DOLAR 32,8826 -0.25%
EURO 35,1821 -0.54%
ALTIN 2.449,68-0,30
BITCOIN 20145060.94173%
İzmir
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

132 okunma

Özün Siyaseti

ABONE OL
03/09/2020 00:53
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Kıbrıs Türk’ünün 70 seneden beri çizdiği bir program ve güttüğü bir siyaset vardır ki o da ilhak ve muhtariyeti önlemek. Kıbrıs Hükümeti ile dost geçinmek ve eğer günün birinde Ada el değiştirecek olursa onu, eski ve hakiki sahibi Türkiye ile birleştirmektir” 1949

 

Dr. Fazıl Küçük

 

BM’in yıllık toplantıları sırasında varılan karar doğrultusunda adadaki görüşmecilerin karşılıklı ziyaretlerde bulunması öngörülüyordu. Kısa bir dirençten sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Kıbrıs Türk tarafının görüşmecisi ile görüşmeyi kabul ettiği açıklandı. Siyasi karar verme yetkisi olmayacak bu görüşmeler sonrasında da ciddi bir sonuç beklemediğimizi söylemek durumundayız. Yarım asra yaklaşan görüşme sürecinden sonuç alınamadığına göre ne yazık ki umutlu olmak bizlere zor geliyor. Amerika’yı arkalarına alanların çözüme yaklaşmalarının beklenilmemesi gerekiyor. Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın “Kıbrıs’ın doğal kaynaklarını kullanma hakkını tanıyor” açıklaması ile Kıbrıs Türklerini bir kez daha görmezden geldiğini kaydediyoruz. Müzakerelerin Ekim ayı içerisinde zaman takvimli olarak başlaması konusundaki düşüncemizi tek sözcükle “umarız” diye tanımlıyoruz. Hele bunun ötesine geçerek 2013 yılı sonuna kadar geniş içerikli bir anlaşmanın olacağını düşünmeyi sizlerin değerlendirmelerine sunuyoruz. Toprak konusu çözüme kavuşturulmadan olası bir siyasi çözümün de “Ben yaptım oldu” yaklaşımının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Olası böyle bir anlaşmayı anlamsız ve içerikten yoksun olarak değerlendirmek fazladan abartı olmasa gerek. Bay Nikos Anastasiyadis’in Diplomatik Büro Şefi Bay Nikos Hristodulidis’in “Kıbrıs sorunu çözülmeden doğalgazda işbirliği yapmak olanaklı değil” açıklaması da yukarıdaki görüşlerimizi doğruluyor. Buradan elde edilecek geliri Kıbrıs Türkleri ile niye paylaşsınlar. Hem de ekonomik çöküntü yaşadıkları günlerde… Filelefteros Gazetesi bu çöküntüyü aşabilmek adına şimdilerde “Kıbrıs Cumhuriyeti” yurttaşlığının Kıbrıs’a yatırım yapanlara verildiğini yazıyor. Haberde bu işlem “Kıbrıs vatandaşlığı” satışları olarak kaydediliyor.

 

DOĞALGAZA KARŞILIK BARIŞ

 

Alman Die Zeit Gazetesi, Kıbrıs sorununda “doğalgaza karşılık barış” formülünü adını açıklamadığı  BM yetkilisine dayandırarak açıklıyor. “Ortaya çıkan yeni müzakereler sürecinde bir dizi çözülmemiş sorunun da bütünlüklü bir anlaşmada çözülebileceğinden” söz ediyor. Aynı yetkilinin değerlendirmesine göre; “Kıbrıs hidrokarbon yataklarının değerlendirmesinde tek yanlı hareket ederse (ki genel görüntü ve açıklamalar bu yöndedir) Türkiye ile yeni gerilimlerin yaşanabileceğine dair korkusunu dile getiriyor. Adadaki çözümsüzlüğü de değerlendiren  Die Zeit Gazetesi Bay Nikos Anastasiyadis’in planlarının başarısızlıkla sonuçlanacağına  vurgu yapıyor. “Kıbrıslı Rum Güney ve Kıbrıslı Türk Kuzey arasındaki düşmanlığa” da işaret ediyor. Bütün sıkıntıları bir yana bırakarak çözümün AB’nin aktif katkıları ile olanaklı olacağını düşünüyor olmaları bile uzlaşmadan yana olmadıklarının da göstergesi oluyor. Alman Gazetesi de en azından şimdilik bizler gibi çözüm konusunda fazla umutlu olmadıklarını bir anlamda kaydediyor. Çiçeği burnundan düşmemiş olan yeni müzakereci Bay Andreas Mavroyannis görüşmelere başlamadan içindeki kinini ve zehrini kusuyor. Kıbrıs Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada bu güne değin statü konusu ile ilgili olarak var olan engelden söz ediyor. “Ancak özlü ve siyasi bir de zorluk var. Çünkü Yunanistan’ı işgal gücü olan Türkiye ile eşitleyemeyiz ve Yunanistan’ın Kıbrıs sorununda Türkiye ile aynı kefeye girmesi haksızlık olur” diye ekliyor. Bu düşüncede olan Bay Mavroyannis Ankara’ya gelecek ve görüşmeler yaparak çözüme katkı verecek… Olmayacak duaya âmin denmeyeceğini herkesin artık anlaması gerekiyor mu ne…

 

 

    En az 10 karakter gerekli