0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kosova’nın beşinci bağımsızlık yıldönümü arifesinde, Kosova’nın tarihi şehirlerden biri olan Prizren’de, “Uluslararası Heykel Festivali” olan Sculpfest’teyiz. Prizren’e vardığınızda  şehrin merkezinde sizi Osmanlı döneminden kalma ve TİKA tarafından restore edilmiş olan Sinan Paşa Camisi karşılamakta. Caminin biraz ilerisinde ise Katolik ve Ortodoks kiliseleri bulunuyor. Ezan seslerinden sonra kiliseden yükselen çan sesini duymak insanda farklı duygular uyandırıyor. İbadethanelerin bu uyumunu o ibadeti yerine getiren insanların yakalayamaması ve o uyumun yerini insanlar arası önyargıların dünyada yer alması ise düşündürücü ve üzücü. Tıpkı etnik ve dini farklılıklardan dolayı Balkanları yıllarca kan gölüne çeviren savaşlar gibi. Bağımsızlık kutlamaları çerçevesinde “Sculpfest” Prizren’de ikinci kez gerçekleşmekte. Festivalde Rus, İspanyol, Makedonyalı, Türk ve Kosovalı heykeltıraşlar birer buzdan heykel yapıyor. Bu heykellerin sembolik anlamı ise ülkeler arası soğuk ilişkilerin buz misali eriyip gitmesi.

ETNO-KÜLTÜREL YAKINLIK

Festivale iki Rus ve bir İspanyol heykeltıraşın katılmasının da ayrıca özel bir manası var. Rusya ve İspanya’nın, Kosova’nın bağımsızlığını tanımaması nedeniyle, Kosova İçişleri Bakanlığı’ndan binbir güçlükle Rus ve İspanyol sanatçıların ülkeye girişi için izin alınmış. Rusya, Sırplarla olan etno-kültürel yakınlığı ve çıkarları nedeniyle her zaman Sırplarla birlikte hareket etmiş bir ülke. Bundan dolayı Kosova’nın bağımsızlığına her zaman karşı çıkmış. İspanya ise sınırları içerisindeki Katalonya ve Bask bölgelerine de örnek teşkil edebileceği endişesiyle Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor. Festivalin amacı da devletler çıkarları gereği ülkelere sınırlamalar ve mesafeler koysa da; halkların, sanatçıları ve gönüllülerin bu mesafeleri eritebilmesi. Buzdan yapılmış bir heykelin ne kadar çabalasanız da erimesine engel olamayacağınız gibi Kosova’nın da ülke olarak dünya sahnesinde yer almasının engellenemeyeceğine ve ülkelerin koyduğu buzların eninde sonunda eriyeceğini düşünüyorum. İnanıyorum ve ümit ediyorum ki; savaşın adıyla anılan Balkanlar’da bir buz heykeli misali öfke ve düşmanlıklar eriyecektir. Prizren’deki Sinan Paşa Camisi’ndeki ezan sesinin ve Kisha e Shen Premtes Kilisesi’ndeki çan sesinin dünyaya barış, Kosova’ya ümit getirmesi dileğiyle. Nice yıllara Kosova…