Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Buyar Osmani, NATO’nun, Avrupa Birliği (AB) ve benzer düşüncedeki demokrasilerle ortaklığını güçlendirmesi gerektiğini belirterek, “Aynı zamanda Batı Balkanlar‘daki angajmanını artırmalı, böylelikle güneydoğu kanadındaki istikrar ve güvenliği güçlendirmeli.” dedi.
NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Belçika’nın başkenti Brüksel’de, öncelikli olarak Ukrayna’daki son gelişmelerin ele alınacağı NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesi konuştu.
Osmani, burada yaptığı konuşmada, bugün ve yarınki toplantıların, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaş karşısında Avrupa Atlantik güvenliğini koruma konusunda “güçlü bir NATO birliği mesajı verilmesi için iyi bir fırsat” olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Rusya’yı kınamada ve Ukrayna halkına dayanışma göstermede birliğiz. Yeni oluşturulan durumun tüm yönlerinin bir sonraki stratejik konsepte yansıtılması gerektiğini düşünüyoruz. NATO, AB ve benzer düşüncedeki demokrasilerle ortaklığını güçlendirmeli, aynı zamanda Batı Balkanlar‘daki angajmanını artırmalı, böylece güneydoğu kanadındaki istikrar ve güvenliği güçlendirmeli.”
Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Rusya-Ukrayna savaşının ardından ülkesinde çok yoğun şekilde güvenlik tartışmasının olduğunu dile getirerek, hükümetin olası NATO üyeliği de dahil farklı seçenekleri ele aldığını aktardı.
Son dönemde Avrupa’nın güvenlik durumunda birçok şeyin değiştiğini gördüklerini söyleyen Haavisto, “Bu değişikliklerden biri, elbette Rusya’nın daha büyük riskler almaya hazır olması. Ayrıca Rusya’nın 100 binden fazla askeri tek bir ülkeye karşı toplayabildiğini görüyoruz.” dedi.
Haavisto, AB üyesi herhangi bir ülkenin herhangi bir anda güvenlik riskiyle karşı karşıya kalabileceğine işaret ederek, şu anda AB’nin, Ukrayna için çok fazla desteği harekete geçirdiğini, daha fazlasını harekete geçirme yeteneğine de sahip olduğunu kaydetti.
Estonya Dışişleri Bakanı Eva Maria Liimets, NATO’nun Ukrayna için büyük çaba gösterdiğinin ancak Ukrayna’daki vahşet sona erene kadar daha fazlasının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Liimets, “NATO’nun kendi savunma ve caydırıcılık yeteneklerini de güçlendirmeye devam etmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
NATO’nun ülkesi Estonya için de çok şey yaptığına dikkati çeken Liimets, NATO müttefiklerinin, Birliğin doğu kanadına son zamanlarda yaptığı geçici konuşlandırmaları takdir ettiğini ancak tüm bunların daha kalıcı olması gerektiğini dile getirdi.
Liimets, şöyle devam etti:
“Bu yeni güvenlik ortamında, Rusya’nın Avrupa güvenliğine yönelik tehditlerini, demokratik değerlerimize yönelik tehditlerini daha etkin şekilde caydırabilmek ve yeni ve daha medeni bir dünya yaratmak için bölgemizde gelişmiş savunmaya ve hava savunmasına ihtiyacımız var.
Liimets “Almanya, Ukrayna ve ülkeniz için yeterince şey yapıyor mu?” sorusuna verdiği yanıtta, Almanya’nın çok şey yaptığını ve bu nedenle Almanya’yı takdir ettiklerini belirterek, “Elbette, tüm AB üyeleriyle bu hafta bu birleşik yaklaşımı sürdürmeyi ve daha güçlü yaptırımlarla devam etmeyi umuyoruz.” dedi.
Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, Almanya’nın Ukrayna konusunda elinden geleni yapıp yapmadığı sorusuna, “İki şey var. Her şeyden önce, her ülkenin elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini düşünüyorum. Asıl soru bu. Her ülke elinden gelen her şeyi yapıyor mu, yapmıyor mu? Size söyleyebilirim ki ülkem elinden gelen her şeyi yapıyor. Almanya elinden geleni yapıyor mu sorusunu Almanya Dışişleri Bakanı’na (Annalena Baerbock) sormalısınız.” yanıtını verdi.
Landsbergis, şunları kaydetti:
“Hiç şüphe yok ki bu Rusya, bugünün Rusya’sı, Putin’in Rusyası’dır, tamamen farklı bir ülkedir. Bu, NATO’nun bu gerçeği güvenlik açısından olduğu kadar siyasi açıdan da yansıtması gerektiği anlamına gelir. Bu akşamki görüşmelerimizde olmasını beklediğimiz şey de bu. Müttefiklerimizin ve tüm örgütlerin, NATO’nun doğu kanadını savunmak için, Baltık devletlerini savunmak için, Litvanya’yı savunmak için planlarını hızlandırmasını istiyoruz ve sadece caydırmak için değil, sadece saldırılması durumunda bir şey olacağına dair siyasi bir mesaj göndermek için değil. Orada olmalıyız. Herkes orada olmalı ve NATO sınırında bir şey denenirse askeri bir yanıt göndermeye hazır olmalıdır.”
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Rusya-Ukrayna savaşı ve yaşanan kötü olaylar karşısında insanların kendilerini yetersiz hissettiklerini, diplomasinin müdahil olamadığını, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin işlevini yürütmediğini kaydetti.
Bu nedenle şu an için mevcut duruma diplomatik bir yol sunabilecek, en azından ateşkes sağlanması için müdahil olabilecek bir yapının bulunmadığına işaret eden Asselborn, NATO’nun dahi bunu yapabilecek durumda olmadığını dile getirdi.
Asselborn, NATO bünyesinde bazı ülkelerin Rusya’yla iş birliğini her yönüyle sonlandırmayı istediğini, bazılarının ise karşıt yaklaşımda olduğunu belirtti.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Asselborn, “Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın, Rusya’dan ruble ile doğal gaz alımı yapacağına ilişkin” soruya verdiği yanıtta, Orban’ın AB’nin değerlerini temsil etmediği değerlendirmesinde bulundu.
Doğal gaz, petrol ve kömür madenlerine ilişkin olası bir yaptırıma da değinen Asselborn, doğal gazla alakalı bazı ülkelerin manevra alanlarının olduğunu ancak bazılarının ise bu hususta çok fazla hareket alanının bulunmadığını ve bu durumun da anlaşılır olduğunu belirtti.
Asselborn, “Ancak herkes bilse ki, doğal gaz vanasını kapatabilirsek bu çirkin savaşın sonu getirilebilir ama çoğu bunu bilmiyor.” dedi.
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
18 gün önce