Aydın Hasan – Meclis; 23 Nisan 1920’de Ankara’da ilk toplantısını yaptı. Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla ilk kıvılcımı atılan Milli Mücadele, Meclis’in oluşumu ile kurumsal ve örgütlü bir niteliğe büründürüldü. Milli Mücadele ateşinin, karargâhında yani Ankara’da söndürülmesi gerekiyordu. Emperyalizmin sahadaki gücü olan Yunan ordusunun hedefi, Ankara idi. Yunanistan’ın büyük taarruzu, 23 Ağustos 1921’de başlatıldı. Sakarya’nın gerisinde tertiplenen Türk ordusu, üstün düşman güçlerine karşı efsanevi bir direniş gösterdi.
Yunan ordusu, 13 Eylül’den itibaren Sakarya Nehri’nin gerisine doğru çekildi. Bu savaş ile Türk ordusunun 1683 yılında 2. Viyana Kuşatması’ndaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona erdi. Bu savaş, son savunma savaşı oldu. Ordu bir yıl sonra Dumlupınar’da Büyük Zafer’i kazanacaktı. Bu savaşın ardından Sovyetler Birliği (Rusya) ile Kars; Fransa ile Ankara antlaşmaları imzalandı. Ankara’daki direnişin karargahı Meclis’in, uluslararası arenadaki siyasi temsil kabiliyeti güçlendi. Savaştan sonra Mustafa Kemal Paşa’ya mareşallik ve gazilik unvanı verildi. Sakarya Zaferi, 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’in dolayısıyla vatanın kurtuluşunun önemli dönüm noktasını oluşturdu.
Doç. Dr. Öğretmen Albay Hüsnü Özlü tarafından hazırlanan Milli Savunma Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Arşiv ve Askerî Tarih Daire Başkanlığı’nın Milli Mücadele Albümü’nde 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında yaşanan Sakarya Savaşı ile ilgili şu ifadeler yer alıyor:
“1921 yılı Ağustos ayına gelindiğinde Türk ordusunun konuş ve kuruluş durumu şu şekildedir: Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’dır. Yunan taarruzuna karşı Batı Cephesi Komutanlığı, kuvvetlerini Sakarya Nehri doğusunda yedi kolordu hâlinde konuşlandırmıştır. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’dır. Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilen Türk ordusunun yeni harekât planı İsmet Paşa ile kolordu komutanları tarafından 15 Ağustos 1921 tarihinde hazırlanıp Başkomutan’a sunulmuştur. Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle 100 km’ye ulaşan cephe genişliği ve 25 km’ye yakın bir derinlik içerisinde arazinin önemli noktalarına yerleşerek ve Sakarya’yı bir engel hâlinde önüne alarak savunmayı oynak olarak idare etme kararını almıştır.
Amaç imha etmekti
Yunanların harekât planı ise Türk ordusunu sol kanattan kuşatarak imha etmek üzerinedir. Bu planı gerçekleştirmek amacıyla Yunanlar, 23 Ağustos 1921 sabahı bütün gücü ile Türk mevzilerine saldırmış ve daha o gün bazı önemli tepeleri ve Mangal Dağı’nı ele geçirmiş, bütün çabalara rağmen bu dağdan geri atılamamıştır. 24-25 Ağustos’ta Türbetepe bölgesinde yapılan şiddetli ve çok kan kaybedilen muharebelerin ardından Mustafa Kemal Paşa’nın 26 Ağustos 1921’deki “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz’ şeklindeki tarihî emri karşısında Türk askerinin verdiği mücadele olağanüstüdür.”
Milliyet
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce