Her seçim dönemi gibi 2011 Genel Seçim döneminin de sonuna geldik. Siyasi partiler ve bağımsız adaylar ceplerinden esirgemeden tanıtım için ellerinden geleni yaptılar. Reklâm kampanyaları bu yıl daha bir anlamlıydı. Her dönem duymağa alıştığımız “tencere dibin kara, seninki benden kara” misali söylemler çok olsa da içeriği itibariyle doğru ve güzel mesaj verenler de vardı. Ben kendi adıma bir numarayı AKP’nin “Biz birlikte Türkiyeyiz” temalı TV reklamının hak ettiğini düşünüyorum. Onun arkasından da CHP’nin “Benim adım Kemal” reklamlarının adresine ulaştığını düşünüyorum. MHP’nin de milli birlik ve bütünlüğü ifade eden reklamı içerik olarak çok iyi ama yeterince dikkat çekmiyor. Türkiye’de demokrasinin vardığı nokta itibariyle yakın zaman öncesinde düşünülemeyecek olan çok şey rahatlıkla meydanlarda dillendirildi. Seçim sonrası yapılması düşünülen anayasa değişikliği ile yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda AKP ile CHP kararlı görünüyor. BDP talepleriyle çıtayı bir hayli yükseğe koyarak elindeki kartları sonuna kadar açmıştır. Seçim sonrası kurulacak hükümet bu istekleri karşılayabilir mi, mecliste destek bulabilirler mi bilmiyorum. Kadıköy Meydanı’nda bir takım gençler broşür dağıtıyorlardı. “Sandık çare değil! sokağa ,ayaklanmaya!..” başlığıyla seçimleri boykot etmeye ve insanları ayaklanamaya çağırıyorlarmış. Kendileriyle konuştum, “Arap halklarının başardığını, Kürdistan halkının(!!!) da başarabileceğini, sandığa değil sokağa, her yerde ayaklanmayı örgütlemeye davet ediyorlarmış!!!
KAOSTAN MEDET UMANLAR
Seçime birkaç gün kala sokakları kan gölüne çevirmekten ve kaostan medet uman veya bilinçli olarak insanları kışkırtanların kim olduğunu ilgililer biliyordur elbette. Yıllardır demokrasiden bahsettikleri halde silahlı eylemlerle terör yaparak kan dökenlerin amaçlarını biliyoruz. Sandığı boykot edip sokakları şiddet alanı haline getirerek ülkede isyan dalgası yaratmakla nereye varmak istedikleri belli. Ama Türk halkının sağduyusu bu saçmalıklara izin vermeyecektir. Seçimin amacı farklı siyasi düşüncelerin mecliste temsilini sağlamak değil mi? Evet barajın yüksek oluşu bir engel ama onunda başka haklı gerekçeleri var. Seçimden sonra yeni anayasa çalışmalarıyla beraber Başkanlık sistemine geçiş de gündemimizi meşgul edecektir. Onunla birlikte eyalet sistemine geçiş de gelirse şaşırmayın.
Şeyh Edebali’ye atfen bir dostum tarafından gönderilen sözleri siyasetçilerimize düstur olması dileğiyle dikkatinize sunuyorum.
– Cahil ile dost olma… İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez! Üzülürsün!
– Saygısızla dost olma… Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez! Üzülürsün!
– Aç gözlü ile dost olma… İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez! Üzülürsün!
– Görgüsüzle dost olma… Yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez! Üzülürsün!
– Kibirliyle dost olma… Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez! Üzülürsün!
– Ukalayla dost olma… Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur! Üzülürsün!
– Namertle dost olma… Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez! Üzülürsün!
– İlim bil, irfan bil, söz bil…
– İkram bil, kural bil, doyum bil…
– Usul bil, adap bil, sınır bil…
– Yol bil, yordam bil, hal bil, ahval bil, gönül bil…
– Çok konuşma… Boş konuşma… Kem konuşma…
– Mert ol, yürekli ol… Kimsenin umudunu kırma!
– Sen seni bil… Ömrünce yeter sana!
Büyük önder Atatürk “ Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.” diyor. Ben de; Türk olmaktan, Atatürk’ün Türkiye’sinde Türk Bayrağı altında yaşamaktan onur ve gurur duyuyorum. Seçimlerin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ederim.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce