Parasal Genişleme : Azı Karar Çoğu Zarar

2 2024 - 05:58

Parasal Genişleme : Azı Karar Çoğu Zarar

(Last Updated On: 03/09/2020)

Krizle mücadelede en somut silah olarak kullanılan parasal genişleme araçları da sorgulanmaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası FED’in son toplantı tutanaklarının kamuoyu ile erken paylaşılması skandalı, tutanakların kamuoyuna duyurulma şeklinden çok, içeriği ile piyasalarda tartışılmaya devam ediyor. Tutanaklarda bazı FED üyelerinin özellikle varlık alımlarının devamı konusunda kararsız oluşları dikkat çekiyor. Genişlemeci programların ne zaman son bulması gerektiği konusunda da aykırı fikirler piyasalar açısından geleceğin çok da net görülemediğine işaret ediyor. Sadece ABD değil, Çin’de açıklanan büyüme verileri de kürsel anlamda endişelerin artmasına neden olan bir başka gelişme. Buna göre Çin,2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,7’lik bir büyüme performansı açıklayarak uluslar arası ekonomi çevrelerinde bir hayal kırıklığı ve endişeye neden oldu. Yüzde 8’in altında beklenmeyen bu büyüme geçen yılın son çeyreğinde gerçekleşen yüzde 7,9 ‘luk büyüme performansının altında kalarak dünya ekonomisinin lokomotifi olan Çin’deki ekonomik yavaşlamanın diğer ekonomilere de sirayet edecek bir durgunluğa dönüşmesinden endişe edenlerin sayısında da bir artışa neden oldu. Bunun ötesinde uygulanan genişlemeci para politikalarının ülkelerin büyümelerine olan katkısının sınırlı kalması, gelecek adına parasal genişleme dışında yeni çözüm arayışlarının tartışıldığı günlerin bizleri beklediğini gösteriyor.

KUR SAVAŞLARI

Kur savaşları, son zamanlarda sıkça telaffuz edilir olduğu küresel ekonomi literatüründe, yukarıda belirttiğim genişlemeci politikaların bir başka sonucu olarak karşımıza çıkan sorunlardan sadece biri.  Ülkeler rekabetçi olmayan devalüasyon uygulamaları ile mevcut şartları kendi lehine işletme çabasına düştüler. Gelişmiş ülkelerin yetkilileri, bugün bunun şiddetini çok tehlikeli bulmadıklarını söyleseler de gelecekte gelişmekte olan ülkelere etkileri ortaya çıktığında tartışmanın taraflarında bugünkünden farklı daha çok ülkenin olduğu bir kaosu bugün den görmek çok ta zor değil. Sadece büyüme ve istihdam değil, genişlemeci para politikalarının olumsuz etkileri emtia fiyatlarında da kendini göstermeye devam ediyor. Paraya ulaşman kolaylaştırılması, fonların üretime yönelmekten ziyade başta altın olmak üzere birçok emtia üzerinde manipülasyonun artmasından öte bir etki ortaya çıkarmadığı görülüyor. Bundan birkaç yıl önce krizin etkilerinin özellikle rezerv para birimlerinin güvenilirliğinin azalması, bunun da altın başta olmak üzere bir çök emtianın türev piyasalarında ikame yatırım aracı olarak görüldüğü algısı para piyasalarına yayılmıştı. O dönemde hızla yükseltilen Altın fiyatları bugün anormal düşüşler yaşamakta. Buna gerekçe ise, parasal genişleme politikalarının ortaya çıkardığı likiditenin elde altın tutmayı gerektiremeyecek kadar çok oluşu. İlk zamanlar rezerv paralardaki güvensizlikle merkez bankalarının stoklarındaki altını artırdığı haberleri ile tırmanan altın fiyatları, bu kez de Rum kesiminin borç krizinden çıkmak için merkez bankasındaki altını satacağı haberi kullanılarak tepetaklak düşürüldü. En büyük etkisini altın fiyatlarındaki oynaklıkta kendini gösteren parasal genişlemenin yarardan çok zarar getirdiği yavaş yavaş anlaşılmaya başladı. Son G20 toplantısında bu konu özellikle tartışıldı, şimdilik alternatifi olmayan bu uygulamanın büyümeyi istenen oranda artırmadığı da ortada. Fazla tıraşın cildi bozduğu gibi, fazla likidite ekonomiye zarar veriyor. Gelecekteki endişe, likidite bolluğunun daha dinamik olan gelişmekte olan ülke ekonomilerine de zarar vermesi, Türkiye’nin de inde yer aldığı bu kategoride, yabancı sermayenin hızlı hareketlerinin kontrol altına alınamaması yeni yapısal sorunları da beraberinde getirebilir.

 

 

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.