Belki hiç bir zaman böyle yan yana gelmeyeceğiz ama bilirim ki sen hep bizimlesin🇹🇷🇹🇷
Yani senin de dediğin gibi naciz vücutlar yok olur, ama fikirler ebedi yaşar atam.
Seni sevmek demek ülkemizi sevmek demek ,korumak ,kollamak üretmek demek.
Seni sevmek demek, çalışmak, çabalamak, özgür olmak demektir.
Sen zekayı , emeği severdin,
Sen eğitimcileri,gençliği ,özgürlüğü severdin
Ve bizlere yani eğitimcilere geleceği emanet bıraktığın, eğitimcilere hem çok değer verir, hem de çok güvenip geleceği onların sekillendireceğini bilirdin
Bu yıl kaybettiğimiz Atatürk’ün öğretmeni
Refet Angın’ın anısına.
Atatürk’ün, 2 Eylül 1928 de Gelibolu ve daha sonra 24 Aralık 1930 yılında Edirne Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretlerinde O’na çiçek sunduğunda, okuyunca ne olacaksın diye kendisine sorduğunda Tarih Öğretmeni olacağını söyleyen ve bunu başarıp II. Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Orta Okulu Tarih Öğretmeni olarak katılan Refet Angın hatıralarında:
20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan II. Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Orta Okulu Tarih Öğretmeni olarak katılmış bulunuyordum. Dolmabahçe Sarayı’nda Kongre çalışmaları devam ederken Afet İnan Hanım, beni bir gün Atatürk’e şöyle tanıttı:
– “Size, çiçeği burnunda bir Tarih Öğretmeni tanıtmak istiyorum.”
Atatürk, bu söz üzerine dedi ki:
– “Çocuk, sen geç kalmışsın, ben, onu tanıyorum.”
Ben de:
– “Paşam, ben emrinizi yerine getirdim ve Tarih Öğretmeni olarak hizmetinizdeyim.” dedim.
Atatürk:
– “Bak, öğretmen okulu eğitim için yeterli değil, görev şimdi başlıyor. Şunu iyi bil ki, çok iyi bir öğretmen olacaksın. Çok okuyacaksın. Sen, zaten okuyorsun; ama, daha çok okuyacaksın. Öğrencilerini yarınlarımıza çok daha iyi yetiştireceksin. Onlara, Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi öğreteceksin. Ve bu arada Çanakkale Savaşları’nı da öğretmeyi sakın unutma !” dedi.
Ben:
– “Efendim, biliyorsunuz, ben Geliboluluyum.” dedim.
Atatürk:
– “Evet, biliyorum. Bak, çocuk; bunu neden söylüyorum? Bizi, bu günlere getiren Çanakkale Savaşları’dır. Eğer biz o savaşları kaybetmiş olsaydık, bugünkü bağımsız dünya toplulukları şimdiki gibi olmayacaktı.” diye konuşmasına devam etti.
Ben ise:
– “Tamam, Paşam! Emredersiniz!” şeklinde karşılık veriyordum.
Atatürk, sözlerine şunları da ekledi:
– “Bak, çocuk; sana bir şey daha söyleyeceğim: Hep birlikte başardığımız inkılâpları ve onun temeli olan ilkeleri sen yaşatacaksın. Gerektiğinde de bunlar için mücadele edeceksin. Bunları sakın ha, unutma!”
Ben:
– “Paşam, nasıl unuturum? Cumhuriyeti nasıl kazandık? Siz, Yüce Kahraman Atatürk’sünüz.” diye cevap verdim.
Atatürk, sözlerini şöyle bitirdi:
– “Biliyorum, ama yine de unutma diyorum!”
25 Eylül 1937, Cumartesi
@benim_gozumlegezelim
ARAŞTIRMA-İNCELEME
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
5 gün önceHABERLER
7 gün önceHABERLER
12 gün önce