Hamsi derseniz – hamsi değil,
sardalya derseniz – sardalya da değil…
Kimileri doğar, büyür ve aynı yerde yaşadıktan sonra kök salar: çocuklarını, torunları büyütüp yaşadığı yerin hakkında hikayeleri toplayıp anlatırmış. Kimileri başka bir nedenle farklı bir yere gidip onu keşfeder ama sonrasında geri döner memleketine. Kimileri ise, benim gibiler: ülke değiştirir, şehirden şehre gezer, farklı kültürden bir şeyler alır ve benimser, her farklı ülkeden hikâyeleri toplar ve sonrasından onların hakkında yazar.
Birkaç sene boyunca Alibey Adasını keşfetmeye çalışıyorum. Aslında, ‘Alibey’ dediğimiz adanın ismi resmi ismidir ama halk arasında, dilimizde var olan adanın ismi Cunda, tarihi 3500 sene öncesine dayanan bir yerleşim yeridir. M.Ö 1200-1300 yılları arasında Doğu Avrupa’da bir kıtlık meydana gelir ve bu bölgede yaşayan kavimler Anadolu’ya göç eder. Bu kavimlerden biri Yunanistan’dan ayrılır ve Anadolu’nun kuzey batı kıyılarına yerleşerek, 12 şehir kurar. Cunda da bu kentlerden biridir.
Cunda Adasının kalbimde başka bir yeri vardır. Bir taraftan Rum, diğer taraftan ise Türk kültürleri yan yana görmek çok hoşuma gidiyor. Ada şuan renkli, cıvıl cıvıl bir tatil bölgesi olarak gözükse de, tarih sayfalarına büyük dramlar, insanların yüreklerinde unutulmaz acılar olarak yazılmıştır.
Adayı keşfederken kulağıma şöyle bir bilgi geldi: ‘Cunda’ya gelip, mutlaka PAPALİNA BALIĞI yemelisiniz’. Bende PAPALİNA’nın ne olduğunu öğrenmeye çalıştım.
Cunda Adasında akşam yemeği için harika bir yer keşfettim. Deniz kenarında olan, bütün sene boyunca yüzünüze vuran tatlı rüzgâr eşliğinde keyifle yemeğinizi yiyebileceğiniz mekân sahibi ile tanışıp Papalinanın hikayesini dinledim hem de tatmak nasip oldu.
Yemekte bana mekânın sahibi İbrahim Bey eşlik etti. İbrahim Bey, yıllar önce bu sektöre girdi, 1962 yılından beri dedesinden kalan mesleği oğlu ve kızı ile birlikte devam ettirmeye çalışıyor.
İlk soruma söyle bir cevap verdi: ‘Misafirlerden en çok İstanbul’dan gelenler oluyor, geldiği zaman ‘kelebek levrek’ mutlaka ve onun yanında da tarator isterler’.
İbrahim Bey: ‘Papalina balığı sadece Ayvalık bölgesinde Edremit körfezinde çıkan bir balık türüdür. Başka hiçbir yerde bu balığı bulmanız mümkün değildir. En zor tutulan balıklardan biridir. Papalina balığı tutmak için küçük ağlara ihtiyaç oluyor ve artık bu ağ tiplerinden kimsede bulunmuyor. Küçük ağa büyük balık gelirse ağ parçalanır ve insanlar zarar görür. O yüzden tercih edilmiyor. Biz kendi teknemizde mecburuz ‘Papalina’ ismi yaşatmak için, geleneklerimizi devem ettirmek için. Hamsi derseniz – hamsi değil, sardalya derseniz – sardalya da değil. Ağustos ayından itibaren papalinanın sezonu başlar ve kış sonuna kadar devam eder. Ondan sonrasında da ilkbahar ayında dondurulmuş halinde bulunur. 20 Haziran’dan sonra hiç bulunmaz’ diye bana anlattı.
Babası hala hayatta her gün restorana gelip gider, mezeleri kontrol eder ve özel müşteriler için kendi elleriyle papalina balığı yaparmış.
PAPALİNA’da emekler güzel ve herkese uygundur. Çeşitli mezeler ve tatlılar mevcuttur. Ziyaretçilerin yaşı ne olursa olsun herkesin damak zevkine uyabilecek zengin bir menü sahibi olan bir yerdir.
1962’den beri Ayvalık Cunda Ada’sında hizmetini sürdüren ‘PAPALİNA’ restoranı, alışılmışın dışındaki iç mekanıyla kalite ve konforu seçkin müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor. Haftanın 7 günü sabahtan geceye kadar hizmet veren ‘PAPALİNA’, yıllardır misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Lezzetli yemekler üzerine sade bir Türk kahvesi içtim. Kahvemi yudumlarken, birbirinden güzel görünen; peynir tatlısı, ‘Cunda Rüyası’ isimli bir tatlı ve dondurmalı badem tatlısı masama geldi. Hepsinden tattım ve çok değişik tatları keşfettiğimi söyleyebilirim. Özellikle peynir tatlısını mutlaka tatmanızı öneriyorum.
Bana kalırsa, harika yemekleri yapan, güler yüzlü personeli olan ve çok iyi bir yönetim kadrosu olan bir restorandır. Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle, ailenizle birlikte Ayvalık’ın geleneksel yemeklerini, tatlılarını tatmak için, eğlenceli, güzel ve hoş vakit geçirebileceğiniz bir mekandır.
Cunda Adasına gidip
yeni tatları keşfetmeyi unutmayın😊
Maşallah çok güzel anlatmışsınız. Çok çok teşekkür ederim ve çok faydalı anlatım olduğunu söylemek isterim. 😇😇😇👌👌👌
Oksana Hanım, bir Ayvalıklı olarak yazınızdan memnuniyet duydum öncelikle emeğinize sağlık. En lezzetli balıklardan biridir, severek yediğimiz. Keyifli tanıtımınız için teşekkür ederim.
Sevgi ve saygılarımla,
Kayhan Güler