Bakan Çavuşoğlu’nun konuşmasından satır başları:
Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın da söylediği gibi bu ziyaretin amacı gayri resmi 5+1 BM toplantısı öncesi hazırlıklarımızı gözden geçirmekti. Son derece yararlı toplantılar geçirdik.
Elbette bu görüşe bir gecede varmadık. İki bölgeli, toplumlu federal çözüm için Türkiye elinden gelen çabayı tüm platformlarda gösterdi. Rum-Yunan ikilisi bu çözümü istermiş gibi gözükürken günün sonunda Kıbrıs Türkü’nün eşitliğini reddetti. Ne iktidarı, ne refahı paylaşmak isterler. Son 4 yılda değişen bir şey yok.
Siyasi süreçte, önümüzdeki süreçte, müzakerelerde, elbette süresi geçmiş ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin yansıtmayan BMGK kararlarına işaret ederek federasyon modelini tekrar dayatmak istediklerini görüyoruz. Bir faydası olmayan ve olmayacak olan kararları ve artık statükoya dayanmış parametreleri dayatmanın anlamı yok. İmkansızı dayatmanın sebebi ne?
Crans-Montana’da Rum tarafının masayı devirmesiyle yaptığımız tüm açıklamalarda artık federasyonu müzakere etmeyeceğimizi defaatle söyledik. Biz artık federal çözüm için zaman kaybetmeyeceğimizi, yeni fikirlerin görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Adadaki gerçekler çerçevesinde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir vizyon ortaya koyuyoruz. Bu vizyon, adadaki iki devletin egemen eşitliği temelinde işbirliği yapması ve birbirlerini karşılıklı tanımalarıdır.
Bu sağlandıktan sonra iki devlet egemen eşitlikleri temelinde işbirliği yapabilirler, diğer fırsatları değerlendirebilirler. Biz gerçek, anlamlı, eşit ve sonuç getirecek yeni bir müzakere süreci başlatılmasını istiyoruz.
Cenevre’de 5+1 formatındaki toplantı gayri resmi bir toplantıdır. Burada yeni bir müzakere başlamıyor. Kesinlikle Crans-Montana’da kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz, bu söz konusu bile olamaz. Bunu da bir kez daha vurgulamak isterim.
Biz Türkiye olarak her zaman KKTC ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk halkının refahıdır.
KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR:
Biz, BM’de devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz. Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir.
YUNAN BAKANIN PROVOKATİF SÖZLERİ
Ersin Tatar: Sayın Çavuşoğlu’nun dünkü cevabı çok yerindeydi. Biz Doğu Akdeniz’de ne Kıbrıs Türk halkının ne Türkiye’nin haklarını yedirtmeyiz. Yunan Dışişleri Bakanı’na verilen cevapta, Kıbrıs Türk halkı olarak sizi izlerken “Bravo sayın bakanımız” dedik. Çünkü çizgiyi aşmıştı, cevabını aldı. Onların iddia ettikleri alan çok daha azdır. Doğu Akdeniz bağlamında söylenen cevap çok yerindeydi diye düşünüyorum.
Çavuşoğlu: Yunanistan ile son bir buçuk yıldır gerginlik yaşadık. 5 yıl hiç yapılmayan görüşmeleri tekrar başlattık. Sayın Dendias’ın Ankara ziyaretini de önemli yumuşatma fırsatı olarak görmüştük. Buradaki görüşme son derece güzel görüşmeydi. Elbette farklı görüşler dillendirildi. Daha sonra biz dar kapsamlı epeyce bu konuları konuştuk farklılıklarımızı ortaya koyduk. Görüşmelerin başlamasının amacı da bunları görüşmeye devam etmekti. Özellikle iş birliğimizi nasıl güçlendireceğimizi de konuştuk. Basın toplantısı kısmına gelirken sayın Dendias ve ekibinden şöyle bir talep geldi: Biz basın toplantısında tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz sizden de aynı yaklaşım bekliyoruz. Basın toplantısının belli bir toplantısından sonra gerçek dışı ithamlarla hem ülkemi hem milletimi suçlamaya başladı. Biz gerçekten ev sahibi olarak gereken nezaketi de gösterdik. Sayın Dendias bunun dışına çıktı, haddini de aştı ben de gerekli cevabı devletim ve milletim adına vermek durumundaydım.
Biz bundan sonra da aynı yapıcı yaklaşımımızı devam ettireceğiz. Bu konuları çözersek biz çözeriz. Sık sık ‘AB arkamda’ diyerek bir yere varmanız mümkün değil. Sahada da gördünüz ki ne AB’nin ne bazı ülkelerin retorikten öte bir destek vermez. Onlar anca silah satar. İki komşu ülke olarak bizim çözüm yollarını beraber bulmamız gerekiyor. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın bugünkü daha yapıcı açıklamasını da not ettik.
ANNAN PLANI
Tatar: Tabii ki Türkiye Cumhuriyeti bu konularda cesaretle adımlar atmaktadır. Şimdiye kadar iyi çocuktuk, şimdi kötü çocuk olursak bizi suçlayacaklar. Ama iyi çocuk olduk da ne oldu? Hep aldılar, hep aldılar. İyi çocuk olduğumuzda verdikleri bir şey yok. Esas itibarıyla Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi veto hakkı ve bize yaptığı dayatmalarla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin otoritesini kuzeye yaymaya çalışıyor.
Çavuşoğlu: Hem KKTC’ye, hem Kıbrıs Türk halkına hem de Türkiye’ye verilen sözlerin nasıl tutulmadığını söylediniz. Sözler tutulmayınca güven kalmıyor. AB KKTC’yi ve Kıbrıs Türk halkını tamamen yok sayıyor ve yüzde yüz hatalı da olsa Rum Yönetimi’ni destekliyor. Böyle olunca KKTC’nin AB’ye güvenmemesini anlamanız lazım.
KKTC’DE KUR’AN KURSU KRİZİ
Ersin Tatar: Konuyla alakalı olarak büyük bir rahatsızlık duyduğumu ifade etmek istiyorum. Fevkalade hassas bir konudur. KKTC’de Kur’an kurslarının kapanması gibi bir durum asla olamaz. Bir kere burada bir sıkıntı yaratılmaya çalışılıyor.
Çavuşoğlu: Bu konu büyük bir hassasiyet yaratıyor. Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz fakat bu demek mahkemenin verdiği kararı eleştirmemek değildir. Bu karar ideolojik bir karardır. Anayasaya göre ya da hükmüne göre verilmiş bir karar değildir. Kararın zamanlaması da son derece manidardır. Yargıya saygımız var ama bu karar ideolojik bir karardır.
Milliyet
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce