DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

193 okunma

Kuzey Mitroviça’da neler oluyor?

ABONE OL
01/01/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kosova’nın kuzeyindeki Mitroviça kentinde, son zamanlarda yaşayan olayların alışılmışın dışında olduğunu söylemeden duramıyorum. Mitroviça merkezli Kosova’nın kuzeyinin nüfusunun çoğunluğunu Sırplar oluşturmakla birlikte, bölgede Arnavut ve Boşnak’la da yaşamaktadır. Bölgede, Kosova ve Sırbistan arasında iki sınır kapısı bulunmaktadır. Bu bölge özel statü ile yönetilmekte olup, NATO barış gücü “KFOR” tarafından bölgenin istikrarı sağlanmaya çalışılmaktadır. Kosova 2008 yılında bağımsızlığını ilan etikten sonra, bu bölgede yaşayan Sırplar tarafından iki sınır kapısı da yakılarak, gümrük işlemleri yapılamaz hale getirildi. Kaçakçılar, böyle bir fırsat tabi ki kaçırmazlardı ve kaçırmadılar da. Sonuç olarak, yılda yaklaşık 400 milyon Euro’luk mal, gümrüğe tabi olmadan, kaçak olarak Sırbistan’dan Kosova’ya giriyordu. Bu Kosova ekonomisini sarsacak bir miktardır. KFOR, AB Kosova Misyonu “EULEX” ve Kosova Polis Gücü, bu durumu engellenmek için 2011 yılı Temmuz ayın sonlarında bölgeye müdahale etti. Üçlü müdahale sırasında bölgede yaşayan Sırpların silahlı engellemeleriyle karşılaşıldı. Sonuç olarak Kosovalı bir polis memuru hayatını kaybetti ve birkaç asker yaralandı. Sırplar tarafından gümrük kapıları tekrar yakıldı ve bu kapılara giden yollara barikatlar kuruldu. Barikat kurulan yollardan halen ne KFOR ne de EULEX görevlileri geçememektedirler. Üçlü müdahaleden sonra, kaçakçılık ve başıboşluğa dur demek isteyen KFOR, EULEX ve Kosova Polis Gücü, Sırbistan ve Rusya Federasyonu’nun haksız suçlamalarına maruz kaldılar. Yani kaçakçılığı durdurmak isteyen bu üçlü koalisyon, kaçakçılara” haksızlık” yapmakla suçlandı. Avrupa ülkeleri de bu suçlamaya karşı hiçbir tepki vermediler.

Bu durumda, Avrupa ülkeleri sessiz kalınca bölgede yaşayan Sırplar, Belgrad’ın desteği ile moral buldu ve saldırılarını artırdılar.  Kasım 2011 ayının son günlerinde, Sırpların saldırıları sonucunda23 KFOR askeri yaralandı. Alışılmışın dışındaki olaylar bu noktadan başlamaktadır. Şöyle ki, Sırpların kurduğu barikatların Sırp tarafından kalan KFOR askerleri, Sırpların KFOR askerlerinin barikatlardan geçişine izin vermemelerinden dolayı aç ve susuz kalabilmektedirler. Yasa dışı olarak barikatlar kuran ve uluslar arası kuruluşların görev yapmalarına engel olan Sırplar, daha da ileri giderek;  “KFOR askerlerine yemek gönderilmek isteniyorsa, kendilerinden izin alınması gerektiğini, ayrıca geçiş yapılacak gün, saat ve güzergâhların kendilerine bildirilmesini” istemektedirler. Nedir bu? NATO bu kadar güçsüz mü, kendi askerlerini besleyemiyor mu?

 

KFOR’UN AÇIKLAMASI

 

KFOR’dan yapılan açıklama ise “barikatların arkasında bulunan askerlerimizi helikopter ile beslemekteyiz” şeklinde. Sırplar KFOR askerlerine silahlı saldırılarda bulunuyorlar, barış gücü askerleri ise müdahalede bulunmamaktadırlar. Neden? Barış gücü bölgede serbest dolaşımı sağlayamıyorsa, orada işi ne? Diğer taraftan, geçmişte, Kosova’nın başkenti Priştine’de, Müslüman Arnavut halk barışçı bir şekilde protesto gösterisi yaparken aynı askerler, yani KFOR askerleri halka karşı silah kullanmaktan hiç ama hiç çekinmediler. KFOR askerlerinin silahından çıkan mermilerle iki Müslüman genç hayatını kaybetti. Bu ölümler hiç kimse tarafından sorgulanmadı ve suçlular ortaya çıkartılmadı. Neden? BM, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği Kosova hakkındaki raporlarda, Kosova’nın kuzeyinde yaşanan olayların kronolojisinin yazmakla yetiniyor. Raporlarda; ”Alanda güvenlik durumunun bozulmasından, etnik topluluklar arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinden, siyasi kutuplaşmanın büyümesinden ve özellikle kuzeyde Mitroviça’yı ikiye bölen İbre nehrinin kuzey ve güney bölümlerinde yaşayan toplulukların arasının daha da fazla açılmış olmasından kaygılanıldığı” ifadeleri de yer almaktadır. Bu tespitler doğrudur ve bölgede Komünist rejim çöktükten sonra, 1990’lı yıllardan itibaren gittikçe derinleşen bir ayrışmayı işaret etmektedir. Tespit doğrudur ancak bütün yapılan şey tespitte bulunmaktır. Bölgenin durumunun düzeltilmesi için plan yapılmamakta ve müdahalede bulunulmamaktadır. Gelinen noktada; KFOR askerleri yaralanıyor, Kosova Polisi görev yapamıyor, Kosova Hükümeti “tespit”lerde bulunulan bölgeyi kontrol etmek zorlanıyor, bölge istikrasızlığa mahkûm ediliyor ve kaçakçılar bayram ediyor. Bu durumu besleyen Sırbistan ise AB tarafından “AB Üyeliğine Aday Ülke” statüsü verilerek ödüllendiriliyor.

Neden?

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP