DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Siyaseten Kabuk Bağlama
204 okunma

Siyaseten Kabuk Bağlama

ABONE OL
18/12/2018 22:39
Siyaseten Kabuk Bağlama
0

BEĞENDİM

ABONE OL

* Rifat SAİT

Siyasette aslında bilinen ama ilk kez isimlendirilip kullanılan sözcükler üretmeyi seviyorum. Alın size siyasi literatüre bir jargon daha: “Siyaseten Kabuk Bağlamak Şimdi de bu yeni siyasi kavramı tartışmaya açmak istiyorum. Aslında pek çok şey bilinir. Ama isim takmak gerekir. “Siyaseten Kabuk Bağlamak” gibi yeni ve ilginç bir ifadeyi siyasi havuza attık. Hayırlı olsun. Bu yeni siyasi ifade özellikle İzmir siyaseti için kullanılabilir. Bunları mantıksız veya yanlış bulan arkadaşlar çekinmeden bana yazabilir. Ama şimdi, Siyaseten Kabuk Bağlamak ne demek? Buyurun onu açıklayalım.

İzmir siyaseten değişti mi?

Örneğimiz İzmir’den. Çok değil 20 yıl öncesine gidelim. O yılların siyasetinde henüz daha o tarihlerde kurulmamış olan AK Parti yok. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’in siyasi yelpazesi bugünkünden çok farklı. Açıkçası siyaseten eski ve yeni İzmir modelleri var. Bugün Sol’un kalesi gibi gösterilen İzmir aslında bildiğimiz Demokrat İzmir. Bazen muhafazakâr demokrat, bazen Sosyal Demokrat ama mayası Demokrat işte. İzmir’i anlamak için tarihi gelişimine bakmak lazım. Ama en önemlisi İzmir’in mayasını iyi bilmek gerekiyor. İzmir’de başarılı siyaset sosyoloji, psikoloji, algı yönetimi gibi konularını iyi bilmekten geçiyor.

Demokratlık

Demokrasi denilen sözcük kökenini Antik Yunan’dan alıyor. Antik Yunan’da demos halk, krasia ise yönetim anlamına gelir. Yani demokrasia demek, halk yönetimi demek oluyor. Demokrat genelde siyasi partilerin isimlerinde çok sık kullanılan bir kelimedir. Günümüzde ise demokratlar bir yönüyle merkez siyaseti tanımlayabilir. Demokratlık demokrasi kültürünü yaşam tarzı haline getirmiş ve aynı zamanda demokrasiye siyasal bir yönetim biçimi olarak benimsemiş kişiler için kullanılabilir. Kimi zaman İzmir’de gündeme gelen “Yaşam Tarzı” sözü de buradan yola çıkan ama daha sonra farklı açıklamalara kaynak olan bir ifade olmuştur.

İzmir’in siyasi tarihi

İzmir’in siyasi tarihine baktığınızda ilginç sonuçlar görürsünüz. Mesela, İzmir’de muhafazakâr yapısıyla bilinen Burhan Özfatura iki dönem İzmir’e Belediye Başkanı seçilmiştir. Burhan Özfatura hem Balkan kökenlidir hem muhafazakâr. Bugünkü İzmir’de CHP’nin en güçlü olduğu ilçe olan Karşıyaka’da bile o tarihlerde Doğru Yol partisinden Balkan kökenli Kemal Baysak, Belediye Başkanı seçilmiştir. İzmir demokrattır. İzmir’in bu özelliğinde demografik yapısında var olan Balkan yapısı ön plana çıkar. Antik Yunanda bu ifadelerin kaynak babası olan Aristo da köken olarak Ege’de yaşamış bir Balkan insanıdır. Bugün İzmir’de sayıları 2 milyonu bulan Balkan göçmeni kardeşlerimizin varlığı ile Demokratlık arasında pozitif bir ilişki vardır. Bu insanlar, içine sinmediklerinde itiraz eden, itirazla birlikte soru soran, doğru cevapla birlikte sağlam bir şekilde bağlanan insanlardır. Ama bu bağlılığın her aşamasında otomatik bir sorgu vardır. AK Parti’nin kurulmasıyla birlikte bana göre İzmir’de ilk yıllarda İzmir insanı ile AK Parti arasında bir sosyolojik bir çatışma oldu. Buna yanlış anlama, yanlış tanıtma, iletişim eksikliği, İzmir’i tanıyamama, algı operasyonu… v.s. artık ne derseniz deyin böyle bir sosyolojik çatışma oldu. Bu çatışma siyasi bir yara açtı. Hemen o tarihlerde bu yara daha sıcak ve açıkken müdahale edilmeli, çözüm için önlem alınmalıydı.

Siyasi yaranın kabuk bağlaması

İzmir bazı konularda çok hassastır. İzmir, narin ve naziktir. İzmir’de siyaset yapmak çok fazla samimiyet, dikkat ve özen ister. O tarihlerde İzmir’de AK Partiye önce oluşturulan sonra da zamanla oluşan tepki siyaseti, açılan bu yaranın kurumasıyla günümüze kadar geldi. Açıkçası İzmir’de siyasi yara kabuk bağladı. Aynı olay tam tersine İstanbul’da AK Parti’nin lehine oldu. Eskiden İstanbul’da sol seçmenin etkisi varken bugün artık İstanbul, AK Partilileşti. Her geçen zaman bu kabuk bağlıyor, perçinleşiyor. Bu durum İstanbul’a hizmet getirirken İzmir’i yerel yönetimlerde şansız bir duruma getirdi. Daha da üzücü olanı siyasi belirleyici olarak hizmet faktörü yerine takım tutar gibi militanca bir siyaset tercih edilmeye başlandı. Bunu söylerken İzmir halkını suçlamıyorum. Bunda siyasi partilerin çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Böylece İzmir’de birilerinin işine gelen kavga kültürü ve köprülerin yıkılması olayı ortaya çıktı. Adeta kan davası gibi büyük bir siyasi zıtlık oluştu. İzmir’de kronikleşen bu problem geçen yerel seçimlerde Binali Yıldırım’ın adaylığında önemli bir miktar düzelmiş ve makas kapanmaya başlamıştı.

İzmir’in kabuğunu sarmak

Şimdi İzmir’de tekrar o hava kazanılması lazım. Binali yıldırım ile ulaşılan %36’luk seviyeden aşağıya düşüldüğüyse aradaki %10’luk kaybın veya gerçek ifadeyle küskünlerin kazanılması şarttır. Nihat Zeybekçi ile geçen seçimdeki en çok yaklaşılan noktaya getirip üstüne bir şeyler daha katarak çalışmak gerekiyor. Ekonomik durumun dezavantajını devlet olarak çözmek, vatandaşa pozitif sonuçlar sunmak gerekiyor. CHP’de genel bir sorun var. Özellikle de Aziz Kocaoğlu’nun durumu ile ilgili İzmir’de sıkıntıları çok fazla. Kararı tabiki yine her zamanki gibi İzmir halkı verecek. Zamanla ve sabırla her şeyin çok daha güzel olacağına canı yürekten inanıyorum. İzmir’in siyasi kabuğu mutlaka uygun bir şekilde sarılmalıdır.

Siyasi Strateji

Siyasi stratejiniz geleceğinizi belirler. Bunun için lütfen yaraya çok fazla dokunarak tahriş etmeyin. Doğru adaylarla samimi stratejiler uygulayın. İnsanların oylarına değil kalplerine talip olun. Amaç tabiki kısa dönemde Büyükşehir’i kazanmaktır. Ama mutlaka uzun dönemli hedef ve stratejileriniz de olmalıdır. Örneğin İzmir’de önce Buca, Karabağlar, Bayraklı, Bornova ve Gaziemir gibi büyük metropol ilçeleri kazanmak da çok önemli stratejidir. Böylece yaraların kabuklarına yakından müdahale edip tedavi etme şansı yakalarsınız. Büyükşehir’i inşallah kazanırsanız bu nur ala nur olur. Ama maazallah kazanamazsanız böylece bir sonraki seçimler için çok güzel köprüler kurulmuş olur diye düşünüyorum.

 

* Rifat SAİT

24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 )
Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com )
İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 )
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ )
Mail: rifatsait@gmail.com
Linkedin: www.linkedin.com/in/rifat-sait-b54b0980/ Twitter https://twitter.com/saitrifat
Facebook : www.facebook.com/rifat.sait İnstagram : https://www.instagram.com/rifat.sait/
Web. http://www.rifatsait.com.tr/

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP