Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Başkent Üniversitesi Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda düzenlenen Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Yerel Yönetimler dersinin Türkiye’de Bir Yerel Yönetim Örneği: Ankara Büyükşehir Belediyesi başlıklı uygulama oturumunun konuğu oldu.
Programa; Başkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Abdülkadir Varoğlu, Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelda Ongun, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. S. Sezgin Mercan, Öğretim Görevlisi Dr. Ali Mert Taşçıer ve öğrenciler katıldı.
Oturum başkanlığını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. S. Sezgin Mercan’ın yaptığı uygulamalı ders kapsamında Mansur Yavaş şunları söyledi:
“Devlet bir bütçe yapıyor planlama yapıyor ona göre hizmetlerini belirliyor. Yetki belediye başkanında… Bu yetkiyi siz iyi kullanırsanız belediyeler iyi işler yapar ama siz bu bütçeyi kafanıza göre kullanırsanız, tek başınıza karar alırsanız halktan aldığınız parayı çar çur edersiniz. Ölçümüz modern gelişmiş ülkelerde bu işler nasıl yapılıyor? İngiltere’de Londra Belediye Başkanı hariç hiçbir belediye başkanının yetkisi yok. Böyle bir belediye başkanının taraf tutma ihtimali var mı yok. Ülkemizde yanlış bir anlaşılma var. Belediye başkanı dendiği zaman maalesef arkadaşların birçoğu kendini imparator zannediyor. ‘Astığım astık, kestiğim kestik belediye bütçesini istediğim gibi harcarım’ gibi anlayış maalesef Türkiye’de hâkim oldu. Bunun sebebini yüzyıllar önce söylemişler ‘Güç insanı bozar, fazla güç daha çok bozar’ diye. ‘Gücü eline geçiren de mutlaka kötülüğe meyil eder’ deniyor bu felsefe de kamu yönetiminde tartışılmış orada bunların hepsini okumuş olmanız gerekiyor.”
Tüm belediye hizmetlerinin maliyetlerinin kalem kalem açıklayarak şeffaf yönetim anlayışını benimsediklerini anlatan Yavaş, “Beypazarı’nda 10 yıl belediye başkanlığı yaptım. Orayı turizm bölgesi yapma hayalimiz vardı. Hâlâ her hafta sonu binlerce insan gidiyor ve yerel halk para kazanıyor. Bunu yapmak yerine ‘benim böyle bir görevim yok, binalar, köprüler yapayım’ gibi bir anlayışım yok çünkü ödeyen karar verir. Bu para sizden çıktı dolaysıyla benim kafama göre bu parayı harcamamam lazım. Seçimlerden önce şunu söyledik; kararları alırken katılımcı olacağız. Bunun için gelir gelmez 550 STK ve Kamu İdaresine yazı yazdık, ‘Önümüzdeki yılın bütçesini hazırlıyoruz, görüşlerinizi bildirin’ diye. Bütçemizi yaptık ve bunu harcarken şeffaf olduk. Türkiye’de ilk defa hem belediye meclisi toplantılarını hem de tüm ihaleleri canlı yayınlıyoruz tüm Türkiye izliyor. Harcadığınız parayı göstermek zorundasınız, keyfi bir şekilde hayali projelere para harcayamazsınız. İnternet sayfamıza girdiği zaman kuruşu kuruşuna nereye ne harcanmış görebiliyor insanlar. Toplumda çok büyük bir karşılığı oldu. Çünkü hep Büyükşehir Belediyesi deyince olumsuz düşünceler vardı. Bu olumsuz düşünceler altında belediye başkanlığı yapmak son derece zor. 5 yıldır ne hakkımızda bir tane dava açıldı ne de bir personelim savcılığa gitti. Hiçbir muhtar oy vermedik diye bize hizmet etmiyor diyemez. Biz bu görevleri yapacağız ve bitecek. Gittiğim zaman rahat bir şekilde gezeyim ‘başkanım gel çay iç’ desin böyle bir saygı duyulmayı hangi servete hangi makama değişirsiniz” diye konuştu.
Vatandaşın her anında yanında olunması gerektiğine dikkat çeken Yavaş, “Bana plaket verilmesinden rahatsız oluyorum. Ben bu iş için maaş alan birisiyim ve işimi yapıyorum. Büyükşehir belediye başkanının herhangi bir kamu görevi yapan memurdan hiçbir farkı yok. Halkın parasını boşa götürmeden çalışıyoruz. Bu bir tercih meselesidir. Yaşadığınız kentte bazı insanların evinde nasıl yaşadığını görmüyorsanız, çocukların okula aç gittiğini görmüyorsanız; diktiğiniz heykellerin, binaların hiçbir önemi yok. Bir yönetici olarak kentin kalkınması için bir şeyler yapacaksınız ama ihtiyacı olan insanların her anında da yanında olacaksınız. Bu çocuk nasıl okula gidiyor, bu çocuğun kıyafeti uygun mu, o evde kazan nasıl kaynıyor? Yöneticinin bunları görmesi lazım. Başkent Kart çıkardık, tüm dünyada geçerli yüklemeli bir kart. Eskiden bir takım paketler göstere göstere veriliyor, insanlar incitiliyordu. Şimdi kartla gidiyor anne baba çocuğunun ihtiyacını alıyor” dedi.
Yavaş, Büyükşehir Belediyesi tarafından sosyal destek alan aileler için Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen doğal gaz, protein desteği gibi uygulamaları da anlatarak şöyle konuştu:
“Birileri beğensin diye bina yapabilirdim. Hangi proje bir yönetici için daha önemlidir? Yaptığınız bir bina mı? Yol mu? Böyle bir belediyecilik mi? Pandemi döneminde hemen bir dayanışma ağı kurduk. Kimse kimseyi görmeden birbirine yardım etmeye başladı. Maske yasak dediler maske üretmeye başladık. Kuryelerle evinden çıkamayan yaşlılara kurye hizmeti vermeye başladık. Büyük bir dayanışma ağıyla pandemi ortamını kimseyi aç ve açıkta bırakmadan atlattık. Böyle bir salgın yaşamadı bizim kuşak, nasıl tedbir alınacak neler yapılması gerekiyor konusunda herkes acemilik çekiyor. Türkiye’deki tüm yerel yönetimler alnının akıyla çıkmıştır. Arkasından deprem yaşandı depreme de aynı şekilde en çabuk müdahaleyi yapan belediyelerdeniz. İletişimi nasıl sağlıyoruz? 153 gibi mecralardan direkt belediyeye ulaşılıyor. Biz bir de belediyede bir ekip kurduk. Belediye vatandaşla birebir iletişim kuran kuruluştur. Yerel ihtiyaçları çözmek için ne mümkünse onu yapmak zorundadır. Kendi paramızı harcamayacağımız hiçbir yere halkın parasını harcamıyoruz. Hayali hiçbir yere sizin paranızı harcamıyoruz. Proje adı altında halkın milyonlarca lirası toprağa gömülür mü?”
Gençlere, Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi’ne katılarak kent yönetimine dâhil olmaları çağrısında bulunan Yavaş, “Gençlik Meclisi’ne mutlaka katılın kendi sorunlarınızı oradan çözün. Orada alınan talepler bize Belediye Meclisi’ne geliyor. ‘Ben bu kentte yaşayan bir bireyim. Benim ihtiyaçlarım var, neden yapmıyorsunuz’ demenizi bekliyorum. Asıl belediyecilik bu… Biz de o problemi çözelim. Ankara’nın geleceği hakkında karar vermeniz gerekiyor. Bir başkasının sizin hakkınızda karar vermesine izin vermeyin. Biz yanlış yapıyor olabiliriz, sizin görüşünüze çok ihtiyacımız var. Yönetime aktif bir şekilde katılın. Ben, çalışmaları daha düzgün yapabilmem için bana destek olan böyle bir Sivil Toplum Kuruluşunu sırtımda taşırım. Ankara’yı Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği çağdaş başkenti hep birlikte gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Uygulamalı dersin açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkent Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, “Yöneticilik zordur, özellikle yerel yönetimler de… Mansur Başkan Ankara’ya önemli katkılar sağlıyor. Yöneticilik zor iştir ama ülkeye hizmet için yapılan yöneticilik işte Mansur Başkan gibi eserler ortaya çıkarır. Cumhuriyet eserlerle taçlanır. Görevimiz ülkemize hizmet etmek ve eserler kazandırmaktır Mansur Başkan Ankara’ya önemli katkılar sağlayan çok değerli başkanımız. Mansur Başkan Gölbaşı’nda çok güzel bir sistem oluşturdu o nedenle teşekkür ediyorum. Ankara’da Sayın Başkanım Polatlı ve civarında en güzel çarpıcı örneğini de Bağlıca oluşturur. ‘Tarlalar betonlaşmasın Türkiye aç kalmasın’ onun için Mansur Başkan’a çok teşekkür ediyorum çok önemli katkı sağladı Ankara’ya başarılar diliyorum” dedi.
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Abdülkadir Varoğlu da “Yerel Yönetimler dersinin uygulamalı oturumunu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile yapma şansına ulaştık. Bu dersin uygulamasının bu şekilde birinci elden başarılı örneklerle izlenmesi bizim için bir ayrıcalık olacak. Yönetişim ilkelerinin en yaygın biçimde yürütüldüğü uygulamaların nasıl yapılabileceğini dair örneklerini izleyeceğiz. Biz kendisine en içten saygılarımızı sunuyoruz” diye konuştu.
Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yelda Ongun ise “Yerel yönetimler demokratik sosyal hayatın temel yapı taşıdır. Bireysel ve kamusal hayatla ilgili en etkili organa karşılık gelmektedir. Ders kapsamında günümüze kadar ders vermiş kıymetli hocalarımız; merkezileşme, modernleşme ve Avrupa Birliği uyum sürecine ders kapsamında üzerinde durulan konulardandır. Ne kadar şanslısınız ki bugün yerel yönetimler konusunda çok çok önemli ve Türkiye’nin en başarılı isimlerinden biri sosyal ve şeffaf belediyecilik anlayışını ilk defa Türkiye’de uygulayan Mansur Yavaş’tan alacaksınız dersinizi. Kendisine teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum” ifadelerini kullanırken, Öğretim Görevlisi Dr. Ali Mert Taşçıer şunları söyledi:
“Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yerel yönetimler dersini vermekteyim. Başkent Üniversitesi ailesine katıldığım için onur ve gurur duyuyorum. Burada olmak bir ayrıcalık… Yerel yönetimlere dair temel kavramlar, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin ilişkisi, mahalli idari birlikleri gibi konularda ayrıntılı çalışmalarda bulunduk. Uygulamalı dersimizde öğrenci arkadaşlarımızdan yoğun bir şekilde Mansur Yavaş isteği hâsıl oldu. Sağ olsun kendisi de kırmayarak kabul etti, huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Örnek belediyecilik mimarlarından Mansur Yavaş’ın bu konuda ders anlatması öğrencilerimiz için bir şans.”
HABERLER
1 gün önceHABERLER
1 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce