Sırbistan Köşeye Sıkışıyor
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu temsilcisi Peter Stano, Sırbistan’ın Ohri Anlaşması’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda bunun ülkenin AB üyeliği üzerinde “çok olumsuz” bir etkisi olacağını ve anlaşmaya uyulmamasının siyasi bir etkisinin yanında itibar kaybı ve finansal sonuçlarının olacağını söyledi.
AB Komisyonu temsilcisi Peter Stano, günlük düzenlediği basın toplantısında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuciç’in 7 Nisan’daki sözlerini deşifre ederek, ülkesi ile Kosova arasında AB’nin arabuluculuğu ile varılan Ohri Anlaşmasının tüm yükümlülüklerini yerine getirmeyeceğini belirttiği bir soruyu yanıtladı.
Anlaşmanın yürürlükte olduğunu ve ilerlediğini belirten Stano şunları söyledi: “Kosova ve Sırbistan, anlaşmanın eki de dahil olmak üzere tüm hükümlerini derhal uygulamaya başlamayı kabul ettiler. Anlaştığımız şey buydu. Her iki taraf da siyasi taahhütlerde bulundu.“
Stano, anlaşma hükümlerinin ve eklerinin Sırbistan’ın AB üyeliğine ilişkin müzakerelerde yer alacağını söyledi. 35. fasıla dahil edileceğini vurgulayan Stano şöyle devam etti: “Bu, Sırbistan’ın AB üyeliği yolunda ilerleme kaydetmek istiyorsa anlaşma hükümlerine ve eklerine uyumu sağlaması gerektiği anlamına geliyor. Yani bir anlaşma var, tüm hükümleri seçim yapmadan uygulama zorunluluğu var. Bu aynı zamanda her iki tarafın uluslararası itibarı ve otoritesi için de geçerlidir.”
“Aksi takdirde, bunun Sırbistan’ın Avrupa Birliği’ne katılım süreci üzerinde çok olumsuz bir etkisi olacaktır.” ifadesini kullanan Stano, anlaşmanın yerine getirilmemesinin siyasi itibar ve mali sonuçları olacağını da vurguladı.
Kosova Başbakanı Albin Kurti ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 18 Mart’ta Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde AB’nin aracılık ettiği yaklaşık 12 saat süren görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak ve bir anlaşma üzerinde anlaştı.
Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkileri normalleştirmesi düşünülen, Sırbistan’ı Kosova’nın bağımsızlığını tanımaya zorlamasa da yayınlanan 11 maddelik anlaşma, her iki ülkenin de pasaport, diploma ve araç plakaları dahil birbirlerinin resmi belge ve sembollerini tanımasını gerektiriyor. Öte yandan Kosova’dan, başta Sırplar olmak üzere ülkenin yerleşim yerlerinde öz yönetim haklarına sahip olacak bir “Sırp Belediyeler Birliği” kurması isteniyor.
117 ülkenin Kosova’yı bağımsız bir devlet olarak tanımasına rağmen, kuzeyinde devam eden etnik gerilimler ve Birleşmiş Milletler’e (BM) üye olamaması nedeniyle “Avrupa’nın donmuş çatışma bölgelerinden” biri olarak nitelendiriliyor.
Periyodik olarak birbirleriyle çatışan Sırbistan ve Kosova, Aralık 2011’de AB’nin arabuluculuğuyla başlatılan Belgrad-Priştine diyalog süreci çerçevesinde ilişkileri normalleştirmenin ve nihayetinde iki ülkenin birbirlerini tanımasının ortak bir yolunu bulmaya çalışıyor.
Son olarak, 4 Nisan tarihinde, tarafların ana müzakerecileri Brüksel’de bir araya geldi. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantıyı normalleşme yolunda “ilk adım” olarak nitelendirdi.
Ancak Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, sık sık ülkesinin Kosova konusunda kırmızı çizgileri olduğunu ve bu yönde ilerleyeceklerini belirtiyor. Barış ve sükunetin sağlanması çerçevesinde anlaşmaya uyacaklarını iddia ediyor, ancak söz konusu Kosova’nın BM üyeliği olduğunda bu, ülkenin bağımsızlığının tanınması anlamına geldiği için bir nevi kırmızı çizgilerinden biri olduğunu söylüyor.
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce