DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

211 okunma

“Mim” Olma Yolunda

ABONE OL
03/09/2020 00:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Önce bir tohum düşer ana rahmine, büyüdükçe serpilen serpildikçe insanlaşan…

Anne karnında vav’lıktadır insanoğlu, aynı mim gibi alnı secdeye daim yakındır. Bağlı olduğu ana rahminde büyür ve gelişir. Öyle ki o zamanlar annesi gibidir adeta. Lakin Hakk’tan ayrılışın hüznü halâ yüreğindedir. Zaman geçtikçe Hakk’tan uzaklaşır insan. Belki de o bebek hâli bile atıvermek ister kendini dışarıya. Dünya bürür birdenbire gözünü. Ve insan ezelden meyillidir unutmaya. Ha geldi ha gelecek derken sabrı öğretir bebek farkında olmadan. Sonunda doğum zamanı gelip çatar. Doğduğu an dal’laşır bebek. Biraz da olsa belini doğrultmuş, istediği dünya hayatına kavuşmuştur. Ancak aldığı ilk nefesle feryat figan olur. Çünkü artık hiç bir şey geldiği yer gibi gözükmüyor, geldiği yer gibi kokmuyordur. Bir nefes, iki nefes, üç nefes derken yeniden kapılır dünyanın aldatıcı yüzüne ve unuttur vav’lığını. Büyüdükçe elif gibi doğrulur beli.

-İşte hayat!..  diyerek dünyanın cezbesine bırakır kendini.

Yeniden mim’liğe dönüş yolculuğudur hayat.

Elif gibi yolunda doğru olmak derler ya hani aslında asıl gaye sözünde doğru olmaktır. Hakk yolunu tüm doğruluğu ve tüm teslimiyetiyle yaşamaktır. Vav’lıktan elif’liğe dönüştüğümüz şu hayat içerisinde yeniden kendini bulma yolculuğudur hayat. Yavaş yavaş belini doğrulttuğu anda yeniden belini büküp alnı secdeye koyabilme serüvenidir hayat. Ve hayat aslında kendini bulma yolunda içine koyulduğun karmaşık bir labirenttir.

 

ÇIKIŞA VARABİLMELİ İNSAN

 

Çıkışın karmaşası içinde insan belki de unutacaktı koca bir labirent içinde olduğunu. Ve yoluna devam edecekti, bir daha çıkışı düşünmeden. Duvarlar arasında büyüyecek, beslenecek ve orada ölecekti. Belki bir daha çıkışı hiç aramayacak, kaybolduğunun hiç bir zaman farkına varamayacaktı. Elif gibi doğru gittiği yolda yeniden mim olmanın lezzetini yakalayamayacaktı.

Belki de bir yol göstericiye ihtiyaç vardı, kim bilir… Ya da başka bir deyişle hayat içerisinde bizleri amaca ulaştıracak bir yaşam koçuna. Biz aciz kullara çıkış yolununu bulduracak, unuttuğumuz serüveni hatırlatacak bir rehbere. Unutmaya meyillidir insan. Hatırlatıcı vesileler çok olsa da kendini unutmaya şartlandırmıştır bir kere. Belki de baştan belliydi insanlığı, nisyanlığı, noksanlığı. Kim bilebilir ki…

 

EĞER BİR GÜN

 

Eğer bir gün varacaksa yeniden insan Hakk yoluna, bil ki mim’liğin verdiği huzuru hatırladığındandır. Hatırlatacak cemâli bulduğundandır. Kim bilir kısmetin nereden ve ne zaman geleceği. Kim bilir hangi cemâlin gönülde cezbe hâline sebep olacağı. Bilmediğini bildiren, bildiğini hiç eden bir cemâle ihtiyacı var insanın. Mim olma yolunda daim elinden tutacak, çıkışı bulmak için yön verecek, karanlık yollarında ışık olacak bir rehbere ihtiyacı var insanın.

Dün söyledik, bugün de söylüyoruz, yarında söyleyeceğiz. Bir ışığa, bir nura ihtiyacı var insanın. Aciz aklıyla yolunu bulamayacağı aşikar. Labirentin çıkışına ulaştıracak, elifliğini unutturacak, hiçliğin idrakına vardıracak bir cemâle ihtiyacı var insanın. Ellerinden tutacağı, yoluna kendini adıyacağı, teslimiyetiyle daim hizmette olacağı bir gönle ihtiyacı var insanın.

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP