Saffet Ünal
Dünya döner dönmesine de onun bu dönüşünde ülkelere, insanlara, tarihe ve coğrafyaya etki eden büyük dehalar olur zaman içinde. O dehalar sayesinde çağlar açılır ya da kapatılır. Ülkelerde ve insanların yaşam biçimlerinde büyük değişimler gerçekleşir.
Ne mutlu ki tarihe ve coğrafyaya hükmeden büyük devlet adamı bize nasip oldu. Zamanında dünyada sözü geçen bir imparatorluğun yıkılması tüm umutları yok ederken Selanikte doğan bir güneşin Anadolu’yu aydınlatacağı kimin aklına gelebilirdi? Ama O Mustafa Kemal’di. Samsun’a çıkarken Atatürk olma yolundaydı.
Çanakkale’den, Libya’dan ve değişik cephelerden getirdiği şanlı geçmişiyle yeni bir vatan kurma sevdasına ortak etti milletini. Amasya, Erzurum, Sivas derken Ankara’ya gelerek başladı kurtuluş mücadelesine. Emperyalistlerin ülkeden kovulmasıyla gösterdi nasıl bir deha olduğunu cihana… Bununla da kalmadı, devrimlere öncülük etti.
Sınırlarımız dışında kalan özellikle Rumeli Türklerini getirdi mübadele ile…
Bir mübadil çocuğu olarak birkaç gündür ata topraklarında dolaşıyorum. Selanik’te ve Kavala’da dedelerimle ninelerimin anıları var her köşe başında. Atatürk’ün “Muhacirler bizim kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdır. Onlar düşman karışısında sonuna kadar direnenlerdir.” sözü dilimde…
Düşündüm de o büyük deha olmasaydı, milleti bir ülkü etrafında toplamasaydı, kurtuluşumuza etki etmeseydi şimdi ne hallerde olurduk? Her 10 Kasım Atatürk’ü daha iyi anlamak ve anlatmak için bir fırsat olmalı.
Modern Türkiye’nin muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmasının tek yolunun bu olduğu bilinmeli.
HABERLER
Az önceHABERLER
Az önceKÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önce