DOLAR 34,5450 0.18%
EURO 36,0148 -0.62%
ALTIN 3.006,161,50
BITCOIN 34258321.48469%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:23

SABAHA KALAN SÜRE

167 okunma

Kur Savaşları

ABONE OL
03/09/2020 00:55
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Avrupa ve ABD krizden çıkmanın yollarını arayadursun Türkiye daha önceki yazımda belirttiğim gibi mali yapı ve finans sektöründeki tedbirlerle sağlam bir duruş gösteriyor. Bulunduğumuz coğrafya da ekonomik hareketlilikle birlikte siyasi gerilimler de bu duruşun gerçekten dikkatli ve özenli yapılmasını gerektiriyor. Gerçekten sıcak para dediğimiz sermaye hareketleri bu dönemlerde kendisine uygun ülke ararken kurlar üzerinde epey yıpratıcı etkiler bırakabiliyor. Örneğin Euro-dolar paritesi son yılların en oynak değerlerini görmeye başladı. Bu oynaklık Türk Lirası’nın da yabancı paralar karşısında değerinin ekonominin tüm kesimlerinin ilgisini üzerine çekmesine neden oldu. Şöyle ki yıl içi 1,50 seviyesine düşen dolar son aylarda 1,80 üzerinde sıkça görülmeye başladı. Ekonomik krizde kurlardaki oynaklığın biraz daha farlı önemi vardır; şöyle ki ülkelerin özellikle dış ticarette ihracat ayağı kuvvetli olan ülkeler kendi para birimlerinin değer kaybetmesini istemezler.

PARİTE DEĞERLERİ

Zira bu ürünlerini satmakta karlılık ve rekabet gücü üzerinde olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Bu yüzden de Avrupa ekonomisinin para birimi ile ABD para birimi ve Japon para birimlerinin aralarındaki parite değerleri dünya ekonomisinin durgunluğa girmenin eşiğine geldiği bu dönemde bu ülkelerin adeta bilek güreşine sahne olmakta. Bu çekişmenin bizim adımıza önemi dış ticaret gücümüzü artırmak adına Türk Lirası’nın dış ticarette geçerli para birimi olan dolara karşı fazla değerlenmemesi temeline dayanır. Zira Türkiye yabancı sermayeye ihtiyaç duyan bir ülke ve İhracat bu ihtiyacı giderecek en önemli gelir kalemimiz. Sermaye açığının kapatılması ( nam-ı diğer Cari açık) için ihracatın yanında başka faktörlerde önemlidir. Örneğin yazının başında belirttiğim uluslararası sermaye hareketleri ve sıcak para için de ülkemizin yatırım yapmak adına cazibe merkezi olmasını gerektirir. Bu a uluslararası reyting kuruluşlarının kriterlerine uyan sağlam bir ekonomi yönetimi ve disiplinli mali yapının işletilmesini gerektirir. Bu yüzden ülkenin ekonomi kurmaylarının işi gerçekten kolay değil. Gerek Merkez Bankası gerekse ekonomi bakanımız ve maliye şimdiye dek ön görüleriyle bunu başaracak adımları atmayı başardılar. Ülkemiz bunu yapacak güce ve potansiyele sahip. Yeter ki hedeflerimizi iyi belirleyelim.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP