Mini Balkan turumuzdan hatırda kalanlar
Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı
Geçen hafta Arnavutluk, Karadağ ve Kosova’yı kapsayan mini bir Balkan turuna çıktık. Bu Balkan gezimizden aldığımız notlar ve hatırımızda kalanları sizlerle paylaşmak istedim. Tabi her zaman dediğimiz gibi, eğer gitmediyseniz hepinize Balkanları en az bir kere gezip görmenizi tavsiye ediyoruz. Özellikle Bahar aylarında Balkanlar harika oluyor. Ancak kışında Balkanlarda görülmesi gereken çok güzel yerler var. Önümüzdeki günlerde değişik gruplarla Balkanlara tarihi, kültürel ve turistik turlarlar düzenlemeyi düşünüyoruz. Bununla ilgili duyurularımızı yapacağız.
Arnavutluk’ta FETO yapılanması
Seyehatimizin ilk durağı Arnavutluk oldu. Burada ilk işimiz hastanede yatmakta olan Tiran Büyükelçimiz Sayın Hidayet Bayraktar’ı kaldığı hastanede ziyaret etmekti. Son durumu ile ilgili kendisini dün aradım ve gayet iyi olduğunu öğrendim. Allah şifa versin.
Arnavutluk’ta bu ülkede iş yapan Türk işadamlarımızla da görüşme imkanımız oldu. Onlardan çok güzel haberler alamadım. Zira Arnavutluk’ta şu sıralar ticaretin biraz zayıf olduğunu üzülerek gördüm. Zaten dünya ticaretinin genelde iyi olmadığı bir dönemden geçiyoruz.Arnavutluk’ta maden işletmeciliği, kafeler, gıda işleri nispeten iyi. Burada ve diğer Balkan ülkelerinde özel eğitim ve hastane işletmecilikleri de para kazandırıyor. Ancak bu alanlarda malesef Arnavutluk ve Kosova’da paralel terör örgütünün ciddi etkin olduğunu gördük. Buralardaki Önemli kolej, üniversite ve hastaneleri hala FETO’cular işletiyor. Arnavutluk, hala FETO’nun merkezi gibi. Balkanlarda hala olaya farklı bir biçimde bakan çok sayıda insan var. FETO’yu ve darbe girişimini abarttığımızı düşünenler, onlara hala manevi payeler yükleyenler, onlarla çıkar işbirliği olanlar var. Balkanlardaki kurumlarımıza başta Dışişlerimiz (Büyükelçilikler, konsoloslar) olmak üzere çok iş düşüyor. TRT, MİT, Diyanet, Ekonomi Bakanlığı, Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve tabiki bunun için kurulan Maarif vakfı. Şimdi buradan bunlar, ne yapıyorlar diye sorsak haddimize değil, mutlaka devletin ilgili kesimlerine rapor sunuyorlardır. Biz sadece 3-4 günlük ziyaretimizde gördüklerimizi ya da göremediklerimizi yazıyoruz. Lütfen kimse alınmasın. Yazılmasını istedikleri bir şey olursa buradan yazmaktan büyük memnuniyet duyarız.
Bizim Balkan seyehatlerimiz devam edecek. Gördüklerimizi de yazmaya devam edeceğiz.Bu arada her gittiğimiz yerde TİKA ve Yunus Emre Enstitülerini fırsat buldukça ziyaret ediyoruz. Yaptıkları güzel çalışmalar ve hizmetlerden ötürü teşekkür ediyorum.
Karadağ (Montenegro) ziyaretimiz
Karadağ diğer ismi ile Montenegro, Balkanların en küçük ülkesi. Toplam nüfusu 600 Bin dolaylarında. İzmir’in Buca ilçesi kadar. Küçük ama harika bir ülke. Mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Özellikle Kotor, Budva, Ulçin (Ülgen) ve Bar şehirleri harika. Kasım ayında denize girenleri gördüm. Hava harikaydı. Sahilleri ve tarihi yerleri güzel. Eski bir Türk şehri olan Ülgen yani Ulçin ve içinde çok sayıda Türk’ün yaşadığı (Bar Türkleri) Bar şehri ayrı bir havaya sahipler. TİKA’nın Bar’da yaptığı Selimiye camisi ve İslam kültür merkezini ziyaret etme imkanımız oldu. Çok mutlu oldum. Dedem Bekir Sait’in (Beqir Bajrami) Karadağ’ın Kotor şehrinde askerlik yaptığını hatırlatmak istiyorum. Dedem hakikaten çok güzel bir yerde askerlik yapmış. Tabi eski Yugoslavya’da bütün bu yerler tek bir ülke topraklarıydı.
Türkiye-Kosova Arasındaki Dış Ticareti engellemek
Seyehatimizin son durağı Kosova oldu. Kosova Büyükelçizin son iki gezimizde yoğun olmasından dolayı ziyaret etme fırsatımız olamıyor. Bir önceki Kosova ziyaretimizde Kosova’nın tek Türk köyü olan Mamuşa’da kendileriyle karşılaşmıştık. Ancak bu defa Kosova’nın en güzel şehri Prizren’deki tek dış misyon şefliği olan T.C. Başkonsolosumuz Sayın Selen Evcit hanımı ziyaret ettik. Sağolsunlar bizleri oldukça nezaket dolu bir şekilde karşıladılar. Teşekkür ederiz. Kosova’nın başkenti Priştine’ye de yolumuz düştü. Sevgili dostumuz Kosova’nın Diyalog Bakanı Sayın Edita Tahiri hanemefediyi ziyaret ettik. Türkçeyi belki bir Türk kadar güzel konuşuyor. Bizleri gayet güzel ağırladı, kendisine de teşekkür ediyorum. Kosova benim dede toprağım. Bizde ayrı bir yeri vardır. İstiklal şairimiz merhum Mehmet Akif’in de memeleketidir Kosova. Çok sevdiğimiz Kosova’da üzücü bir olaya şahit olduk. Kosova ile Türkiye arasında dış ticaret zorlaştırılıyor. KDV oranları %18, Gümrük vergisi %10, Navlun %10. Toplam %38 vergi ve ilave maliyet. Türk ürünlerinin rekabet yapması çok zor. Ancak ilginçtir, büyük savaşlar verdikleri ve adeta kan davalı oldukları Sırbistan üzerinden Kosova’ya gelen mallarda vergi sıfır. Bazı Türk ürünlerinin bu yüzden Sırbistan menşesi vurularak Kosovaya sokulduğunu gördüm. Yada maalesef yüksek fatura yazılarak yüksek vergi iadesi alınan işlemler olduğunu duydum. İnsanları illegaliteye iten şeyler. Hiç te güzel olmayan uygulamalar. Ben Dışişleri komisyon üyesiyken Türkiye- Kosova arasında çifte vergilendirme anlaşmasının imzalandığını biliyorum. Ancak bu anlaşma Kosova meclisince hala imzalanmamış. Aldığım dedikodulara göre ABD ve Kosovada bulunan Avrupa ülkeleri böyle istiyorlarmış. Kosova Büyükelçimizin bu olayı takip etmesini rica ediyorum.
28 Kasım Arnavutluk, 21 Aralık Türk Bayramı
Balkan gezimizle ilgili yazacak daha çok şey var. Belki sonraki yazılarımızda belirtiriz. Şimdilik bu kadar diyelim. Bu arada bugün Dost ve kardeş ülke Arnavutluk’un milli bayramı olan 28 Kasım Bayrak günü.Arnavut kardeşlerimizin bayramlarını kutluyorum. Türkiye ile Arnavutluk’un ebediyen dost ve kardeş klamasını diliyorum. Ayrıca 21 aralık’ta Makedonya’daki Türk soydaşlarımızın bayramı. Bu tarihte inşallah Makedonya’yı ziyaret edeceğiz ve Türk bayramı birlikte kutlayacağız. Bu arada Makedonya’nın başkenti , Üsküp’e Büyükelçi atanan birlikte milletvekilliği yaptığımız arkadaşımız Sayın Tülin Erkal Kara’yı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce