Dr.Neval Konuk
Osmanlı Devleti’nde klasik dönemde çağdaşları gibi genel halk eğitimini sağlamak üzere belli bir devlet politikası olmamıştır. Bununla birlikte dinsel sebeplerle de olsa Osmanlı medrese, sıbyan gibi eğitim kurumları açılmasına destek vermiştir. Bu eğitim kurumlarından sıbyan mektepleri temel halk eğitimini ilgilendiriyormuş gibi görünse de bunların belli bir programı müfredatı, yönetmeliği, denetimi söz konusu değildi. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde gerileme başlayınca devleti kurtarmak için ıslahatlar yapılmaya başlamıştır. Bu bağlamda iyi eğitilmiş bir toplumun devleti kurtaracağı fikriyle eğitim alanında da ıslahatlar yapılmıştır. Eğitim ıslahatları orta ve yüksek eğitimden başlamış, fakat orta ve yüksek eğitimin iyi bir temel eğitim olmadan başarılamayacağı anlaşılmıştır.
Bu nedenle hemen her yerde kurulan sıbyan mekteplerinde ıslahat yapma ihtiyacı kendini göstermiştir. Tanzimat döneminde başlayan arayış ve uygulamalar, II. Abdülhamit döneminde devam etmiş, II. Meşrutiyet döneminde daha sistematik hale getirilmeye çalışılmıştır. Sıbyan mektepleri bu süreçte yeni modern eğitim veren ibtidai mekteplere dönüştürülmeye çalışılmıştır. 1913’te çıkarılan Tedrîsât-ı İbtidâiyye Kanun-ı Muvakkatının beşinci maddesi gereğince 1915’te Mekatib-i İbtidaiye-i Umumiye Talimatnamesi çıkartılmıştır. Talimatname ufak değişikliklerle Cumhuriyet’in ilk yıllarında uygulanmaya devam etmiştir.
İbtidai Mektepleri çoğunlukla iki odalı kâgir yapılardır. Bir yanı sokak üzerine yerleştirilir, diğer cephesiyle çok defa küçük bir bahçeye açılırdı. Öğrencilerin su içme, tuvalet vb. ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan çeşme, helâ, depo gibi hizmet mekânları bahçe avlusuna uygun gelecek şekilde yerleştirilirdi. Bazı dershanelerin girişinde küçük bir saçakla korunan, kiminde ise daha geniş, yarı açık bir derslik şeklinde olan, bazan bir seki halinde giriş önü mekânı bulunurdu. Dersler yazın bahçede veya eyvanda, kışın bir ocakla ısıtılan dershanede yapılırdı.
Çoğunlukla kıbleye yönelik olarak inşa edilen mekteplerin açık veya kapalı kısımlarında ekseriya bir mihrap nişi bulunurdu. Dershaneye girilirken ayakkabılar çıkarılırdı. Pabuçluğun derslik içinde yer aldığı durumlarda üzerinde oturulan alanın döşeme seviyesi girişe göre yükseltilmiş olurdu.
Dr.Neval Konuk
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce