ANKARA (AA) – Yarış, AA muhabirine, dünyada robotların endüstride kullanımının 1961 yılında başladığını, Türkiye’de ilk endüstriyel robotların ise 2000’li yılların başında devreye alındığını söyledi.
Uluslararası Robot Federasyonu raporuna göre, dünyada 2022 yılında 553 bin endüstriyel robot kurulumu gerçekleştiğini aktaran Yarış, bu robotların yüzde 25’inin otomotiv, yüzde 28’inin elektrik ve elektronik, yüzde 12’sinin metal ve makine, geri kalanının ise çeşitli sektörlerde faaliyet gösterdiğini bildirdi.
Yarış, Türkiye’de ise endüstride çalışan robot stokunun 23 binin üzerine çıktığını belirterek, “Türkiye’deki robotların yüzde 39’u otomotiv ve yan sanayi, yüzde 20’si metal ve makine, yüzde 13’ü plastik ve kimya, yüzde 10’u elektrik ve elektronik, yüzde 4’ü ise gıda sektöründe kullanılıyor.” diye konuştu.
“Sektördeki iş gücü açığına karşı hazırlıklı olmalıyız”
Küresel robot pazarının 2023 yılında 5,8 milyar dolarlık değere ulaştığına işaret eden Yarış, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, sadece endüstriyel robot pazarı ticaretinin büyüklüğüdür. Bir robotun belirli bir iş için programlanması, gerekli ekipman, yazılım, donanım, güvenlik ve mühendislik hizmetinin eklenmesiyle, satış yapılan robot hücresinin maliyeti 6 ila 8 katına çıkabiliyor. Endüstriyel robot pazarı büyüklüğü ancak bu yolla tahmin edilebiliyor. Bu kapsamda tahmini büyüklük 40 milyar dolara ulaşıyor.”
Yarış, küresel robot pazarının, her sene ortalama yüzde 5 civarında büyümesinin öngörüldüğünü aktararak, “Bu büyümeyle 2028 yılında 50 milyar doların üzerinde endüstriyel robot piyasasından bahsediyor olacağız. Bu veri, sektördeki iş gücü açığının hızla artacağına işaret ediyor. Bunu karşılamak için hazırlıklı olmalıyız.” ifadesini kullandı.
“Endüstriyel robotlar zor proseslerin yapıldığı alanlarda yaygınlaşıyor”
Söz konusu robotların, kullanıldığı sektörlerde sağladığı avantajlara işaret eden Yarış, robotların, ürün kalitesinde standartları korumaya yardımcı olarak hatalı üretimi azalttığını söyledi.
Yarış, endüstriyel robotların ham madde israfını engellediğini ve ürün maliyetini düşürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
“Yeniden programlanabildikleri için başka bir işe de kolayca adapte olabilirler. Monoton, sıkıcı ve yorucu işlerde sürekli çalışarak daha çok iş yapabilirler. Sadece robot olarak düşünülmemeleri gerekir. Robot kol yanında o iş için geliştirilmiş proses ekipmanları, algılama sistemleri, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi bileşenlerle bütünleşerek sürekli öğrenebilir, karşılaştıkları değişikliklere kendilerini adapte edebilirler. Bu sayede endüstriyel robotlar gün geçtikçe daha zor ve kompleks proseslerin yapıldığı alanlarda yaygınlaşıyor.”
Muhabir: Seda Tolmaç
AA
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce