DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3416018-0.34084%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

185 okunma

Maşa

ABONE OL
26/03/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İşyerlerine, bankalara, duraklara, içindeki masum insanlara rağmen otomobillere ve otobüslere taşlar ve molotoflarla saldırıldığı, polislere uzun namlulu silahlarla ateş edilerek şehit edildiği bir nevruz bayramını kutladık !!! Nasıl bir bayramsa???  Mart’ın 21’inde olan Nevruz’un 18 Mart/Pazar’dan itibaren kutlanmak istenmesine izin verilmemesini bahane eden saldırganları haklı göstermek amacıyla bazı yazarlar “Ayın 18’inde kutlamaya izin verilse bunlar olmazdı” diye yazdılar. Beyler siz ne derseniz deyin izin verseydiniz de vermeseydiniz de bu olaylar olacaktı. Çünkü Kürt konusunu istismar ederek varlığını sürdüren bölücü terör örgütü PKK, yeni dönem stratejisini ,”Kürt serhildanı için Türk sorunu” yaratmak olarak belirlemiş. BDP Başkanı Selahattin Demirtaş , “Polisler karakollarından çıkmasın” diyor. Alınan istihbarata göre Kandil’deki bölücü örgütten;  “Halk savaşı çıkarın!”, “Kürt-Türk çatışması çıkarın!”, Güvenlik güçlerine ya da askeri birlikleri değil, öncelikle Türkleri hedef alan eylem yapın” talimatları veriliyor. PKK’nın yeni yöntemi Arap Baharı’nın meydana getirdiği konjonktürden ve Suriye’deki gelişmelerden de yararlanarak, “Sivillere yönelik eylemlerle vatandaşların sabrını taşırıp,  kışkırtarak Türk Sorunu oluşturmak.” Terörist PKK’ya sadece kendi penceremizden bakarsak büyük resmi görmekte eksiklerimiz olabilir. Bu nedenle geçmişe ve dışarıya bir göz atmakta fayda var.

1.       ABD’de 2001’deki 11.Eylül saldırısının olacağını iki ay önce açıklayan sisteme muhalif başkan adayı  LaRouche, dünya finans oligarşisinin, Türkiye planlarını şöyle analiz etmektedir:  “Türkiye’ye yönelik, ütopik Anglo-Amerikan stratejisi, Türkiye’nin stratejik potansiyelinix, dağılma sürecinde sonuna kadar kullanmaktır.

2.      Alman devletinin uzantısı Şark Enstitüsü’nün o zamanlar başında bulunan Udo  Steinbach açıkça şöyle demektedir: “Sorun Atatürk’ün bir paşa fermanıyla kurduğu yapay bir ürün olan Türk Devleti ve zorlama ve yapay Türk Ulusudur.”

3.      İsrailli stratejist Oded Yinon, 1982’de “İsrail İçin Strateji” başlıklı raporunda   “emperyalist güç” olmanın yolunu ancak, çevresindeki Arap-Müslüman devletlerin bölünmesiyle açılacağını belirtmiş, Türkiye ve İran’ı “Kolay bölünebilecek Arap olmayan Müslüman devletler” bölümünde yerleştirmiş olduğunu unutmamak gerekiyor. Türkiye’nin bölünme stratejisinde Kürtlerin, İran’ın bölünme sürecinde ise Azeri Türkler’inin kullanılacağını belirmişti. Görünenler birçok kere yanıltıcı oluyor. Kürtler tarih boyunca olduğu gibi yine birilerinin stratejik çıkarları doğrultusunda maşa olarak kullanılmaktadır maalesef. İçinde bulunduğumuz süreç, her türlü siyasi kaygıdan arınarak bütünüyle birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken bir dönemdir. Kimsenin maşası olmadan başta dil birliği olmak üzere her alanda milli, manevi ve maddi değerlerimize sahip çıkmalı çocuklarımıza huzur içinde yaşayacakları bir Türkiye bırakabilmeliyiz. Kin, nefret, kan ve gözyaşının açacağı yaralarla geleceğe umutla bakabilmek mümkün olmaz. Terörle mücadelede benimsenen 10 maddelik yeni strateji genel hatlarıyla doğru bir tercihtir. BDP’liler de siyasi sorumluluklarının bilincinde hareket edebilirlerse sorunlar daha kolay aşılabilir fakat bulundukları yere PKK’nın desteğiyle gelebildiklerinden onların örgüte karşı davranacak gücü yok.

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP