Selçuklu sarayının “kuşhanesi” ortaya çıkarılıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

KONYA (AA) – Beyşehir Gölü’nün çabucak yanında, Anamas Dağları’nın eteklerinde, Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad’ın buyruğuyla 1226’da inşasına başlanan Kubadabad Sarayı’nın kalıntılarında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsaadesiyle 1980’den bu yana hafriyat çalışmaları sürüyor.

Kazının sürdüğü alanda bugüne kadar müzeleri süsleyen göz kamaştırıcı nadide çini eserler gün yüzüne çıkarıldı.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kubadabad Saray Külliyesi Hafriyat Lideri Doç. Dr. Muharrem Çeken, AA muhabirine, Kubadabad Sarayı’nın Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad periyodunda inşa edildiğini söyledi.

Beyşehir Gölü etrafındaki tabiat olağanüstüsü ve görüntüye sahip yerin kaynaklarda zikredildiğini anlatan Çeken, arkeolojik datalara nazaran Kubadabad Sarayı’nın 14. yüzyıl başlarına kadar kullanıldığını vurguladı.

Çeken, Kubadabad Saray Külliyesi’nin, Türk sanatı ve arkeolojisinde mimarisi ve çinileriyle bilindiğine işaret etti.

Sarayda av seremonisinin son derece kıymetli olduğunu anlatan Çeken, “Kubadabad’da ortaya çıkardığımız şikarhane (av köşkü), Anadolu Selçukluların günümüze kadar gelebilmiş en yeterli durumda olan şikarhanesidir. Bunu büsbütün toprak altındayken günümüzde bir kısmı sağlam kalabilmiş biçimde ortaya çıkardık. Bunun yanı sıra av alanının hudutlarını belirleyecek formda ne kadar büyüklükte olduğunu tespit ettik.” diye konuştu.

Çeken, bu yılki hafriyat döneminde külliyenin güneyindeki avlakta göle yakın bir alanda çalışma yürütüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

“Sarayın güney doğusundaki av alanında hafriyat çalışmalarına başladık ve 20’nin üzerindeki yapıya sahip Kubadad’da bir bina daha ortaya çıkardık. Bu, kareye yakın, dikdörtgen planlı bir yapı. Şu an dört duvarı temel düzeyinin biraz üzerinde görülmekte, kısmen de tabana ulaşıldı lakin kazılarımız daha çok başında, ilerleyen süreçte bu dönem büsbütün ortaya çıkarmayı hedeflemekteyiz. Buranın bir kuşhane, avcı kuşların yetiştirildiği, korunduğu bir yer yahut bir gözetleme kulesi olabileceğini düşünüyoruz. Av seremonisine müdahale edilen bir kule de olabilir. Bunların hepsi arkeolojik çalışmalarımızın sonucunda ortaya çıkacak. Bu da bu yıl bizi heyecanlandıran yeni datalarımız ortasında.”

Çeken, hafriyata Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ile Konya Büyükşehir Belediyesinin takviye verdiğini kelamlarına ekledi.

Muhabir: Abdullah Doğan