Sağlık politikamız

7 2024 - 23:27
24. Dönem AK Parti İzmir Milletvekili Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Balkan Günlüğü Gazetesi İmtiyaz Sahibi

Sağlık politikamız

(Last Updated On: 08/05/2013)

Rifat SAİT

rifatsait@balkangunlugu.com

Bilindiği üzere, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 2 Kasım 2011 tarih ve 28103 Sayılı(Mükerrer) Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bakanlık politika ve hedeflerine ve Türkiye Sağlık Hizmetleri Kurumunun düzenlemelerine uygun olarak, ülke genelindeki ağız ve diş sağlığı merkezleri, Devlet hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastanelerinin açılması, işletilmesi, faaliyetlerinin izlenmesi, değerlendirilmesi ve denetlenmesi, bu hastanelerde her türlü koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin verilmesini sağlamakla görevli, Bakanlığa bağlı, özel bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu kurulmuştur.  Kurum tarafından, kaynakların etkin ve verimli kullanılması amacıyla Kuruma bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları, il düzeyinde Kamu Hastaneleri Birlikleri kurularak işletilir. Hizmetin büyüklüğü göz önünde bulundurulmak suretiyle aynı ilde birden fazla birlik kurulabilir. Bir ilde Birlik kapsamı dışında hastane bırakılamaz. Bu kapsamda aralarında İzmir, İstanbul, Ankara ve Kayseri’nin de olduğu 14 pilot ilde bu uygulama başlayacak.

Kamu Hastane Birliklerinde teşkilat

Birlik teşkilatı, genel sekreterlik ve hastane yöneticiliklerinden oluşur. Genel sekreterlik birliğin en üst karar ve yürütme organıdır. Genel sekreterlik bünyesinde tıbbi hizmetler, idari hizmetler ve mali hizmetler başkanlıkları kurulur. Birliğe bağlı hastaneler hastane yöneticisi tarafından yönetilir. Hastane yöneticisine bağlı olarak başhekimlik, idari ve mali işler ile sağlık bakım hizmetleri müdürlükleri kurulur. Hastane büyüklükleri göz önüne alınarak Kurum tarafından müdürlüklerin sayısı dörde kadar artırılabilir ve görev dağılımları belirlenir. İki yıllık sözleşmeli olarak atanacak bu görevler, tıpkı bir özel sektör edasıyla kamu hizmeti verecekler. Bu sistemin denetim, takip, otokontrol ve hatta rekabet ortamındaki çalışma sistemi hizmet kalitesini de beraberinde getirecek. Başarılı personel ile tekrar sözleşme yapılacak, başarısızlıkta yeni çalışanlar ile sözleşme imzalanacak.

Önümüzdeki beş ya da altı ay içinde bu sistemin başlaması ve atamaların yapılması bekleniyor. Bu kapsamda İzmir’de büyük bir olasılıkla Kuzey ve Güney bölgeleri olmak üzere iki genel sekreter atanacak. İzmir’deki Kamu hastaneleri bu iki Genel sekreterin idaresi altında olacaklar. Bu Genel sekreterler tıp doktoru da olabilirler ya da farklı bir meslek grubundan da gelebilirler. Sözleşmeli personelde 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde sayılan genel şartlar aranır. Birliklerdeki diğer personel, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 10.7.2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna tabi olarak çalışır.  Genel sekreter, idari ve mali hizmetler başkanları, hastane yöneticisi, müdür ve müdür yardımcısı olabilmek için en az dört yıllık eğitim veren yükseköğrenim kurumlarından veya bunlara denkliği yetkili makamca kabul edilmiş yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak ve kamu veya özel sektörde, genel sekreter için 8 yıl, idari ve mali hizmetler başkanları, hastane yöneticisi ve müdürler için en az 5 yıl iş tecrübesine sahip bulunmak şarttır.

Sağlık serbest bölgesi

2011’de 622 Sayılı K.H.K ile hukuki çerçeve çizilen, Sağlık Bakanlığı’nın 11.10.2011 tarih ve 663 sayılı kanun hükmünde kararnamesi yürürlüğe giren Sağlık Serbest bölgesi için Samsun ile birlikte Bursa, İzmir,  Antalya ve Diyarbakır’ın da talip olduğu biliniyor,  şanslı il ise Haziran ayında belli olacak. Ekonomi ve Sağlık Bakanlıkları tarafından hazırlıkları yürütülen proje, Haziran ayında Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelecek. Türkiye ‘ de kurulması planlanan sağlık serbest bölgesi ile uluslararası dev firmalar da yakından ilgileniyor. İzmir bu konuda çeşitli imkânlara sahip. En başta EXPO 2020 adayı oluşu ve EXPO’da sağlık konusunun işlenmesi. İzmir’de termal kaynaklarının yanında doğal sağlık kaynakları da bulunuyor. İzmir’in hava, kara ve demiryolu ulaşım alanındaki atılımları dikkat çekiyor ki bu da Sağlık Serbest bölgesi için önemli bir avantaj.  İzmir Sağlık Serbest Bölgesi`nin hayata geçmesi halinde 2050 yılında 10 milyar Euroluk yıllık gelire ulaşılabileceği tahmin ediliyor. Ekonomi Bakanımız Zafer Çağlayan “Sağlık sektöründe serbest bölgeler konusu gündemimizde. 2011 cirosu 7,5 milyar dolar olan bir sağlık firması Türkiye ‘ ye gelip Sağlık Bakanımız ile görüşmek istiyor.” açıklamasında bulunmuştu. Kurulacak Kamu Hastane Birlikleri ihtiyaçları olan tıbbi malzemelerini Sağlık serbest bölgelerindeki üreticilerden temin edecekler. Hükümet burada yerli malını da teşvik ediyor. Bu çalışma istihdama da olumlu etki yapacağı gibi, sağlıkta önemli bir tasarrufu da beraberinde getirecek. Zira hastanelerimizin tıbbi malzeme taleplerinin maliyetinde önemli bir indirim sağlanacak. Ayrıca Sağlık Serbest bölgelerinin bünyesinde kurulacak olan sağlık turizm tesisleri ile turizm gelirlerinde artış bekleniyor.

Son olarak Yaklaşık 9,5 milyon Yeşil Kart sahibinin durumunu yakından ilgilendiren yeni uygulama ile Türkiye’de, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılmakta olan gelir testiyle vatandaşların Genel Sağlık Sigortası sistemine geçiş sağlanıyor. Sadece aylık geliri 279 TL’nin altında olanlara bedava sağlık hizmeti verilecek. Bu limitin üzerinde geliri olanlar ise kademeli olarak prim ödemek zorunda kalacak. Bu şekilde Türkiye’de herkes sağlık sigortası kapsamına alındı.Hizmetlerimiz Sağlık’ta, Eğitimde, Ekonomi’ de, Turizm’de, sporda velhasıl tüm branşlarda devam edecek. Güzel halkımıza hizmet etmenin gururu ile durmadık, yorulmadık, devam ediyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun.

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.