Amerika’da yaşayan siyahî Müslümanların gerçek lideridir Malcolm X.(1925 -1965) Müslüman olduktan sonra El Hacc Mâlik el Şahbâz adını alır. Manhattan’ın arka sokaklarında başlayan hayatı, çeşitli suçlardan dolayı cezaevine girdiğinde tamamen değişir. İslam diniyle tanışıp Müslüman olan Malcolm X, hacca gidişinde Kâbe’de gördüğü manzaraya hayran olur. Siyahların ve Beyazların İslam dininde kardeş olduğuna şahit olmuştur.
Ülkesine dönüşte, “siyahların” üstünlüğünü iddia eden Elijah Muhammed’in kurduğu ırkçı Nation of Islam grubundan ayrılarak, gerçek İslam düşüncesi olan Tevhîdi anlatmak için tüm Amerika’yı gezer. Üniversitelerde konferanslar verir. Binlerce üniversiteli öğrenciye şöyle hitap eder: “Üniversite hayatınızın kıymetini bilin. Bana kalırsa bu dünyada insanın düşünmesi için en iyi iki yer vardır. Birincisi üniversite, ikincisi de cezaevi.”
Şimdi konuya geleyim.
Prekaz – Balkanlardan Göç Hikayesi adlı kitabımı takdim etmek üzere, Sakarya Üniversitesi Rektörü Sn. Hamza Al Beyefendiyi ziyaret ettim. Rektör Bey’in ev sahipliğine müteşekkirim.
SAÜ, toplam olarak 52 bin 883 öğrenciye eğitim hizmeti veriyormuş. Bunlardan 5 bin 396’sı yabancı öğrenci. Bu da gösteriyor ki SAÜ, Türkiye’mizin yurtdışı vitrinidir. Ümid ederim ki SAÜ’den mezun olan yabancı öğrenciler, yakın gelecekte Türkiye’nin fahrî elçileri olurlar…
Rektör Hamza Bey, Balkanlardan gelen yabancı öğrencileri konuşurken Alija İzzetbegoviç’in kitaplarını ve entelektüel duruşunu öyle güzel anlattı ki, tespitleri ülkemiz gençliği adına önemliydi.
Destinasyon olarak İstanbul, Ankara, Bursa üçgeninde mükemmel bir konumda olan SAÜ, şehrimizde gelişen sanayisi açısından da kritik önemde. Sanayinin ihtiyacı olan “ara eleman” yetişmesinde üniversitemize görev düşüyor.
SAÜ, “Uluslararası Marka” olma yolunda kentimize ivme katacak düşünce potansiyeline sahip. Üniversitemize sahip çıkmak hem-şehri olarak görevimizdir. Güzide kurumları yıpratmak yerine katkı sunmak gelecek adına hepimizin faydasınadır. Bu ülkede “kaht-ı ricâl” dönemi bitmelidir.
Hamza Al yönetimindeki SAÜ; akademik çalışmaların arttığı, tüm idari kadroların fikir zenginliği içerisinde yönetime katkı sunduğu yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Türkiye nereden nereye geldi…
Ülkemizin yakın geçmişinde “ bilim ve akademik hizmet” üretmek yerine ideolojik kavgalara taraf olan rektörler gördük…
Siyasete ve demokrasiye hariçten müdahale eden, öğrenci fişleyen, arkaik ikna odaları kuran çağdışı rektörler dönemi kapandı.
Sadece bilim üreten; akademi, sinerji ve proaktif düşünceyi birleştiren “evrenkent” dönemi başladı.
Anadolu kültür ve geleneklerine saygılı, entelektüel ve global vizyon sahibi Rektör Hamza Bey’e ve üniversitemize başarılar dilerim.
İbrahim Selamet
