0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

TBMM (AA) – Büyük Aile Platformu üyelerini Meclis’te kabul eden Kurtulmuş, ailenin toplumların en değerli, en hayati sorunlarından birisi olduğunu vurguladı.

Aile gündeme geldiğinde, “aile kavramını yüceltmenin demode bir anlayış olduğu, artık bugünün toplumlarında, postmodern dünyasında aile üzere kapsayıcı, kuşatıcı ve hami bir çatıya muhtaçlık olmadığı, bunun klâsik toplumlarda geride kalmış tarihi sürecin bir modülü olduğu” halinde kara propaganda yapıldığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Tam bilakis aile tam da bugünün gerekleri, bugünün dünyasının kaideleri hasebiyle düne nazaran daha fazla muhtaçlığımız olan, daha fazla korunması, kollanması, güçlendirilmesi mecburî olan ve dini, diyaneti, görüşü, milliyeti, fikriyatı, siyaseti ne olursa olsun bütün toplumların ortak pahası olan bir kurumdur. Maalesef postmodern dünyada insanın giderek kişiselleştiği, giderek yalnızlaştığı ve bunun sonucu olarak da muazzam bir güvensizlik ortamının ortaya çıktığı bugünkü dünyada herkes için en temel ve en yakın müdafaa düzeneği, sığınma sistemi olan, kendi kimliğini, şahsiyetini bulma sistemi olan aileye düne nazaran çok daha fazla gereksinim olduğu aşikardır. Bunun için aileyi değersizleştirecek, aileyi değersizleştirecek her türlü uğraşın, haddizatında topluma karşı direkt doğruya yapılmış olan bir atak olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede bilhassa sizlerin bu çalışmasını son derece pahalı bulduğumuzu tabir etmek istiyorum.”

“Aile toplumun kök hücresidir”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, aile değerlerini müdafaanın, ferdî özgürlüklerin önünü kapatan bir tabu olduğu halindeki yanlış algı ve kara propagandaya işaret ederek, “Aile içerisindeki bireylerin özgürlükleri sonuna kadar korunarak, ailenin de toplumun ana çatısını oluşturan bir kurum olarak varlığını devam ettirmesi, aslında aile içerisindeki fertlerin ferdî özgürlüklerini kullanabilmesi bakımından son derece kıymetli ve önemlidir.” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aile toplumun kök hücresidir. Bir toplum, yine kendi kök hücresinden inşa edilebilir. Lakin aileyi dağıttığınız vakit neyin etrafında toplumu yine inşa edeceksiniz? Münasebetiyle bu hücumun olağanüstü niyetli, yeterli tespit edilmiş, aslında yalnızca bireyleri ve aileleri yok etmek için değil toplumları yok etmek için ortaya çıkarılmış bir ifsat olduğu aşikardır. Ayrıyeten aile, milletin omurgasıdır. Omurgasını kırdığınız bir vücut nasıl ayakta duracaktır? Hasebiyle burada aileye açıktan taarruz yapılmasının temel maksatlarından birisi de milletin omurgasını zedelemektir. Aile birebir vakitte devletin temel direğidir. Devletin temel direğini yıktığınız vakit o devleti nasıl, hangi bedeller, hangi kurumlar etrafında toparlayacak ve nasıl bunları yine inşa edeceksiniz?”

Türk toplumunun aile konusunda Batı toplumlarından çok ileride olduğunu söyleyen Kurtulmuş, global ifsat hareketlerinin ağır ve tesirli propagandalarının Türkiye’deki aile yapısını da olumsuz manada etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söz etti.

Kurtulmuş, Büyük Aile Platformuna yaptığı araştırmalar ve tespitler hasebiyle teşekkür ederek, “Araştırmalarda, Türk toplumunun yaklaşık dörtte üçünün, hem LGBT gibisi sapkın akımların hem de aile kıymetlerine karşı yapılan hücumların kabul edilemez olduğunu ve Türk toplumunun buna karşı uyanık olduğunu gösteriyor. Lakin bunun daima olarak gündemde tutulması ve buna karşı önlemlerin alınması koşuldur.” sözünü kullandı.

Yasal düzenleme

Türk toplumunun en büyük gücü olan aile pahalarını güçlü bir biçimde sürdürebilmek için çaba etmek gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Sadece bu akımlara karşı uyanık olmak yetmez. Tıpkı vakitte bugün bile çok canlı olan aile kıymetlerimizi sahiden arttırarak, bunları özendirerek nasıl sonraki kuşaklara taşıyabiliriz bunlarla ilgili projelerin ortaya konulmasının mecburî olduğu kanaatindeyim. Ayrıyeten aile sorunu yalnızca toplumsal bilimlerle ilgili bir husus olarak görülmemelidir. Toplumsal bilimlerin çabucak her alanını kapsayan çok disiplinli bir çalışma alanı olduğu ortadadır. Ailenin iktisatla, hukukla, sosyolojiyle, kültür, medeniyet ve manevi kıymetlerle ilgili kısmı vardır. Hasebiyle bütün bunları kapsayacak ve çok disiplinli bir biçimde hususları ortaya koymak, bu çerçevede sizlerin sivil toplum olarak ortaya koyduğunuz fikriyata dayanak verecek üniversite topluluğundan da takviyeleri çoğaltmak durumundayız. Ayrıyeten bu hususla ilgili yasal düzenlemeler, başta anayasa düzenlemeleri olmak üzere buradaki taleplerin de sizler tarafından çok sesli bir formda Türk kamuoyunda gündeme getirilmesi; önümüzde aslında açık, şeffaf bir halde yürüttüğümüz anayasa imal sürecinde aileyle ilgili bahislerin da anayasaya girmesine katkı sağlayacaktır. Ben bu çerçevede ortaya koyduğunuz gayretin hem dönemsel hem de Türk toplumunun geleceği bakımından olağanüstü hayati olduğu kanaatindeyim. Sizlerin de farkında olduğunuz üzere karşımızdaki tehlike, tehdit sandığımızın çok üstünde, çok büyüktür. Buna karşı bizim de gerekli önlemleri almamız ve bu mevzuda hareket etmemiz kaidedir. Son kelam olarak şunu söylemek isterim. Aile sorununu siz Kuvayımilliye’ye bağladınız… Aileyi korumak ulusal bir ödevdir, ulusal bir yükümlülüktür, sorumluluktur. Türk toplumunun en güçlü yapısını inşallah bundan sonraki jenerasyonlara en kuvvetli formda aktarmak boynumuzun borcudur.”

Eryılmaz: Dayatmalara müsaade edilmemeli

Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz da platformun çalışmaları hakkında TBMM Başkanı Kurtulmuş’a bilgi verdi.

Eryılmaz, yeni anayasa değişikliği sürecinde, medeniyetin temeli olan Türk aile yapısının korunmasına ve aile kurumuna yönelik tehditlerin bertaraf edilmesine dair değişikliklerin yer almasını istediklerini söyledi.

Platformun, LGBT konusunda 150 bin vatandaştan ıslak imzalı dilekçeler topladığını hatırlatan Eryılmaz, “Bu dilekçelerde, LGBT propagandasının yasaklanması ve örgütlerinin kapatılmasına ait teklifimizin en kısa müddette Meclis’te gündeme alınmasını istiyoruz. Kelamda onur haftası, kelamda onur ayı münasebetiyle ülkemizde gerçekleştirilen LGBT propaganda faaliyetlerine müsaade verilmemesini, yalnızca yürüyüşlerin değil eğitimden kültüre, spordan sanata, toplumsal hayattan ticarete, her alanda yapılan propaganda ve dayatmalara müsaade edilmemesini istiyoruz.” dedi.

Büyük Aile Platformu, ailenin korunmasına yönelik talepleri iletti

Eryılmaz, görüşmenin akabinde gazetecilere yaptığı açıklamada, verimli bir görüşme gerçekleştirildiğini belirtti.

Görüşmede taleplerini lisana getirdiklerini kaydeden Eryılmaz, şöyle devam etti:

“Görüşmede üç talebimiz oldu, onları ilettik. Yeni anayasa sürecinde ailenin korunmasına dair hususların yer almasına ve aileyi ifsad eden konulara dair önlemlerin alınmasına ait talebimizi ilettik. Bundan yaklaşık 1,5 yıl evvel 150 bin vatandaşımızdan imza topladık, Meclise arz ettik. Bu, LGBT propagandasının yasaklanması ve LGBT derneklerinin kapatılmasıydı. Tüm siyasi parti önderlerine ve milletvekillerimize davette bulunduk, ‘Bunu siyaset üstü husus olarak değerlendirin ve bunlar artık yasaklansın.’ Rusya, Çin, Polonya üzere 24 ülke LGBT propagandasını yasakladı. LGBT propagandasının yasaklanmasını istiyoruz. Bununla ilgili halkımızın haklı talebini Meclisimize sunduk ve sonuç istiyoruz. ‘Sözde onur ayı’ aktiflikleri kapsamında ülkemizin pek çok yerinde etkinlikler yapılıyor. Bunlar aile yapımıza ziyan veriyor. Bu aktifliklerin de yasaklanmasını istiyoruz.”

Eryılmaz, yeni anayasa çalışmasında ailenin korunmasına ait hususların yer alması gerektiğini tabir ederek, LGBT propagandasının yasaklanması ve LGBT derneklerinin kapatılmasına yönelik düzenlemelerin takipçisi olacaklarını bildirdi.

Muhabir: Ali Kemal Akan,Kemal Karadağ