Sel felaketinin yaşandığı Bozkurt’un yenilenen çehresi vatandaşları mutlu etti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

KASTAMONU (AA) – Bozkurt’ta şiddetli yağışın akabinde 11 Ağustos 2021’de Ezine Çayı’nın taşması sonucu 65 kişi ömrünü yitirdi, 7 kişi kayboldu, iş yerleri ile çok sayıda mesken, su ve balçık altında kaldı, onlarca binada ziyan oluştu ve altyapı kullanılamaz hale geldi.

Selin akabinde başlatılan çalışmaların büyük kısmı tamamlandı. İlçeye, TOKİ tarafından iş yerleri ve konutlar yapıldı, selin tekrarlanmaması için Ezine Çayı’nda çalışma yürütüldü. Selin yok ettiği yeşil alanlar tekrar eski imajına kavuştu, ilçenin toplumsal alanları genişletildi.

Ezine Çayı’nın taşması sonucu Emre Fıçı’nın restoranının da bulunduğu alan sular altında kaldı.

Selden sonra işlerini konteyner çarşıda sürdüren Fıçı, TOKİ tarafından yine yapılan iş yerine kavuştu. Kura çekimi sonrası dükkanına yerleşen Fıçı, yaklaşık 3 ay evvel taşınma sürecini tamamlayarak yeni yerinde vatandaşlara hizmet vermeye başladı.

Emre Fıçı, AA muhabirine, 12 yıldır ilçede restoran ve kafe işletmeciliği yaptığını söyledi.

Restoranının sel felaketinde kullanılamaz hale geldiğini anlatan Fıçı, daha sonra iş yerinin yenilenerek kendisine teslim edildiğini belirtti.

Zor bir süreç yaşadıklarını söz eden Fıçı, şunları anlattı:

“Bizim yaşadığımız şeyler o denli konuşularak aslında anlatılan ya da o ekranlarda göründüğü üzere bir şey değildi. İnanın görünenin ve anlatılanın on kat tahminen de yirmi kat daha üstü bir şeydi. Hakikaten hani tekrardan o anlar bu türlü gözümün önüne gelince bu türlü insan berbat oluyor. Ben eşimle çocuğumu apartmandan çıkarırken su belime geliyordu, o denli çıkarttım. Benim çocuğum üç yaşındaydı. Diyor ki, ‘Baba havuza giriyor, denize giriyormuş üzere mi baba’ diyordu. Ben sahiden tam bu türlü devletin varlığını 12 Ağustos sabahında gördüm. 12 Ağustos sabahında buraları otomobiller almadı. Buraya herkes yığıldı. Rize’den, Trabzon’dan Diyarbakır’dan, Muş’tan, her yerden her şey geldi.”

Belediye Başkanı Muammer Yanık’a da teşekkür eden Fıçı, “Sağ olsun Allah bin kez razı olsun. Ondan da devletimizden de Cumhurbaşkanı’mızdan da. Onların sayesinde sahiden tekrardan yine bir kent kuruldu. Bu yıl daha da toparlandığımızı hissediyoruz. Daha da ileri gideceğimizi düşünüyorum.” dedi.

Sel felaketinin akabinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ilçeye doğal gaz verildiğini de belirten Fıçı, “En büyük nimeti verdiler. Bizim hiç gelmez dediğimiz doğal gaz geldi.” diye konuştu.

Vatandaşlardan Mehmet Korkut da kızının doktor olduğunu, bu nedenle 2019 yılında ilçeye yerleştiğini söyledi.

Kızının daha sonra İstanbul’a atandığını söz eden Korkut, Bozkurt’u çok sevdiğini o nedenle hayatını ilçede sürdürmeye karar verdiğini belirtti.

Sel felaketinin yaşandığı periyotta de ilçede olduğunu aktaran Korkut, şöyle devam etti:

“Yoğun bir yağmur başladı. O sırada artık göz gözü görmedi. Üstte dereler taştı. Bizi kaldığımız yerden helikopterlerle aldılar. Kastamonu’da öğrenci yurdunda 40 gün kaldık. Yani kendi konutumuzda görmediğimiz şeyi orada gördük. Buralar temizlenince tekrar geri buraya döndük.”

“Her şey dümdüzdü. Artık yine bir kent kurulmuş”

İlçede ağır bir çalışma yürütüldüğünü söz eden Korkut, “Her şey dümdüzdü. Artık yine bir kent kurulmuş. Yani kimse beklemiyordu. Konutları, köprüleri yaptılar. Her şey dört dörtlük. Yani kimse bu kadar beklemiyordu. Kafeler, iş yerleri açıldı. Bütün her yere TOKİ bir şeyler yaptı. Parklar yapıldı.” diye konuştu.

11 yaşındaki Berat Çakırgöz ise sel felaketi sırasında köyde olduklarını, sel nedeniyle elektriklerinin gittiğini belirterek, “Birkaç gün sonra helikopterler köye jeneratör getirdi. Elektriklerimiz geldi. Bozkurt’un görüntülerine baktık, üzüldük. Artık tam gitti, Bozkurt bir daha olmaz sandık. Baktık Bozkurt onarıldı. Meskenlerimiz yenilendi. Yardım yaptılar. TOKİ konutumuzu verdikten sonra konutumuza taşındık. Üç senede bayağı farklı şeyler yaşandı. Bizim olmayacak dediğimiz şeyler oldu. Yeni konutlar yapıldı, yeni dükkanlar açıldı. Meydanımız değişti.” tabirlerini kullandı.

Muhabir: Bilal Kahyaoğlu