Biliyorum yoğunluğu bahane etmeye hakkım yok. Ama işi seviyor ve mıknatıs gibi üstünüze çekiyorsanız, yapacağınız tek şey zamanı iyi kullanmaktır. Zira yoğunluk arttıkça, zamanı da aynı şekilde artıramayacağınıza göre onu en iyi şekilde kullanmaktan başka çareniz yok. Bunları şunun için yazıyorum. Düzenli yazdığım köşe yazılarımı aksatmaya başlayınca sevgili okuyucularımızı ihmal ettiğimizi düşündük. Zamanı daha iyi kullanıp, bundan böyle yazılarımızı da düzenli yazmaya çalışacağız. Bildiğiniz üzere geçen ay Başbakanımız Sayın Tayyip Bey’le Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiştik. New York’ta hem Birleşmiş Milletler’deki toplantılar hem de bu yıl üçüncüsü düzenlenen Balkan Liderleri Zirvesi’ne katıldık. Ardından yurda döner dönmez, bu defa yine Sayın Başbakanımızın heyetiyle iki günlük Makedonya ziyaretimiz oldu. Bu geziler bize hem tecrübe hem yazılarımız için malzeme kazandırdı. Gerçekten de yazılacak çok şey gördük. Bunları zaman zaman sizlere aktaracağım. Ancak bütün bu geziler ve önceki bilgilerimiz bize şu özeti yapmamızı söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti artık çok değişti. 15 yirmi yıl öncesinin Türkiyesi ile bugünkü arasında çok büyük farklar var. Gelişmeler pozitif. Dünyada artık Türkiye’ye bir başka bakılıyor. Hele hele yıllarca ihmal edilmiş yanı başımızdaki Balkan ülkeleri için durum daha da etkili. Bu gelişmeler yazı ile anlatılması çok zor şeyler. Yakın tarihi biraz bileceksiniz ve bu bilgi ile şimdiki Balkan coğrafyasına gideceksiniz. Bizzat müşahede etmeniz gerek. Rumeli’de insanları dinleyeceksiniz. Yapabiliyorsanız Türkiye’den bir bakan ya da hatta Sayın Başbakanımızın bir Rumeli gezisine katılacaksınız. Hiçbir şey yapmadan sadece izleyeceksiniz, dinleyeceksiniz ve göreceksiniz. Görecekleriniz emin olun ki bir Türk vatandaşı olarak hangi siyasi düşüncede olursanız olun sizleri gururlandıracaktır.
ERDOĞAN’DAN MAKEDONYA’DA MİTİNG
Amerika’da Eylül ayında düzenlenen Balkan Liderleri Zirvesi’nde Başbakan Erdoğan konuşma yaparken salonu hınca hınç dolduran insanlar tarafından nasıl alkışlandığı, New York’ta yaşayan Balkan göçmenlerinin kendisine nasıl bir teveccühte bulunduklarını görmenizi isterdim. Salondaki 1500 kişi saatlerce ve çılgınca alkış yaptılar. Bir ara arkamı dönüp ayağa kalkan kalabalığı izledim. Hemen arkamda gazeteci Fatih Altaylı’nın ayakta şaşkın bakışlarını gördüm. Benim anlatmak istediğim de özetle buydu. Arkasından Makedonya’nın Gostivar şehrinde Başbakan Erdoğan’ın 15 bin Makedonyalı’ya yaptığı miting gibi konuşmayı görmenizi isterdim. Geçen yıl aynısını Kosova’nın Prizren şehrinde gördüğüm için alışıktım ve fazla şaşırmadım. Keza birkaç yıl önce Bulgaristan’da Kırcaali şehrinde de aynı tabloyu yaşamıştım. Bütün bunlar Rumeli camiasının Sayın Başbakan nezdinde Türkiye’ye olan sevgileri. Sayın Başbakanımızın onlara olan samimiyeti ve ilgisi her şeyi cevaplıyor. Geçen hafta CHP’li milletvekillerinden oluşan bir grup Balkan ülkelerine gitmişler. Gruptan bir hemşeri milletvekili arkadaşım, aynen şöyle söylemiş:” Evet, CHP olarak Balkanları biraz ihmal ettik, ama artık Balkanlara geleceğiz.” Geçte olsa böyle doğru bir tespit için kendilerini tebrik ederim.
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce