Milli Eğitim Bakanı Tekin: Okullarımız Çanakkale’den Gazze’ye bağımsızlık çabası açılış dersiyle eğitime başlayacak

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

İSTANBUL (AA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Yaklaşık 1 yıldır dünyanın gözü önünde devam eden İsrail zulmüne karşı evlatlarımızın farkındalığını artırmak için 9 Eylül Pazartesi günü okullarımızda ‘Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması ve Bağımsızlık Mücadelesi’ başlıklı açılış dersiyle derslerin başlamasını talimatlarınıza arz ediyoruz.” dedi.

Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Stant Sarayı’nda gerçekleştirilen 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Merasimi ile Eğitim Teknolojileri AR-GE ve Kalite Tepesi’ne katıldı.

Burada konuşan Tekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eğitime verdiği eşsiz değer ve faaliyetlere sunduğu sonsuz takviye için minnet ve şükranlarını sunduğunu söyledi.

Bir yıl evvel gerçekleştirdikleri eğitim öğretim yılının açılış programını hatırlatan Tekin, şöyle devam etti:

“AK Parti iktidarlarının kümülatif birikimleri eşliğinde devam eden yaklaşık çeyrek asırlık müddet boyunca, eğitim ortamlarımızın insani, fizikî, bilimsel ve teknolojik altyapı açısından geçmişle mukayese edilemeyecek ve çağdaş dünyadaki standartları yakalayacak biçimde geliştiğini tabir etmiş ve sizlere Bakanlığımız ismine bir kelam vermiştim. Maarif çağı olarak tecelli edeceğine inandığımız Türkiye Yüzyılı ülküsünü gerçekleştirmek için gerekli olan maddi altyapının zat-ı devletlerinizin himaye ve liderliği sayesinde büyük oranda tamamlandığını ve artık bu altyapı üzerine kendi eğitim sistemimizi inşa etmenin, kolektif ve ulusal bir maarif şuuru ile kendi modelimizi üretmenin vaktinin geldiğini söylemiştim.”

Tekin, 2 gün sonra başlayacak 2024-2025 eğitim öğretim yılına yenilenen eğitim programı, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile adım atacaklarını belirterek, tabanını ulusal bedellerin ve bilimsel gelişmelerin oluşturduğu bu modelle “Köklü geçmiş, güçlü gelecek” anlayışı doğrultusunda eğitimde vaktin ruhunu yakalamayı hedeflediklerini söyledi.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli eğitimin muhtevasına yönelik dinamik bir dönüşüm sürecinin de başlangıcı”

Beceri-hak ve gelişim temelli bir öğrenme sürecinin yanı sıra, erdem-değer-eylem çerçevesini haiz bütüncül bir yaklaşımla oluşturdukları Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin, eğitimin muhtevasına yönelik dinamik bir dönüşüm sürecinin de başlangıcı olduğunu söyledi.

Tekin, “Bu dönüşüm süreci, gençlerimizin hem doğal ve fıtri gelişimini temel alan hem de pedagojik ihtiyaçlarını karşılayan güçlü bir içerikten ve gereksinim duyulan her etapta güncellenebilecek canlı bir müktesebattan beslenmektedir.” diye konuştu.

Bakan Tekin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ne ait, “Dijital yetkinlikler ile Anadolu kültürü üzere klâsik bedelleri entegre ederek, öğrencilere 21. yüzyılın gerektirdiği teorik ve pratik maharetleri kazandırmayı, ahlaki ve etik sorumluluklarımızı göz arkası etmeden teknolojinin eğitimdeki kullanım alanı ve bedelini artırmayı hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu hedeflerle uyumlu olacak biçimde, eğitim teknolojileri ekosistemini ana gündem ve temel siyaset alanlarından biri olarak gördüklerini belirten Tekin, teknolojik gelişmelerin eğitimde sunduğu fırsatlardan en uygun biçimde yararlanmak için ağır olarak çalıştıklarını vurguladı.

Tekin, şu anda EBA’nın dünyada en çok ziyaret edilen ve içerik transfer edilen platformlardan biri haline geldiğini kaydetti.

“Mesleki ve teknik öğretimdeki öğrenci sayımız yaklaşık yüzde 15 oranında arttı”

Bakan Yusuf Tekin, bu yıl beşincisini düzenledikleri tepenin hedefinin Bakanlığın eğitim teknolojileri alanındaki faaliyetlerini milletlerarası seviyede tanıtmak, örnek çalışmalarını dünya kamuoyuyla paylaşmak ve ilgili ulusal, milletlerarası paydaşları bir ortaya getirerek işbirliklerine ve görünürlük faaliyetlerine yer hazırlamak olduğunu söyledi.

2024-2025 eğitim öğretim yılındaki ana gündem mevzularından birinin de mesleksel ve teknik eğitim olduğunu kaydeden Tekin, şunları lisana getirdi:

“Siyasete ve siyasal karar alma sistemlerine dışsal ve antidemokratik vesayetçi çabaların sembolü haline gelen 28 Şubat sürecinin en önemli ziyan verdiği alanlardan bir tanesi mesleksel eğitim olmuştu. Özellikle 2014 yılından itibaren sizlerin önderliğinde bu alanda çok değerli adımlar atıldı. Dalla ortak proje meslek liselerinin kurulması, işbaşı eğitimlerine taban fiyatın yüzde 30 ve 50’si oranında kamusal dayanak sağlanması, stajyer gençlerimizin iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanması ve MESEM’lerin zarurî eğitimin bir kesimi olması üzere adımlar bu manada çok değerliydi. Bütün bu adımları hayata geçirirken yaptığımız üzere artık de zat-ı devletlerinizin talimatlarıyla her vilayetimizde dal temsilcileri, meslek örgütleri ve öteki paydaşlarla bir ortaya gelerek bir durum tespiti yaptık. Aksayan, çözülmesi gereken sorun alanlarını tespit ettik. Yeni modeller ürettik ve mevzuat açısından düzenlemeler yaptık. Bu yaklaşımlarımız sonucunda 2024-2025 eğitim öğretim yılında mesleksel ve teknik öğretimdeki öğrenci sayımız yaklaşık yüzde 15 oranında arttı.”

Bakan Tekin, 10 Ağustos’ta yayınlanan Mesleksel ve Teknik Eğitim Siyaset Belgesi’ni hatırlatarak, “Ana ideolojisini ‘Herkesin bir mesleği olmalı’ halinde özetleyebileceğimiz bu evrak kapsamında mesleksel ve teknik eğitimi güçlendirecek, üretim kesimine nitelikli eleman teminini mümkün kılacak bir dizi yeni uygulamayı hayata geçireceğiz. Birinci olarak mesleksel eğitimi daha erken yaşlarda başlatıp teşvik etmek emeliyle ortaokulların 7 ve 8. sınıflarında zanaat atölyeleri oluşturduk. Ayrıyeten bu yıldan itibaren mesleksel ve teknik Anadolu liselerinin bünyelerinde meslek ortaokulları açmayı planlıyoruz.” sözlerini kullandı.

Depremden etkilenen 11 ile 19 bin 784 yeni derslik

Bakan Yusuf Tekin, ek olarak Türkiye’nin her bölgesinde bölümün gereksinim duyduğu manada eğitim elemanı yetiştirmek ve mezunların istihdamını kolaylaştırmak için “bölge”, “ihtisas”, “sektör içi” ve “sektöre entegre” olmak üzere 4 yeni okul modelini hayata geçirmeyi gündemlerine aldıklarını söyledi.

Bu yıl gündemlerindeki üçüncü hususun eğitim öğretim süreçlerine ailelerin daha ağır bir halde iştirakini sağlayabilmek olduğunu kaydeden Tekin, bu kapsamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile birlikte yürütecekleri faaliyetlerin tanıtımını yaptıklarını ve yol haritasını açıkladıklarını bildirdi.

Tekin, ayrıyeten Bakanlığın “asrın felaketi” olarak da isimlendirilen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen 11 vilayetteki faaliyetleriyle ilgili şu bilgileri verdi:

“Her sıkıntı vaktimizde olduğu üzere bu zorluk karşısında da devlet ve millet olarak kenetlenerek büyük bir dayanışma örneği sergiledik. Eğitim topluluğumuz da bu güçlü süreçte harikulâde bir uğraş sarf etti. Felaketi yaşayan 11 vilayetimizde sarsıntı öncesinde 119 bin 200 derslikte eğitim veriyorduk. Zelzelede toplam 9 bin 935 dersliğimiz kullanılamaz hale geldi. Bu hafta prestijiyle 5 bin 787 dersliğimiz eğitim öğretime başlamış durumda, yıkılanlar içerisinden. İhalesi tamamlanan, devam eden, inşaatı devam eden dersliklerimiz de bittiğinde yıkılan 9 bin 935 dersliğin yerine 11 vilayetimizde 19 bin 784 yeni derslik hizmete girmiş olacak. Böylelikle talimatlarınız doğrultusunda her vilayetimizde 6 Şubat’tan evvelki derslik sayısının yüzde 10’nun üzerine çıkarmış olacağız. Ayrıyeten tekrar bu 11 vilayetimizde 58 bin 952 dersliğimizin de güçlendirme, bakım ve tamir çalışmalarını da tamamlayarak yeni eğitim öğretim yılına hazır hale getirdik.”

“Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması ve Bağımsızlık Mücadelesi”

Son bir mevzuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takdir ve talimatlarına arz etmek istediğini söyleyen Tekin, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Yaklaşık 1 yıldır dünyanın gözü önünde devam eden İsrail zulmüne karşı evlatlarımızın farkındalığını artırmak için 9 Eylül Pazartesi günü okullarımızda ‘Çanakkale’den Gazze’ye Vatan Savunması ve Bağımsızlık Mücadelesi’ başlıklı açılış dersiyle derslerin başlamasını talimatlarınıza arz ediyoruz. Bu sayede evlatlarımızın hem Filistinli kardeşleriyle dayanışma şuurunu artırmış hem de bağımsızlık ve vatan kavramlarının mana ve ehemmiyetine yönelik bir farkındalık oluşturmuş olacağız.”

Muhabir: Berfin Kıraç