Kostantin Porphyrogentius tarafından Hırvat Krallığı’nın bir bölgesi şeklinde De Administrando Imperio’da zikredilmiştir. 1326’da Stjepan (Stefan) Kotromanić idaresindeki Bosna Devleti’ne ilhak edilinceye kadar Hırvatistan’ın bir parçası olarak kaldı. 1400’de Bosna Kralı Ostoje burayı voyvoda H. Vukčić’e verdi.
Livno’daki kaleye (Bistrički Grad) ilk defa bu münasebetle kaynaklarda yer verilir.
1448-1454 yılları arasında Livno, Hersek Düklüğü’nün kurucusu olan ve Bosna Kralı Tomaševič ile daima bir çatışma içinde bulunan Stjepan Vukčić Kosača’nın elindeydi. 1463’te kısa bir süre için Osmanlı kuvvetleri tarafından işgal edildiyse de aynı yıl Vladislav Hercegović tarafından geri alındı. 1466’da Livno hâkimi Ivaniš Vlatković’tir. Kesin Osmanlı hâkimiyeti büyük bir ihtimalle 1468-1469’da gerçekleşti. 1485 yılına ait Osmanlı tahrir kayıtları Livno’nun bir Osmanlı toprağı olduğunu ortaya koyar. Zamanla tepedeki kalenin etrafında bir kasaba oluşmaya başladı. Kalenin hemen altında önceleri Aziz Ivo adlı bir Fransisken manastırının bulunduğu bir yerleşme alanı mevcuttu. 1369 yılına ait kayıtlarda geçen manastır ve açık yerleşim alanı XV. yüzyıldaki savaşlar sırasında ortadan kalktı. Osmanlı döneminde 890’da (1485) burada 11 Hıristiyan ve 26 göçebe hânesi vardı. Müslüman sivil halk henüz mevcut değildi. 895’te (1490) yapılan tahrir kayıtları 18 yerleşik Hıristiyanla altı göçebe hânesinden bahseder. 1489-1516 yılları arasında Livno küçük bir köy olmaktan çıkıp yeni bir kasabanın çekirdeği haline geldi. 1516 yılına kadar Neretva kadılığına bağlı olan Livno’da bu dönemde yirmi yedi yerleşik aile ve yirmi altı göçebe zikredilmektedir. 922 (1516) tahririne göre burada altmış üç hıristiyan ve iki Müslüman hânesi vardı. Daha sonra bu yerleşme yeri varoş veya açık kasaba özelliği kazandı. Burası düz ova boyunca sadece 36 km. ileride bulunan, Osmanlı topraklarına baskının kolay olduğu alçak dağ silsilesinin arkasındaki Venedik topraklarına yakın, çok tehlikeli bir sınır bölgesinde bulunuyordu. 1516-1528 yıllarında askerî olaylar Livno’nun durumunu tamamen değiştirdi. 927-928’de (1521-1522)Bosna Valisi Gazi Hüsrev Bey bir dizi Venedik kalesini (Drniš, Obrovac, Ostrovica, Petrovo Polje, Sinj, Skradin, Vrlika ve Zrmanja) ele geçirip sınırı ikinci sıra dağların ötesine götürünce Livno tehlikeli sınır bölgesinden çok uzakta kalan bir kasaba haline geldi. 934 (1528) sayımına göre burada nüfus doksan sekiz hâneye yükseldi (yaklaşık 500 kişi). Dinî yapı da tamamen değişti. Doksan sekiz hâneden doksan biri Müslüman, yedisi Hıristiyan hânesi olarak kaydedildi. Müslüman hâne reislerinin hemen hemen yarısı yeni mühtedilerden oluşuyordu. Aynı zamanda Hersek’ten ve başka yerlerden gelip yerleşenler de vardı. Yeni Müslüman halkın çoğunu terzi, dokumacı, mutaf, eyerci, ayakkabıcı, debbâğ, kılıççı ve sarraf gibi meslek erbabı teşkil ediyordu.
SİNAN ÇAVUŞ CAMİİ
Osmanlı idarecisi Sinan Çavuş, kasabanın tam ortasına Sinan Çavuş Camii adıyla bilinen ilk cuma camisini (Dzumanuša) yaptırdı (1529). Burası aynı zamanda bir mahalle olarak da zikredilir. İkinci mahalle, Obrovac Kalesi azebleri kumandanı olan Ljubunčić Hamza Ağa Mescidi etrafına toplanmıştır. Livno’yu kasaba haline getiren bir başka unsur pazar kurulmasıdır; ayrıca vergi indirimi de yapılmış ve avârız türü vergilerden muafiyet tanınmıştır. Bu desteklerle süratle gelişen kasabanın nüfusu 957’de (1550) 231’i Müslüman olan 245 hâneye (1250 kişi) ulaştı. 1550-1574 yılları arasında kasabanın nüfusu daha da arttı ve yüzde 99’u Müslüman 456 hâne oldu (2 bin 200 kişi). Bu dönemde daha sonra önemli kasabalar haline gelen Banaluka (Banja Luka) ve Travnik’ten büyüktü; Saraybosna ve Yenipazar’dan (Novi Pazar) sonra Bosna’nın üçüncü büyük kasabasıydı. Bu hızlı gelişme aynı zamanda zanaatkâr sayısının çoğalmasında da görülebilir. 1528’de sadece bir debbâğ varken 1550’de bu sayı kırkı bulmuştu. Çevresindeki geniş meralarda yetişen koyun ve inek sürülerine dayalı deri işleme kasabanın en önemli ekonomik unsuru oldu.
KASABANIN GELİŞMESİ
1537’de Adriyatik denizine ve önemli Venedik kalesi Split’e bakan Klis Kalesi’nin alınıp buranın merkez olduğu bir sancak oluşturulunca sancak beyi ve memurlar Livno’da oturmaya başladılar, bu durum kasabanın gelişmesini hızlandırdı. 1550’de bir cami ile üç mescid vardı ve bunlardan ikisi yeniydi (Pehlivan Hasan ve Hüseyin Emekçizâde Mescidi). Daha sonra bunlara başkaları eklendi. Perko Mehmed Sipâhi Camii (971/1563-64), 1566-1574’te Klis sancak beyi olan ve Livno’da aynı zamanda büyük bir han yaptıran Sokullu Ferhat Bey Camii, Mehmed Ağa Camii, Ljubunčić Bâlî Ağa Camii bunlardandır. 968’de (1561), Bâlî Ağa’nın babası veya dedesi olan Hamza Ağa’nın eski mescidinin yerinde yapılan Bâlî Ağa Camii hâlâ ayaktadır. XVI. yüzyılın son çeyreğinde kasabanın gelişmesi durgun bir seyir takip etti. 1604 yılına ait tahrir, Livno’da biraz daha az Müslüman hânesi yanında Hıristiyan hânelerinde artış olduğuna işaret eder. 1574’te 450 olan Müslüman hâne sayısı 1604’te 433’e düşmüş, Hıristiyan hâne sayısı ise altıdan on dokuza çıkmıştır. Fakat aynı dönemde iki büyük cami inşa edildi. Bunlardan birini 985’te (1577) Klis sancak beyi Sokullu Mustafa Paşa, diğerini 996’da (1588) Hacı Üveys (Hadzi Ahmed Dukatar-Glavica) yaptırdı. Her iki cami de bugüne ulaşmıştır. Halk tarafından daha çok “Begluk” veya “Lala Pašina” olarak bilinen Sokullu Mustafa Camii (Mujezinović, s. 103-106), kalenin hemen altında Bistrica ırmağına doğru aşağıya inen alanda yer alır. Glavica Camii ise kasabanın en müstesna yerlerinden biri üzerinde bulunur ve çok uzaktan görülebilir. 1626’da papanın casusu Athanasio Georgiceo Livno’yu iyi takviye edilmiş, 800 evden oluşan, 1000 asker sağlayacak bir kasaba olarak tarif eder. 1665’te burayı gören Evliya Çelebi sur içinde 300 küçük ev, varoş kesiminde dokuz mahalle ile 1100 ev bulunduğunu yazar. Ayrıca yedisi büyük on üç mescitten söz eder. XVII. yüzyılda kasaba gelişmesini sürdürdü. Osmanlı-Venedik savaşları sırasında Venedikliler Klis Kalesi ile diğer bazı sınır kalelerini ele geçirince Livno Klis sancağının resmî merkezi oldu, ancak daha az güvenli bir yer haline geldi. 1685 Temmuzunda General Cornardo kumandasında olup içinde çok korkulan “Morlaklar”ı da barındıran bir Venedik ordusu, 1800 yeniçeri ve 700 sipahiden oluşan Osmanlı kuvvetini kasabanın önündeki ovada yendi, kasabayı yağmalayıp ateşe verdi, kadın ve çocuklar dahil hemen bütün ahaliyi öldürüp kaleyi garnizonla birlikte havaya uçurdu. O yıllarda Livno 3 bin ev, 240 dükkân ve birçok cami, depo ve ambarıyla bir ticaret merkezi durumundaydı. Dört yıl sonra 1500 kişilik bir Morlak grubu kaleyi tekrar ele geçirip yaktı ve yarısı inşa edilmiş aşağı kasabayı tahrip etti. Osmanlı kuvvetleri yeniden kontrolü ele geçirdi, kaleye daha güçlü bir garnizon yerleştirildi, tahribata uğrayan kasaba yavaş yavaş inşa edilmeye başlandı. Aşağı kasabadaki Çurçiça Camii ve kasabanın en yüksek kısmındaki Zavra Camii bu yıllara aittir. Livno XVIII ve XIX. yüzyıllarda tam olarak toparlanamadı.
GİDEREK AZALAN MÜSLÜMAN NÜFUS
Rus konsolosu Giljferding 1858’de 500 Müslüman, 200 Sırp ve 100 Hırvat hânesi saymaktadır. Bu da Müslüman nüfusun azaldığını gösterir. 1604’te yüzde 96 olan oran 1858’de yüzde 62’ye inmiştir. 1845 yılında Frano Jukić de 500 Müslüman, 150 Hırvat ve 100 Sırp hânesinden söz eder. Nüfus yapısındaki değişiklik 1878’e, yani Osmanlı döneminin bitip Avusturya-Macaristan İmparatorluğu hâkimiyetinin başladığı yıla kadar sürdü. 1910’daki Avusturya nüfus sayımı Livno’da 365 Müslüman, 160 Sırp ve 430 Hırvat hânesinden bahseder. Böylece Müslüman nüfusu yüzde 38’e düşmüş oldu.
ALMANLAR İŞGAL ETTİ
II. Dünya Savaşı’nda kasaba üç defa Alman ordusu ve Hırvat destekçileri tarafından işgal edilerek büyük tahribata uğradı ve Tito’nun partizan kuvvetlerince üç defa geri alındı. Bu savaş esnasında birçok cami ciddi şekilde zarar gördü. Lala Mustafa Camii, Glavica Camii, Dzumanuša Camii kubbeleri bombalandı. XIX. yüzyıl ortalarına ait Milošnik Camii yarı yarıya yandı Diğerleri tamamen tahrip edildi. 1953’te Tito Yugoslavyası’ndaki ilk sayımda Livno’nun nüfusu 3 bin 672 idi. 1971’de ilk defa Osmanlı döneminin en iyi zamanlarından daha fazla nüfusa sahip oldu. 1992’deki Bosna savaşından önce Livno’nun nüfusu 35 bine kadar yükseldi. Bunun yüzde 18’i Müslüman, yüzde 15’i Sırp ve kalan kısmın büyük çoğunluğunu Katolik Hırvatlar oluşturmaktaydı. Bosna savaşında Sırplar’ın tamamı ve Müslümanların bir kısmı sürgün edildi, yerlerine Hırvatlar yerleştirildi. Günümüzde Bosna-Hersek’in Hırvat-Müslüman Federasyonu bölgesinde yer alan Livno’nun nüfusunun (38 bin) yüzde 13’ünü Müslümanlar, yüzde 76’sını Hırvatlar ve yüzde 7,8’ini Sırplar oluşturmaktadır. Bugün beş Mescit ve üçü XVI. yüzyıla ait kubbeli cami ile iki mütevazı yapı hâlâ kullanımdadır. Söz konusu camiler savaştan sonra kısmen restore edilmiştir (Dukatar ve Zavra camileri). Aşağı kasabadaki Çurçiça Camii, Hırvat milliyetçileri tarafından yakılmış olup Hıristiyan fanatizminin kötü bir örneği olarak durmaktadır.
www.bosnahersek.ba sitesinden alınmıştır
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce