Mücadelemiz Hız Kesmeden Sürüyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Strazburg’taki Avrupa Parlamentosu’nda Geleneksel Azınlıklar, Ulusal Topluluklar ve Diller İntergrubu’nda Batı Trakya Türk Azınlığı’mızın eğitim alanında yaşadığı sorunları dile getirdik. Burada azınlığımızın yetiştirdiği, İngiltere’de Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim alanında yaşadığı sorunlar konusunda doktorasını yapan sevgili kardeşim Dr. Ali Hüseyinoğlu, anadilde eğitim ve çift dilli azınlık anaokulları konusunda dört dörtlük bir sunum yaptı. Ardından Batı Trakya Türk Azınlığı’ndan olmayan ancak bizleri iyi tanıyan ve sorunlarımızın neler olduğunu bilen Uluslararası Sınır Tanımayan İnsan Hakları Direktörü Willy Fautre, Yunanistan’da 2006 yılında çıkarılan ve tüm çocuklar için anaokula gitme zorunluluğu getiren yasayı değerlendirdi. Belçika Eğitim Bakanlığı’nda Fransızca ve Felemenkçe eğitim veren okulların eşleştirilmesini desteklemek amacı ile kurulan heyette çalışan ve kendisi de bir eğitimci olan Fautre, Belçika’dan, Romanya’dan ve Finlandiya’dan verdiği örneklerle Yunanistan’da azınlığın toplumla daha iyi bütünleşmesini sağlamak için çift dilli eğitim sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. Fautre, bunun yolunun da azınlık okul sistemine çift dilli azınlık anaokullarını dahil etmekten geçtiğini belirtti.

YUNAN MİLLETVEKİLLERİ YOKTU

Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiğimiz etkinlikte dikkati çeken önemli bir nokta toplantıda ülkemiz Yunanistan’ın Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin orada olmayışıydı. 28 Kasım’da Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiğimiz konferansta olduğu gibi yalnızca tanıdığımız bir Yunanlı milletvekilinin asistanı oradaydı, toplantıyı dikkatle izleyerek not tuttu. Genel bir değerlendirme yapacak olursak intergrupta düzenlediğimiz bu ikinci sunum oldukça güzel bir etkinlik oldu. İlkini 17 Kasım 2011 tarihinde gerçekleştirdiğimiz sunumda Batı Trakya Türk Azınlığı’nı ve temel sorunlarını dile getirmiştik. 14 Mart 2013’te gerçekleştirdiğimiz ikinci sunumda ise eğitim alanında yaşanan sorunları, özellikle iki dilli azınlık anaokulları sorununu tüm detayları ile aktarma şansı bulduk. 14 Mart’ta Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiğimiz sunumun ardından Batı Trakya Türk Azınlığı’nın bir diğer önemli sorunu olan medya özgürlüğü konusunda da Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi(BAKEŞ)’nin organizasyonunda Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisi ve ABTTF ortaklığında 22 Mart Cuma günü Gümülcine’de uluslararası medya konferansı düzenlenecek. Bu uluslararası konferansa Yunanistan’dan ve Avrupa’dan kendi alanlarında uzman isimler konuşma yapacaklar. Türkçe, Yunanca ve İngilizce dillerinde simultane tercümenin yapılacağı bu konferans ile Batı Trakya’da, Gümülcine’de uluslararası bir etkinlik gerçekleştirilmiş olacak. Avrupa Parlamentosu’nun ardından Gümülcine’de gerçekleştirilecek konferansın ardından bakalım neler olacak? Ülkemiz 240 İmam Yasası’nı uygulamakta ısrarlı görünüyor. Yunanistan Eğitim, Yaşam Boyu Öğrenim ve Din İşleri Bakanlığı, yasanın uygulanması amacı ile yedi kişilik bir heyet oluşturuyor.

PES ETMEDİK

Ancak bizler de pes etmiş değiliz. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT) ile Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’na gönderdiğimiz mektupta 240 İmam Yasası’nın Lozan Barış Antlaşması’na ve din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili uluslararası norm ve standartlara aykırı olduğunu söyledik,  AGİT ve Venedik Komisyonu’ndan bu yasanın uluslararası taahhütlere aykırı olup olmadığını inceleyerek görüş sunmasını talep ettik. Batı Trakya Türk Azınlığı adına mücadelemize devam ederken ülkemizin durumuna bakacak olursak olumlu bir tablodan bahsetmek maalesef mümkün değil. Ülkemizde işsizlik oranı 2012 yılı sonu itibari ile yüzde 26’ya ulaşmış durumda. İşsizlerin yüzde 60’ı ise 12 aydır işsiz. 2008’den bu yana, yaklaşık 6 yıldır devam eden ekonomik kriz ortamında 800 bin işyeri kapanmış. Bu çok ama çok ciddi bir rakam! Ekonomik kriz ile mücadele eden ülkemize ise 2012 yılından bu yana yaklaşık 200 milyar avro yardımda bulunuldu. Umarım bu istatistikler ile kafanızı karıştırmamışımdır. Ancak bunlar acı gerçekler! Ülkemizin durumu hiç iç açıcı değil. Yönetenlere hitaben her zaman söylediğim gibi bu çıkmazın içinden hep birlikte çıkmalıyız. Gelin bir olalım, biz hazırız ve sizleri bekliyoruz!