Yerel seçim atmosferine yavaş yavaş girmeye başladığımız şu günlerde,
seçim sloganı haline gelen ”Büyük Şehir” ve ” Marka Kent ” gibi söylemler,
siyasetçiler tarafından sıkça dillendirilmeye başlanmıştır. Ben siyaset erbabı değilim! Böyle bir düşüncem de yok! Benim bu konu üzerindeki tespitlerim biraz farklı. Kenti yönetmeye talip olanlara ve yönetenlere Büyük Şehir ve Marka Kent hakkındaki ölçünüz, kriteriniz nedir? diye soracak olursanız,
cevap hazır; ”Kentimizin nüfusu arttı, sanayi üretimi ve ticari bakımdan
ülkemizin önde gelen kentlerinden olduk” derler. Bütün bu değerler marka olmak için maalesef yetmiyor! Gelişmiş olan ülkelere bir bakınız. Avrupa’nın; Mozart, Goethe, Cervantes, Viktor Hugo, Tolstoy, Maksim Gorki, Picasso, Leonardo da Vinci gibi büyük değerleri, yaşadıkları kentler ile birlikte anılmaktadırlar. Modern Kentler; yazarları, ressamları, karikatüristleri, şairleri, besteci ve ses sanatçılarını, bilim adamlarını, hülasa tüm sanatçıları ve sanatsal değerleriyle tanınmaktadırlar. Kentlerinde yaşamış olan bu değerlerine sahip çıkarak markalaşmışlardır. Öldükten sonra değil, yaşamlarında ürettikleri eserlere destek çıkarak sahiplenmek gerek. Ülkemizin hemen her yerinde pek çok festivaller ve şenlikler düzenlenmektedir. Etkinlik takvimine bakıyorsunuz, ne bir konferans, ne bir panel, ne bir sergi. Peki ne var? Resmigeçit, kortej yürüyüşü, her gece bir halk konseri ve hediyelik eşyaların satıldığı tezgâhlar var.
Beyler bu zihniyetle maalesef marka kent olunmaz ..!!! Önemli olan günü kurtarmak değil, kentini dünyaya tanıtabilmek.
GALİÇNİK DÜĞÜN FESTİVALİ
Bakınız ben sizlere çok küçük bir örnek vereyim. Makedonya’nın batısında yer alan Mavrovo – Rostuşa Belediyesi içinde yer alan Galiçnik Köyü’nde 40 yıldan bu yana Temmuz ayının ikinci haftasında 3 gün süreli Geleneksel Galiçnik Düğünü Festivali düzenlenmektedir. Törenlere her yıl Cumhurbaşkanı katılır. Ülkenin ve dünyanın değişik ülkelerinden binlerce turist bu köye akın ederler. Bu yıl düzenlenen kutlamaları, 47 ülkeden 118 TV. kameramanı ve basın mensubu izleyerek ülkelerine duyurmuşlardır. Çevrede bulunan tüm otel ve pansiyonlar dolup taşmıştır. Ben yıllardır kentimde düzenlenen ve 40 yıllık
değil, 600 küsur yıllık bir festivalimizde bu kadar yerli yabancı kamera ve gazeteciyi 50 yıldır hiç görmedim. Galiçnik’e gelenler sadece düğün izlemeye gelmiyorlar. Dünyaca ünlü ses sanatçıları olan Aleksandar Sarievski’nin,
Lazar Kolişevski!’nin yaşadıkları köy olduğu için geliyorlar. Çobanlarını, peynirini, sütünü ve meşhur ekmeğini görmek için geliyorlar. Yoksa 2000 rakımlı ve Bistra Dağı’nın zirvesinde yer alan bu küçük köye insanlar neden geliyorlar sanıyorsunuz ki? Sorarım sana; Senin kentin anılınca birlikte zikredilen kaç ünlü ismin var? Bir resim sergisini açmak, bir kitabın basılmasına destek olmak öyle çok büyük paralar harcamanızı gerektirmez. Kentin ve ülkenin tarihini, öykülerini gelecek kuşaklara aktarmanın yolu kitap yazmakla olur. Yazmazsan nasıl anlatacaksın? Eğer gerçek anlamda marka kent olmak istiyorsanız, sadece park, asfalt ve altyapı hizmetlerine değil, kentinizin kültür varlıklarına ve değerlerine de yatırım yapınız. İnanınız ki bu durumda
siz ve kentiniz kazanacaktır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
23 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce