0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

*Rifat Sait

Şunu çok iyi biliyorum ki Allah’tan başka hiçbir şey % 100 değildir. Dolayısıyla hiçbir şey de göründüğü veya bilindiği gibi değildir. Yaşamınızı, düşüncelerinizi, planlarınızı ona göre yapın.

Ekonomi de dengeyi sağlayan görünmez bir el vardır. Arz ve talep bir denge üzerinde görünmez el tarafından dizayn edilir. Aynı görünmez el siyasette de vardır. Hiç beklenmedik bir anda siyasi bir parti iktidar olur. Sonra bir bakarsınız meclise girecek çoğunluğu bile alamaz, silinir gider.

Geçenlerde Ankara’dan İzmir’e gelirken havalimanı servis aracında bir yaşlı beyefendi ile beraberdik. Bizden başka VİP yolcusu yoktu. Bu beyefendiyi bir yerden tanıyordum ama çıkaramamıştım. Biraz sohbet edip konuşunca kendisinin eski Başbakan ve TBMM Başkanlığı yapmış Yıldırım Akbulut olduğunu öğrendim. Karşımda eski ve ünlü bir siyasetçi vardı. Yapayalnızdı. Bir zamanlar iktidar olmuş ANAP’ın Genel Başkanlığını da yapmıştı. ANAP ta gitti, onu kuranlar da. Oysa bir zamanlar onları uğurlayanlar ve karşılayanlar haddi hesabı yoktu.

Sonsuza kadar iktidar kalamazsınız. Bu Allah’ın kanunudur. Ancak bu böyledir diye siyasi partiler, kişiler veya kurumlar ömrünü tamamlamaz. Bir de onların sonunu getiren şartların olması gerekir. Ben şunu naçizane ifade ediyorum. Her şeyi doğru yaptığınız müddetçe sonsuza kadar yıkılmazsınız ama sonsuza kadar doğru yapmaya imkânınız asla olmayacak. Bir hadisi şerifte bu olay şöyle açıklanıyor: “Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9)” Bu aslında insanları Meleklerden ayıran özelliktir.

Bunları neden anlatıyorum? Bugün AK Parti kendi içinde bir özeleştiriye sokuluyor. Zira son yerel seçimlerde İzmir, Adana, Antalya, Ankara ve İstanbul gibi Büyükşehirleri kaybetmiş. Üstelik biri Başkent Ankara diğeri ekonominin başkenti İstanbul. Genel itibariyle milletin teveccühünde bir düşüş yaşanmış. Öyle ki; AK Partiyi iktidara taşıyan yereldeki başarı bugün özeleştiri yapmak için bahis konu olmuş.

Şimdi siyaset meydanında sorulan ama cevap bulamayan sorulara bakalım. Bu sorular aslında komplo teorilerini beraberinde getiriyor.

Sorular:

1-Birileri AK Parti’yi bitirmek için top yekûn düğmeye bastı, bunun farkında mıyız?
2-İstanbul’un kaybedileceği biliniyor muydu?
3- Olacaklar kabullenildi mi?
4- Çözüm var mı yoksa zaman mı kazanılıyor?
5- AK Parti kendi içinde yeni bir değişim ve revizyona girer mi?
6-Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bütün olanları biliyor ve yeni bir oluşuma mı hazırlanıyor?
7- AK Parti içinde (MKYK, Bakanlar Kurulu, il-ilçe teşkilatları) tamamen değişecek mi?
(Değişim derken biri alınıp başka bir göreve becayiş sistemi şeklinde konulup diğeri de onun görevine getirilecek şekilde değiş tokuş demiyorum, keskin ve topyekûn bir değişimden bahsediyorum)
8-Dış politikada bazı şeyler değişir mi?
9- Siyasi birlikteliklerde değişim olur mu?
10- AK Partiye son seçimlerde yanlış aday belirlemede ve yanlış politikalar üretmekte vesile olanların durumu ne olacak?
11- Son günlerde herkesin söylediği gibi Reisin etrafına duvar mı örülüyor yoksa böyle olduğunun düşünülmesi mi istiyor?
12- Halkın kutsal mesajı kazaya bırakılmıştı, şimdi farz oldu, alınıp uygulanacak mı?