Masayı Deviren Yunanistan ve Rumlar Cenevrede Ne Yapacak?

26 Nisan 2024 - 18:57

Masayı Deviren Yunanistan ve Rumlar Cenevrede Ne Yapacak?

BM öncülüğünde 27-29 Nisan’da düzenlenecek 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansı gözleri yeniden Cenevre’ye çevirdi – Taraflar 2016-2017’de İsviçre’nin farklı kentlerinde dördü liderler seviyesinde olmak üzere beş kez bir araya gelmişti – Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi her defasında uzlaşmaz tavır sergilemiş, masayı deviren taraf olmuştu – Türk tarafı Crans-Montana’da, “federasyon için son kez müzakere ettiklerini” muhataplarına iletmişti

Masayı Deviren Yunanistan ve Rumlar Cenevrede Ne Yapacak?
Son Güncelleme :

26 Nisan 2021 - 10:16

710 okuma
(Last Updated On: 26/04/2021)

Crans-Montana’da “masayı deviren” Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin Cenevre’deki tutumu merak ediliyor

 

Kıbrıs’ta kapsamlı çözüme ulaşılması hedefiyle İsviçre’de 2016-2017 yıllarında yapılan müzakerelerde uzlaşmaz tavır sergileyen ve Crans-Montana’da masayı deviren taraf olan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin hafta içi Cenevre’de başlayacak gayriresmi Kıbrıs konulu konferansında nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.

BM öncülüğünde 27-29 Nisan’da Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla düzenlenecek 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs konulu konferansı gözleri yeniden Cenevre’ye çevirdi.

Gayriresmi Kıbrıs görüşmelerine tarafların “yaratıcı” fikirlerle gelmesini bekleyen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantılara başkanlık edecek.

BM Cenevre Ofisi, toplantıların amacını, “Yakın gelecekte Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulmak için tarafların ortak zemininin olup olmadığını belirlemek.” olarak açıkladı.

Kıbrıs sorununa çözüm üretmek, Ada’da kalıcı barış ve istikrarı sağlamak amacıyla yürütülen müzakereler kapsamında taraflar 7 Kasım 2016 ila 7 Temmuz 2017’da İsviçre’nin farklı kentlerinde dördü liderler seviyesinde olmak üzere beş kez bir araya gelmişti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 10 gün süren ve 7 Temmuz 2017’de Crans-Montana kentinde sona eren Kıbrıs Konferansı’nın sonuçsuz kaldığını belirterek “Rum tarafının dürüstlükle bağdaşmayan çok olumsuz adımları gördüklerini” vurgulamıştı.

– İsviçre’deki Kıbrıs Konferansı neden başarısız oldu?

İsviçre’de Kıbrıs konulu düzenlenen 5 zirvede Türk tarafının tüm iyi niyet ve çabalarına rağmen masayı ilk terk eden her defasında Rumlar oldu.

Crans-Montana’daki konferansta Rum tarafı, BM’nin gizlilik kararı aldığı belge ve bilgileri kendi basınına tahrif ederek servis ederken, kesin gizlilik kararına Türkiye, KKTC ve İngiltere ise tam uydu.

Toplantılar devam ederken Rum Radyo Televizyon Kurumu ve bazı internet siteleri kendilerine servis edilen belge ve bilgileri tahrif ederek yayımlıyordu.

Türk tarafının teklifleri karşısında yapıcı adım atmayan Rumlar, Türk tarafının masadan ayrılması için tahrik politikası yürüttü.

– İsviçre’de masayı ilk terk eden hep Rumlar oldu

İsviçre’deki müzakerelerin ilk turu 2016’da Mont Pelerin kasabasında 7-11 ve 20-21 Kasım’da iki turlu olarak gerçekleşti.

İlk turda Rum lideri Nikos Anastasiadis, masada Türk tarafının açılımları karşısında zamana ihtiyacı olduğunu ifade etti ve bu tur sona erdi. İkinci turda da Rum tarafının aşırı taleplerde bulunması ve uzlaşmaz tavırlarından dolayı sonuç alınamadı, Rumlar masayı terk etti.

Liderler, 1 Aralık 2016’da BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin girişimleriyle Ada’da bir araya gelerek müzakerelere devam etme ve ocak ayında Kıbrıs ile ilgili uluslararası bir konferans gerçekleştirme kararı aldı.

Cenevre’de 2017’de 9-11 Ocak’taki yoğunlaştırılmış müzakerelerin ardından 12 Ocak’ta Kıbrıs’taki taraflar ve üç garantörün katılımıyla Türk tarafının müzakere sürecinin başından bu yana ısrarla üzerinde durduğu Beşli Konferans düzenlendi. Konferansta bu kez de Yunanistan hazır olmadığı gerekçesiyle bir hafta süre talebinde bulundu, 18 Ocak 2017’ye kadar ara verildi.

– Enosis kararı konferansı aylarca geciktirdi

Taraflar bu kez uzmanlar ve teknik heyetlerin katılımıyla 18 Ocak’ta yeniden bir araya geldi. Mont Pelerin’deki Beşli Konferans’ın ardından tarafların şubat başında dışişleri bakanları seviyesinde yeniden bir araya gelmesi ve süreci sonuca götürecek nihai kararın verilmesi öngörülüyordu.

Rum Meclisi, 10 Şubat 2017’de Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını öngören Enosis referandumunun, yıl dönümünde okullarda kutlanması yönünde karar alarak Beşli Konferans’ın yeniden toplanmasının önüne geçti.

Böylelikle Rumlar bir kez daha masayı deviren taraf oluyordu.

BM, 9 Haziran 2017’de aldığı kararla Kıbrıs müzakerelerinin 28 Haziran’da tekrar başlayacağını duyurdu.

7 Temmuz 2017’de dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen Kıbrıs Konferansı Rum ve Yunan tarafının uzlaşmaz tavrı ve aşırı talepleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.

Salı günü Cenevre’de başlayacak gayriresmi toplantılarda Rum ve Yunan tarafının tutunacağı tavır merakla beklenirken, toplantıların basına kapalı gerçekleşmesi bekleniyor.

– “Kıbrıs sorunu 53 sene müzakere edildi”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 16 Nisan 2021’de yaptığı açıklamada, Kıbrıs’ta çözüm arayışında 53 sene müzakere edildiğini anımsatarak bu süre zarfında Kıbrıs Türk halkıyla hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen Rum kesimi ve destekçisi Yunanistan’ın, tüm çözüm önerilerini ya referandumda ya da masada reddettiğini bildirmişti.

Çavuşoğlu, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenecek 5+1 formattaki gayriresmi toplantıya ilişkin soru üzerine, daha önce de Crans Montana’daki görüşmelerde Türk tarafının, “federasyon için son kez müzakere ettiklerini” muhataplarına ilettiklerini kaydetmişti.

Dönemin BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin ara buluculuğunda Mayıs 2015’te yeniden başlayan ve 7 Temmuz 2017’de sonuçsuz kalan müzakereler, “Ekonomi”, “Avrupa Birliği”, “Mülkiyet”, “Yönetim-Güç Paylaşımı”, “Toprak” ile “Güvenlik ve Garantiler” olmak üzere altı temel başlıktan oluşuyordu.

AA

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.