Sevgili Balkan Gazetesi okuyucuları…
Gazeteye ilk yazımı yazmadan önce, ekonomi, siyaset, felsefe, psikoloji, spor ve sosyal yaşam ile ilgili yazılarım dışında, zaman içinde gerçeklikleri kısmen tartışılacak ta olsa, yaşanmış birbirinden güzel ve komik bulacağınızı ümit ettiğim Rumeli fıkra ve hikayelerini sizlerle paylaşacağımı yazmıştım…
İşte birinci hikayemiz geliyor…
Tİ-Pİ
Ti-pi;
Makedonca “sen-iç” anlamında kullanılan bir kelime.
Hikayemizde bu kelime ile ilgili…
Büyüklerimiz yıllar önce Makedonya’dan göç ettikten sonra, bir yandan yaşam mücadelesi verilirken, bir yandan da “Türkçe” öğrenmeye çalışırlarmış.
Bu dönemler içinde iki yaşlı hemşerimiz, çay içmek için oturdukları semtin yakınlarında bir kahvehaneye giderler.
Kahve kalabalıktır.
Garson yanlarına gelir ne içeceklerini sorar.
Bizimkiler yarım yamalak Türkçeleriyle;
“iki çayçe” yani iki çay isterler…
Dedik ya kahvehane kalabalık.
Garson tam anlamamış olmalı ki, tepsi elinde bir tane çay ile bizimkilerin yanına gelir.
Tepsiden çayı uzatır karşısındakine…
Çay uzatılan kişi, bakmış tepside bir çay var, nezaket olsun diye eliyle arkadaşını işaret ederek “Ti-Pi” der.
Garson işaret edilen kişiye döner, çayı vermek ister.
Bu kez karşıdaki ihtiyar, çayı almak istemez, nezaket olsun diye arkadaşını işaret ederek “Ti-pi” der.
Garson elinde çay tepsisini ve bardağı bir oraya, bir buraya döndürmekten sinirlenir ve bizim ihtiyarlara söylenir.
“Başlarım sizin Tİ-Pİ’nize, içecekseniz için şu çayı, çay buz gibi oldu” demiş…
Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden tebessüm hiç eksik olmasın…
HABERLER
1 gün önceHABERLER
1 gün önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce