0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Makedonya’nın Boletin köyünden Muzo, oldukça fakir biridir.

Geçimini çobanlık ve ayak işleri yaparak sağlamaktadır.

Bir gün inekleri otlatırken yanlışlıkla komşu köyün yakınlarına kadar gelerek,

Köy’ün güzel kızlarından birine aşık olup, evlenmek ister.

Durumu ailesine anlatır.

Babası durumu olgunlukla karşılar.

Kız tarafına haber verilir ve istemeye gidilir.

Havadan sudan konuşmalar geçtikten sonra, kızın babası;

-Madam ki kızima talip ulduniz, süleyin bakalım, damatcik ne iş yapar? Kızima nasil bakar?

Baba, uyanık hemen devreye girer.

– Benim uglim, udun keser, ut biçer, ayvan utlatir, eşekle dereden su taşir, inek sağar,  

Adam saymaya devam edecek iken kızın babası hemen söze girer.

– Maşalah, maşalah…

Bu küyde bile, büle meslek sahibi kimse yok idir.

Tamam oldu bu iş.

Büyüklerimizin anlattığı, yıllar öncesinden, içine mizansen katılmış,  gerçekliliği tartışılır komik bir hikaye…

Bu hikaye anlatıldığında, aklıma hep şu sorular takılır.

Ülkemizde halen 4 Üniversite öğrencisinden 3 tanesi niye işsiz!

Ya da çok büyük güçlüklerle okutularak bitirilen üniversite eğitimi sonrası, okumuş olduğu meslek alanında iş bulamayarak, geçimini sağlamak için düşük ücretlerle başka işlerde çalışmak zorunda kalan üniversite mezunları…

Örnek mi?

Saymakla bitmez…

Edebiyat fakültesi, Makine mühendisliği, Beden Eğitim Spor bölümü mezunları, işletme bölümlerini bitirmiş yüzlerce üniversite mezunlarının itfaiye eri olmak için müracat’ta bulunmaları ne kadar acı değil mi?

Ya da yıllarca okuyup üniversite mezunu olduktan sonra bile, mezuniyetleri hiçe sayılarak bir de “Kpss”ye tabi tutulmaları yok mu?

İçime bir türlü sindiremiyorum bu haksızlığı…

Birbirinden farklı kategoriler de eğitim görmüş binlerce kişiyi tek bir sınava tabi tutmak…

Biraz kabaca olacak ama, mantıksızlığın tam bir daniskası…

Bu gençlerimiz, okumuş oldukları üniversitelerde senede 2 kez “vize ve final”e giriyorlar mı?

Giriyor…

Peki bu sınavı geçmeleri için vize ve final sınavları sonrası ortalama 50 puan ve üzeri almaları gerekiyor mu?

Bu puanları geçenler mezun oluyor mu?

Peki kardeşim…

İnsana sormazlar mı?

Bu mezuniyet sonrası “KPSS” neyin nesi?

Hadi gelin biraz konuya tevazu içinde yaklaşalım.

Edebiyat fakültelerinden mezun olanları,

İşletme bölümlerinden mezun olanları,

Beden Eğitimi spor bölümünden mezun olanları,

Makine Mühendisliği bölümünden mezun olanları, vs.

İhtiyaç duyulması halinde, tespit edilen ihtiyaç oranında, bu gençlerimizin eğitim gördükleri, kendi mesleki alanlarından sınava tabi tutulmaları doğru olmaz mı?

Eğer KPSS hayatımız için bu kadar önemli ise,

O zaman milletvekili seçimlerini,

Belediye başkanlığı seçimlerini,

Çeşitli oda ve borsa başkanlığı seçimlerini,

Dernek başkanlığı seçimlerini,

Muhtarlık seçimlerini,

Apartman yöneticilerini,

Hatta ve hatta “Anayasa değişikliklerini” KPSS sınavı ile yapalım ne dersiniz?

Sizce 70 puan alan kaç kişi olur?

70 çok mu oldu?

Hadi 66’ya bağlayalım şu işi…

Bu kadar olumsuzluklar varken, siyasetçilerin her yıl “KALİFİYE İŞSİZLER  ORDUSU”NA yenilerini katmak için yeni üniversite açma girişimleri yok mu?

Sinirden tırnaklarımı yiyeceğim!  

İzzet KARASU