Türkiye genelinde sayıları 600’ü aşan Balkan Dernekleri’nden biri de Mestanlı Yöresi Kültür ve Dayanışma Derneği. Dernek Başkanı Mühendis Hasan Öztürk ile Mestanlı’yı, Türkiye’yi Bulgaristan’ı ve derneklerin soydaşlara olan etkilerini konuştuk:
Mestanlı Derneğini kısaca tanıtabilir misiniz?
Derneğimiz, Bulgaristan’ın Mestanlı yöresinden Türkiye’ye çeşitli nedenlerle göç eden hemşerilerimizi bir araya getirmek. Kimimizin çocukluğunun, kimimizin gençliğinin, kimimizin ömrünün geçtiği, bazılarımızın ise sadece dede ve ninelerinin anlattıkları ile hayalinde yaşattığı hatırlarımızı unutmamak; bugün Mestanlı’da yaşayan ve hatıralarımıza sahip çıkan hemşerilerimize destek olmak, kültürel ve ailesel bu bağlarımız ile kültürel ve sosyal faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulmuştur. Derneğimizin ilk kuruluş çalışmaları 2000’li yıllarda başlamış ve Nisan 2002 yılında Tertip Heyeti oluşturulması ile ilk adımlar atılmıştır. Tertip Heyetinin Mustafa Ertürk Başkanlığı’nda çalışmaları ile 25 Mayıs 2002 tarihinde, Kestel Belediye Başkanı Sayın Ergun Aksoy’unda desteği ile Mestanlı Günü düzenlendi. Bugün bu etkinlik geleneksel hale gelmiş, Mayıs ayının son pazar günü Mestanlı Günü olarak kutlanmaktadır. (9.su 31.05.2010 da kutlandı). Bu etkinliğe Mestanlı’nın değerlerinden Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu haltercimiz Naim Süleymanoğlu da katıldı ve birlik beraberlik mesajları ile derneğimizin ilk temel taşları atıldı. Derneğimiz Eylül 2002 de geçici yönetim kurulu başkanı Ayhan Çoşkun yönetimi ile Bursa kuruldu. Bugün benim başkanlığımda oluşan yönetim kurulu ile faaliyetleri artırarak sürdürmektedir.
Bulgaristan Mestanlı ile bağlantılarınız ve ilişkileriniz ne düzeydedir?
Kuruluşumuzun temel çıkış noktası bu ilişkileri geliştirmektir. Kuruluşundan bugüne Mestanlı ile ilişkilerimizi geliştirmek derneğimizin öncelikli faaliyetidir. Derneğimizin etkinliklerine Mestanlı Belediye Başkanı ve belediye temsilcileri davet edilmekte ve özelikle kendileri de bu konuya bizim kadar önem vererek katılmaya çalışmaktadırlar. Aynı şekilde bizlerde Mestanlı da önemli etkinliklere katılmaya özen gösteriyoruz. En son yıllardır Bursa da düzenlediğimiz Mestanlı Günü’nü, 24.07.2010 tarihinde “Mestanlı daima kalbimde” sloganı ile Mestanlı da düzenledik. Böylelikle Mestanlı’dan tüm dünyaya dağılan Mestanlıları buluşturmayı hedefledik ve ilki için oldukça başarılı olduk. Bu etkinliği bu yıl hayata geçiren Belediye Başkanı Erdinç Hayrullah’a da katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca yine bu sene Mestanlı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kardeşlik protokolü imzalandı. Böylelikle Mestanlı ile aramıza çok sağlam köprüler atılmış oldu.
BİRLİKTE HAREKET EDİLMELİ
Siz sivil toplum kuruluşlarının bir kısmını oluşturan Balkan Dernekleri’nin üzerlerine düşeni yaptığına inanıyor musunuz?
Yöresel Balkan Derneklerinin 2000’li yıllarla oluşmaya başlaması aslında, mevcut derneklerimizin herkese ulaşamadığının bir göstergesiydi. Bugün bu bölgesel dernekler ile daha fazla Balkan göçmenine ulaşabiliyoruz. Böylelikle her yöre de etkinlikler düzenleniyor ve bağlar yeniden kuvvetlendiriliyor. Oradaki hemşerilerimiz yalnız olmadıklarını, Türkiye’nin yanlarında olduğunu daha iyi hissedebiliyorlar. Bence yöresel Balkan derneklerinin oluşması Balkan göçmenlerinin daha büyük bir beraberlik içinde olması için gerekliydi. Şimdi yapılması gereken bu kardeş derneklerin ortak amaçlar için birlikte hareket etmesinin sağlanmasıdır.
Sizce Dernekler nasıl daha faal olup, soydaşlarına nasıl daha fazla faydalı olabilir? Sizce bu konuda neler yapılabilir?
Bizler bireysel olarak bakıldığında başarılı, çalışkan ve yapıcı insanlarız. Ancak birlik beraberlik konusunda maalesef bunu gösteremiyoruz. Bence göçmenlerimizin öncelikle dernek, birlik beraberlik, dayanışma konusunda bilinçlendirilmesi gerekir. Bu konuda sıkıntılarımız var. Derneklerin gerçekten başarılı olabilmesi onu oluşturan üyeleri ile olan bağlarının ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır. Bugün üye sayılarımıza bakıldığında temsil ettiğimiz kitleye göre oldukça düşüktür. Bu bilinç oluştuktan sonra dernekler her konuda masaya daha etkili oturabilir. Dernekler her konuda üyelerinin sorunlarını dinleyen kurumlar olmalı. Üyeler arası iletişim ve bilgi ağı oluşturulmalı. Bu ağ ile üyeler ihtiyacı olduğu her konuda diğer ulaşabilir ve çözüm bulabilir. Bu bir iç sorun çözme yöntemi. Bu kolayca sağlanabilir. Devlet işleri, uluslararası sorunlar ise ancak güçlü ve eşit temsil edilen dernekler oluşturularak çözülebilir.
HABERLER
17 saat önceHABERLER
17 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce