin üç Türk partisinden biri olan ve hükümet ortağı konumunda bulunan Türk Hareket Partisi’nde genel başkanlık koltuğunun devri için kurultay yapıldı. İlk olarak Kosova’daki yerel seçimlere değinelim.
Yerel seçimlerin 22 Ekim’de düzenlenen ilk turunun ardından Kosova’da ikinci turda 19 belediye için sandığa gidildi. Aralarında Türklerinde yoğun olarak yaşadığı Başkent Priştine ve Prizren gibi önemli şehirlerin belediye başkanları belli oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre 19 belediyeden; Kosova Meclis Başkanı Kadri Veseli’nin partisi PDK 5, Kosova Başbakanı Ramush Haradinaj’ın partisi AAK 4, Eski Başbakan İsa Mustafa’nın başkanlığını yaptığı LDK 4, Vetevendosje 3, AKR 1, NISMA 1 ve Sırp Listesi 1 belediye elde etti. Türklerin yoğun olduğu Prizren ve Priştine’yi de Vetevendosje (VV) yani Kendin Karar Al Hareketi kazandı. Başkent Priştine’nin yeni belediye başkanı Shpend Ahmeti olurken, Prizren’in ise Mytaher Haskuka oldu.
22 Ekim’de düzenlenen yerel seçimlerin ilk turunda Kosova Demokratik Birliği (LDK) en fazla oyu almış, Kosova Demokratik Partisi (PDK) ise en fazla meclis üyesi çıkaran parti olmuştu. İlk tur sonuçlarında PDK 216, LDK ise 214 üye kazanmıştı. VV seçimde üçüncü, AAK dördüncü, NISMA beşinci, Sırp Listesi altıncı ve AKR ise yedinci parti olmuştu.
Kosova’da hükümet 70 gün önce kurulmuş, ülkedeki Türk partilerinden Kosova Türk Demokratik Partisi (KTDP)’de hükümet ortağı olmuştu. Genel başkanlığını Mahir Yağcılar’ın yaptığı KTDP, Müferra Şinik ve Fikrim Damka ile 2 milletvekili çıkardığı genel seçimlerden sonra katıldığı ilk yerel seçimlerin sonucunda 15 yıldan sonra 6 belediyenin 3’ünde Türk temsilci bulunduramayacak. Bir anlamda KTDP hüsrana uğradı da denebilir. Mamuşa’da KDTP’den Abdülhadi Krasniç zafer elde ederken 7’de meclis üyesi elde edildi. Parti Priştine, Mitroviça ve Vıçıtırın’daki temsilcilerini ise kaybetti. Prizren’de 3 ve Gilan’da ise 1 belediye meclis üyesi elde etti. Toplamda 11 meclis üyesiyle seçimi tamamladı.
KDTP’nin en büyük hatası ise Prizren’deki ikinci tur seçimlerinde oldu. Prizren’de Türklerin çoğunluğu Vetevendosje (VV) yani Kendin Karar Al Hareketi adayını desteklerken, KDTP ise “Mos ja leni Prizrenin turqelive” yani “Prizren’i Türklerin eline bırakmayın” diyen Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’nin ve genel başkanlığını Kosova Meclis Başkanı Kadri Veseli’nin yaptığı PDK’nın adayıyla ittifak etti. PDK, KDTP’ye Belediye Başkan Yardımcılığı, iki müdürlük ve kültür merkezinin inşası gibi vaatlerde bulunmuştu. KDTP’nin yanı sıra Kosova Geleceği İçin İttifak Partisi (AAK) ve Boşnak Partisi VAKAT’da PDK adayına desteğini açıklamıştı.
Kosova’daki diğer Türk partisi Kosova Türk Adalet Partisi (KTAP) ise sadece Mamuşa’da 7 meclis üyesi çıkarttı. Sonuç olarak KDTP 11, KTAP ise 7 meclis üyesi ile yerel seçimleri sonuçlandırmış oldu. İki partide Türklerin yaşadığı Priştine, Vıçıtırın ve Mitroviça’da meclis üyesi çıkaramadı. Bu durum soydaşlarımızın Türk partilerine bir tepkisi olarak algılandı. Türklerin Priştine’de büyük oranda Vetevendosje (VV) yani Kendin Karar Al hareketinin Arnavut adayı Shpend Ahmeti’yi desteklediği gözlendi. Başa baş geçen yarışta Ahmeti, LDK adayı Arban Abrashi’yi geride bıraktı. Güney Mitroviça’yı Yeni Kosova İttifakı (AKR) adayı Agim Bahtiri yeniden kazandı. Vıçıtırın’da ise LDK adayı Xhafer Tahiri önde geldi.
Prizren’de ise yine VV’nin adayı Mytaher Haskuka çok az bir oy farkıyla PDK adayı Shaqir Totaj’ı geride bıraktı. Haskuka aynı zamanda Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesinde doktora eğitimini almış biriydi. Türklerin partisi KTDP PDK adayını desteklerken, Türklerin ise VV adayına oy verdiği görüldü. Bu iki örnek bize Makedonya’da geçtiğimiz haftalarda düzenlenen yerel seçimleri hatırlattı. Gostivar’da da Türk soydaşlar BDİ adayı Nevzat Beyta’ya FETÖ ile olan bağından ötürü büyük rahatsızlık duyarken, Türk partilerinden TDP buna rağmen bu aday ile ittifak kurmuştu. Sonuç Prizren’deki gibi Gostivar’da da Türk partisi için hüsran olmuştu.
İki ülke adına Prizren ve Gostivar örnekleri tuhaf benzerlikler taşıyor. Az önce değindiğim gibi iki parti de halkı değil, kendi çıkarlarını büyük oranda gözetmişti. Diğer bir benzerlik de şu; Makedonya’da BDİ FETÖ ile ilişkilerinden ötürü tepki görürken, Kosova’da da PDK aynı şekilde eleştiriliyor. Üstelik hem Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi hem de Kosova Meclis Başkanı Kadri Veseli PDK mensubu ve Türkiye Cumhuriyeti devlet erkânı ile üst düzey görüşmelerde bulunuyor. Buna rağmen PDK aynı zamanda Kosova’nın Türkiye’den uzaklaşmasını ve Avrupa ile ABD’ye yakınlaşmasını da savunuyor. Üstelik PDK’nın Prizren adayı Shaqir Totaj seçimlerden önce “Prizren’i Türklerin eline bırakmayın” bile diyebiliyor.
Makedonya’da da benzer şekilde BDİ’nin FETÖ ile yakın ilişkiler içerisinde olduğu biliniyor. Ülkedeki FETÖ okulları yıllarca BDİ mensubu Eğitim Bakanı tarafından korunduğu ve kollandığı belirtiliyor. Partinin Gostivar belediye başkanı Nevzat Beyta’da FETÖ’ye destekleriyle biliniyordu. Belediyede Zaman Makedonya gazetesi ücretsiz dağıtılıyor, Beyta’ya dair haberler gazetede yer alıyordu. Bunlar bilinirken TDP’nin gidip BDİ adayıyla ittifak kurması akıllara ziyan görüldü. Hem Kosova hem Makedonya örneklerinde görüldüğü üzere Türk partileri kendi çıkarlarını halkın ve Türkiye’nin menfaatlerinden ısrarla üstün tutuyorlar. Balkanlardaki Türk karşıtı grupların güç kazanması karşısında Türkiye’nin desteği olmadan bu partilerin hiçbir güç elde edemeyeceğini bilmeleri gerekiyor.
Kosova’dan Makedonya’ya geçecek olursak Pazar günü ülkedeki Türkler için heyecanlı günlerden biriydi. SDSM önderliğindeki hükümetin ortaklarından Türk Hareket Partisinde kurultay heyecanı vardı. THP’nin genel başkanı ve devlet bakanı Adnan Kâhil kurultayla genel başkanlığı, partinin genel sekreteri ve milletvekili Enes İbrahim’e devretti. THP hükümet ortağı olmasından ötürü ülkedeki Türk soydaşlarımız için büyük bir önem taşıyor. Türk soydaşlarımızın dil, kültür, sosyal hizmetler, eğitim ve istihdam gibi birçok sorunu bulunuyor. THP’nin bu sorunlara daha fazla odaklanması ve çözümüne çalışması Türklerin en büyük beklentileridir.
Enes İbrahim’e geçecek olursak; İbrahim ülkenin önde gelen Türk politikacılarından biri konumunda olup gelecek adına yapacakları merakla beklenen isimlerden. Ancak İbrahim ile Türkiye’nin yaşadığı en büyük sorunlardan biri Türkiye’de 2013 yılında FETÖ tarafından organize edilen “17-25 Aralık Yargı Darbeleri” döneminde yaşandı. İbrahim o dönemde sosyal medya organlarında AK Parti hükümeti ve o dönem başbakanlık makamında bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile “ayakkabı kutusu” üzerinden “dalga geçer” mahiyette paylaşımlarda bulundu. İbrahim’in daha sonra ise bu paylaşımlarından dolayı pişman olduğu ifade edildi. Genel başkanlığa geçince ilk akla gelende bu paylaşımlar oldu.
Enes İbrahim’in bu olayı geride bırakması hem Türkiye’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın gücünün farkında olması hem de ülkedeki Türklerin sorunlarının çözümüne kafa yorması gerekiyor. THP başta olmak üzere ülkedeki Türk partilerinin Türkiye ve büyükelçimizle uyumlu çalışması hem bu partilerin hem de ülkedeki soydaşlarımızın lehine olacaktır. Ayrıca Türk partilerinin FETÖ ile mücadelede Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve dış temsilciliklerinin daha fazla yanında yer alması ve efor sarf etmesi de şart.
Günlük çıkarların bir kenara bırakılması hem soydaşlarımızın hem de dindaşlarımızın omuz omuza yol yürümeleri en büyük arzumuz. Bu bağlamda Balkanlardaki soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın desteğini alan tüm partilerin politika ile kadrolarını gözden geçirmeleri oldukça elzemdir. Evlad-ı Fatihan hiçbir zaman unutmamalıdır ki, anavatan Türkiye her zaman yanlarında olacaktır.
Erdem EREN
Beyaz Hareket Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi
Evlad-ı Fatihan Derneği ve Dergisi Kurucu Üyesi
BALKAN YEMEKLERİ
21 saat önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024