Eylül ayının 22’si Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan ettiği tarih olması hasebiyle ülke genelinde en önemli günlerden birisi olarak kutlanmaktadır. Bulgaristan’da tarih kitapları genelde Osmanlı’yı çekiştiren yazılarla doludur. Şehir merkezlerindeki saat kuleleri, saat başında yayılan müzik, Osmanlıya karşı bestelenmiş marşlardan oluşur. Devlet büyüklerinin ve bürokratların bürolarının arka duvarları Osmanlıya karşı mücadele etmiş “Bulgar milli kahramanlarının” resimleriyle süslenmektedir. Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan ettiğinde ise ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu Balkanlar’a yayılmadan önce, Bulgaristan Bizans egemenliği altında dilini neredeyse kaybetme noktasına gelmişti. Kiliselerde o dönemde okuma yazma sadece Bizans dilinde yapılıyordu. Osmanlının balkanlara egemen olması sürecinde Bulgaristan haritadan silinme tehlikesi atlatıyor, balkan halkları kendi dillerini, ibadetlerini örf ve ananelerini serbestçe icra edebiliyorlardı. Özellikle Bulgarlar İstanbul’da okutuluyor ve kiliseleri inşa ediliyordu.
OSMANLI’YA NEFRET
Tüm bu gelişmelere karşın bugünkü tarih ders kitaplarında bu bilgiler yer almayıp, Bulgaristan genç nesillere Osmanlı’ya karşı nefret dolu bilgiler aktarmaya devam ediyor. 22 Eylül 2010 tarihinde Bulgaristan’ın bağımsızlığının kazanmasının yıl dönümünü Mestanlı’da izledim. Totaliter Komünist rejimine karşı en çetin mücadele zamanında Mestanlı halkı tarafından verilmişti. Belediye Başkanı Mühendis Erdinç Hayrullah başkanlığındaki kortej, belediyenin önünden geçerek, Osmanlı’ya karşı savaşlarda ölmüş askerlerin kemiklerinin bulunduğu anıt mezarının önüne gelerek, göndere Bulgaristan bayrağı çekti. Başkan Erdinç Hayrullah, yaptığı kısa konuşmasında “Bulgaristan devletinin kurucularının vasiyeti olan ve ülkenin inşaatında daha anlayışlı siyaset moral depolayarak, Bulgaristan devletinin kalkınmasına çalışalım, barış içinde hoş görü çerçevesi içinde yaşayalım” diye tamamladı sözlerini.
BULGARLAR YOKTU
Anma günü için yapılan törenin, Bulgaristan sınırları içinde Mestanlı( Momçilgrad) kasabasında gerçekleşmesi dikkat çekicidir aslında. Kasabada Türkler hariç Bulgar ile Pomaklar da yaşamaktadır. Tören alanını gözlemlediğimde ne yazık ki tek bir Bulgar göremedim. Oysa 22 Eylül Bulgaristan’ın Bulgaristan olduğu gündü. Yani 22 Eylül’de, Kırcaali’nin yanı sıra ilçelerde yaşanan manzara Mestanlı kasabasından farklı değildi. Sözüm “milliyetçi” kesilen kesime. Hani Bulgardınız, hani milliyetçiydiniz ve hani ülkenizi seviyordunuz? Ülkenizin bağımsızlığını kutlamakta bile acizsiniz. Geçmişte her olumsuzluğa karşı olduğu söylenen Türkler, doğdukları, yaşadıkları ülkelerine, 22 Eylül’de Bulgaristan’ın bağımsızlığını kutlayarak sahip çıkıtlıklarını gösterdiler. Türkler, bir kez daha doğdukları, yaşadıkları ülkelerine anayasaya saygı duyarak sevdiklerini ispatlamışlardır. Aynı biçimde anayasanın verdiği haklar çerçevesinde yaşamak istemekteler. Hiç bir güç orta ve uzun vadede Bulgaristan’da yaşayan azınlıkların terör ortamı yaratacağını düşünmesin, çünkü bu hiç bir zaman gerçekleşmeyecektir.
BALKAN YEMEKLERİ
1 gün önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024