Bulgaristan’da beklenen Parlamento seçimleri 05 Temmuz 2009 Pazar günü gerçekleşti. Son yılların en yüksek katılım oranı olan %60,20 ile seçmen oyunu kullanmak için sandık başındaydı. Seçimlerde sürpriz varmıy dı ? sorusuna rahatlıkla yoktu cevabını verebilirim. Sandıktan büyük ölçüde beklenen sonuçlar çıktı. Üçlü koalisyon tarihe karışarak halkın isteği üzere “değişim” çıktı.
Bu seçimlerde Bulgaristan halkı, ekonomik çıkmaza karşı cevabını sandıkta göstermek suretiyle, yolsuzluklara ve mafya olaylarına karşı oy verdi. Parti liderlerinin seçim öncesi propagandalarında halkı bezdirmiş olan konuların üstüne gitme vaadini sadece Boyko Borisov vermişti. Bu konularda açık ve net konuştu. Bundan dolayı GERB partisi seçimlerin galibi olarak çıkmayı başardı.
Yurt dışında kullanılan seçim sandıklarının galibi ise Hak ve Özgürlükler Hareketi oldu. HÖH/DPS, toplam oyların %63, 18’ini almayı başardı. Aslında sormamız gereken diğer önemli bir konu ise, Bulgaristan Kırcaali bölgesinde katılımın geçen seçimlere oranla düşük olmasının sebepleri neydi?
Son iki seçimlerde Kırcaali’de HÖH Parlamenter adayları arasında beşte beş oranında başarı elde etmişti. Bu seçimlerde ise beş milletvekilinden ancak dördünü kazanabildi. Bulgaristan genelinde en düşük katılım % 48 ile Kırcaali bölgesindeydi. Banko sanılan oyların başka partilere gidebileceğini defalarca yazmış, parti ileri gelenlerini geçmiş tecrübelerime dayanarak uyarmış, ancak bu konuda eleştiriler bile almıştım.
Kırcaali seçim bölgesinde düşük katılımın yanısıra, kullanılan oyların bir kısmının başka partiye kayması, HÖH üyesi milletvekillerine tepki olarak değerlendirilebilir. Kırcaali bölge milletvekilleri seçmenlerden uzak kalmışlardı, aynı şekilde uzak kalmaya devam ederlerse gelecek seçimlerde son seçimlerin hayalleriyle yaşayabilirler.
Seçim sonrası siyasi partiler, Sofya NDK/
Ülkede yaşayan Türkler ile Müslümanlar, ne kadar Başbakan adayı Boyko Borisov’un açıklamalarına inansa da, diğer partilerin ileri gelenlerinin etkisi altında kalabilir endişesi daima olacaktır.
“BALKAN Günlüğü” gazetesi olarak, bu hassas konunun takipçisi olacağımızı, GERB ileri gelenleri ve basın sözcüleri ile temas halinde olmaya özen göstererek, Boyko Borisov’un menfi/müspet politikalarının kamuoyu ile yakından paylaşacağımızı şimdiden belirtmek isterim.
Bulgaristan’ın çifte vatandaşlık haklarından yararlanan, Müslüman ve Türk bir gazeteci olarak, sürekli ilerlemesini istediğim ve vatandaşı olduğum Bulgaristan’ın yeni kurulacak Hükümetine şimdiden başarılar dilemek suretiyle, tutarlı iç ve