Rifat Sait
Bu, göreceli bir kavram, neye ne kadar dayanabilmek? Dayanma gücü…?
Ama esas soru şu olmalı: “Niçin tahammül ?”
İnsan neden tahammül etsin ki? Sonunda bir kazanç varsa maddi veya manevi işte o zaman tahammül edilebilir.
Bir de değiyorsa tabii?
Tahammül ’ün en üst örneği nedir peki?
Kendi ruhundan üfleyip, yoktan var ettiği, can verip halifesi yaptığı insanoğlunun, yaratanına (haşa) küfretmesine rağmen, bekleyip zaman veren Allah’ın(cc) o kuluna tahammülüdür.
O (cc) dahi bunu yapıyorsa bizim tahammülümüz ne ola ki? Tahammül, insana verilen en önemli görevlerden biri olan sabrın ikiz kardeşidir.
Buraya kadar yazdıklarımı, mukaddime yani giriş kabul edip sözü bağlayacağım gelişme bölümüne geçmek istiyorum.
İnandığınız, saygı duyduğunuz, sevdiğiniz kimselerin sözlerini okuduğunuzda onaylarsınız, aynen katılırsınız.
Ama aynı sözler başka bir olay karşısında size hatırlatıldığında kimi zaman tepki gösterirsiniz. Dün alkışladığınız bu sözleri bugün başkasından duyunca, “bizi mi kastediyorsun?” diyerek çıkışır, hatta o kimseyi eleştirebilirsiniz de. Ya da inandığınız kitap Kuran’dan ayetler okunduğunda, başka türlü anlamlandırıp onları söyleyenleri dışlayabilirsiniz?
Bu tam bir çelişkidir. Çok acayip ve saçma görünebilir ama hakikat böyledir.
Örneğin Allah (cc) kitabı Kuran-ı Kerim’de “işi ehline veriniz” der. Allah’ın (cc) emri açık ve sarihtir.
Gel gelelim bu ayeti onu yapmayanlara söylediğinizde, celallenir ve sizi dışlayabilir.
Hatta tıpkı şu anda bu satırları okuyunca, “haa anladım, bu bizi kastediyor, hain bu be” diyenler olabileceği gibi.
Eleştirenlere kızabilirsiniz. Ama şunu bilmelisiniz ki sessiz kalıp, yanlışınızı eleştirmeyenler size çok büyük bir kötülük yapıyorlar. Ama çok büyük.
Bırakın eleştirsinler. Siz de tahammül edin. Eğer onlar haklıysa yaptığınız yanlışı görüp düzeltme imkânı bulabilirsiniz. Yok, eğer siz haklıysanız (inşallah öyledir) inanın kaybetmezsiniz, sabretmiş olursunuz yine değer kazanırsınız. Allah’ın (cc) bile tahammül ettiğine biz de tahammül edebilmeliyiz..
Mesela sadece Allah’ın (cc) sözlerini söylediği için eleştirilen Peygamber efendimiz (SAV) de eleştirilmişti. Tahammül etti, sabretti ve kazandı.
Dün sizin söylediklerinizin aynısını bugün size karşı söyleyip sizi eleştiriyorlarsa lütfen dinleyin. Çünkü bunda mutlaka bir tezatlık ve açıklama zorunluluğu vardır.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce
Sabır; kendimizi bulma yolumuzun anahtarıdır.
Sabrın sonu selâmet,
Sabır hayra alâmet.
Belâ sana kahretsin;
Sen belâya selâm et! (Necip Fazıl KISAKÜREK)
Niyet edelim Selamet, Afiyet ve Sevgi ile dönüşmeye yükselmeye.
Neye gönüllü olduğumuzu hatırlayıp
Ön yargılarımızdan kurtulduğumuz an doğruyu da yanlışı da görürüz.
Dışa bakıp eleştirilecek şey bulmak kolay, asıl zor olan içe bakıp gerçek eleştiriyi bulmak ve onlunla yüzleşmektir.
Size katılıyorum Bu yol, incelikli bir yoldur. Neye bakarsan onu görür ona dönüşürsün.
Oysaki her bir can ‘Yaradan’ın kendini seyrettiği aynalardır.
Sevgilerle,
İyi Bayramlar.
Yazınızı kesinlikle onaylıyorum ve tebrik ediyorum doğru olduğunu bildiğim ve inandığım eleştirilerimi söylemekten hiç çekinmem ve sivri dilli demelerinede tahammül gösteririm takı sonra halkıymışsın dediklerinde o tatlı gülümsemeyi hissetmek tahammul etmenin mükafatı oluyor