DOLAR 34,2884 -0.18%
EURO 37,5758 0.36%
ALTIN 3.022,980,02
BITCOIN 24089403.56041%
İzmir
16°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

127 okunma

Makedonya Türkleri’nin içinde bulunduğu durum

ABONE OL
01/09/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ege’de nereye gitsem ya Selanik, ya Girit ama en çok da Makedonya göçmenleri ile karşılaşıyorum. Bulgaristan’dan göçenler daha ziyade Bursa ve İzmir’e yerleşmişler. Ama öncelikle Bursa’ya. Bursa’da ekonominin bu derece kalkınmasında göçmenlerin rolü, girişimciliği ve anlayışı en başta rol oynuyor. Özellikle bu yıl turizm merkezlerinde en çok “16” plakalı araçları gördüm diyebilirim. Karakteristik insan profili olarak da bu insanlar geldikleri yerlere göre ciddi değişkenlikler gösteriyorlar. Selanik ve Makedonya göçmenleri birbirlerine çok benziyorlar. El attıkları sektörlerde zamanında başarılı olmuşlar. Ama sadece Ege’de. Trakya’daki fraksiyonları fakir. İstanbul’da da özellikle tekstil ve aksesuar piyasasının ciddi sıkıntılar içinde olması İstanbul’daki Makedonya göçmenlerini fakirliğin içerisine itmiş. Makedonya ve Selanik göçmenleri arasında ciddi bir birlik ve beraberlik yok. Bunu gerçekten çok net söylemek mümkün. Bazı ufak tefek çabalar görüyor olsak da, kendi aralarında hiçbir gündem oluşturmuyor. Hangisine Makedonya’ya dair eski günleri, ana babadan, dededen, nineden kalma bilgilerini sorduysam hem bilmiyor hem de hiç ilgilenmiyorlar. Hala Makedonya’da akrabaları olanlar sadece, eski göç ettikleri topraklar ve kültürü hakkında bilgi sahibi. Çocukluğumda ben, bu insanları sadece Yugoslavya göçmeni olarak bilirdim. Artık çok da geçmişini hatırlamayan bir Batı Ege ve Trakya popülâsyonu olarak görülebilirler. Zaten şu anda Makedonya’da yaşamaya devam eden Türk varlığı da kendi içinde bölük pörçük durumda. Sayıları çok az ve Makedon ve Arnavut kimlikleri altında ciddi biçimde eziliyorlar. Bütün bu baskılar ve Türkiye Cumhuriyeti’nden bir türlü gelmeyen siyasi destek Makedonya’daki Türkleri kendi içlerinde de ciddi bölünmelere itmiş.

YA AB YA TÜRKİYE

Bazı idealist genç insanlar, bu duruma tepki gösterip düzeltmeye çalışıyor olsa da durumlarının umut verici olduğunu söylemek mümkün değil. Zaten fırsatını bulan ciddi işsizlik rakamlarıyla boğuşan Makedonya’yı terk edip AB’ye ya da Türkiye’ye kapağı atıyor. Her şekilde, hemen hepsinin bir Türkiye ayağı var. Ama ne yazıktır ki Balkanlardaki Türk kimliğini korumak ve savunmak konusunda etkili ve yapıcı çabaları olduğu söylenemez. Bu gerçekten sayıları küçük Türk topluluğundan gemisini suya koyan yürütmüş. Fransa’da ressamlıktan, İstanbul’da sıkı gece eğlencelerine kadar ciddi uzun mutluluk mekanları yaratmışlar kendilerine. Açıkçası ne siyaset, ne kendi topluluklarının durumu, ne Makedonya ne de Türkiye umurlarında değil. Gemisi karada kalmış olanlarından şanslı olup kapağı AB’ye atabilenler, genellikle ağır işlerde çalışıyorlar ve gelecek umudunu kovalıyorlar. Bunu başaranlardan hiçbirisinin ağzından Makedonya’ya geri dönmekle ilgili bir söz duymadım. Hepsi oldukları yerde devam etmek istiyorlar. Kendi siyasi çerçevesinde “Mak-Türk” ismiyle Makedonya Türkleri’ni kendi içinde bir kimlik olarak ayakta tutmaya çalışan, idealist insanlardan oluşan bir çaba ve çalışma var ancak maddi anlamda tamamen eli kolu bağlı görünüyor. Sadece söylemleri var ama son bir yıldır yapıcı ve somut hareketlerini gördüğümü söyleyemem. Herşeye rağmen varolmaları bile şahsi fikrimce önemli ve olumlu bir durum. Çok önemli meseleleri olmasına rağmen, çok küçük sorunlara dalıp uğraştıklarını görmekten mutsuz olduğumu söyleyerek kendimce bir eleştiri de yapmak istiyorum.

TİKA DA OLMASA

TİKA, Makedonya’da da Türkler için yegane itici güç halinde. Türkiye ile Makedonya arasındaki hemen her ekonomik ve kültürel çalışma bu kuruluşun ismiyle hareket kazanıyor. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA)’na tüm Balkanlardaki çalışmalarından dolayı teşekkür etmek şart. Makedonya’daki Türk varlığını desteklemeye devam ediyorlar. Makedonya Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Halil Abdullah ile olan konuşmalarımızda hep sosyal hareketlerin güçsüzlüğü ve ciddi destek eksikliği izlenimini alıyorum. Kendi içinde Makedonya Türk varlığını ayakta tutmaya yönelik çaba çok az olmakla beraber maddi destek tamamen yok denecek kadar az. Açıkçası yapılması gerekenleri uzun uzun anlatıp yapıcı hiçbir şey yapmayan yazarlardan birisi olmak istemiyorum. Bütün bu yazı, benim şahsen canımı acıtan Makedonya Türkleri’nin son durum tespitimdir. Çözümü üretebilecek insanların ellerinde yeterli güç olduğunu üşünüyorum sadece ve Makedonya’da yeni var olan Türk gençliğinden çok güzel, içimi rahatlatıcı duyumlar alıyorum. Hani diyorum uzun dönemde kaybedilen kuşakların üzerine güzel bir temel atılıp Makedonya Türkleri ve Türkiye’de var olan Makedonya göçmenleri için iyi birliktelik mesajları vermenin ötesinde somut ve kesin hatlarla birleştirici çalışmalar yapılsa; özellikle de ekonomik birliktelikler yakalansa çok iyi olmaz mı? Diyorum ve bakıyorum sadece önüme. Olur ama çok zor, çoooook zor.

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP