Tek Parti Dönemi - 1

28 2024 - 13:01

Tek Parti Dönemi – 1

(Last Updated On: 03/09/2020)

Milli mücadele sırasında oluşturulan 1. Meclis’in demokrat ve ülkenin tamamını temsil eden bir meclis olduğunu biliriz. Tüm zümrelerin fikirlerini açıkça söyleyebildiği bu meclis bir savaş yönetmiş ve kazanmıştı.  Tabi kazanmayı resmi tarihe göre söylemek gerekiyor. Her neyse nitekim Anadolu toprakları elde tutulabilmişti. Ancak bu meclis feshedildi ve yerine 2. bir meclis kuruldu. Kurulan bu meclisin ise Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu CHF yoğunluklu olması ve muhalif bir düşünce barındırmaması ise çok manidardı. Bu meclis ile rejim değişikliği gerçekleştirildi. Bu rejim değişikliği ise meclise emri vaki şeklinde getirilerek basit çoğunlukla bir kanun gibi geçirildi. Bunu da o günkü CHF yaptı. Ne kadar demokrat ve Anayasa’ya ne kadar uygun değil mi! Peki neden 1. Meclis feshedildi ve neden 2. Meclis’e tek bir parti hâkim oldu. Cumhuriyet, halkın egemen olduğu ve yönetime milletin iradesinin hâkim olduğu bir rejim değil midir? Bütün halkın iradesi tek bir partiden mi ibaretti? Hiç mi muhalefet bir düşünce yoktu? Maalesef vardı ama yoktu. Çünkü buna izin verilmiyordu. Cumhuriyet ilanında padişahın yetkilerinden daha fazla yetkilere sahip olan Cumhurbaşkanlığı makamının olması ise mutlak bir yönetim ile idare edilen Cumhuriyeti anlatıyordu.  Muhalefetsiz bir parlamenter sistem hâkim kılınmıştı. Padişahın otoritesini demokrasi ve özgürlük için kısıtlamamış mıydı İttihat ve Terakki? Peki, padişahı devirdikten ve hanedanı tasfiye ettikten sonra neden bu dikta yönetimi kuruldu? Amaç halkı hâkim kılma mıydı yoksa yönetimi ele geçirerek mutlak bir irade mi oluşturmaktı? Tek parti dönemini 1914-1918 ve 1927-1946 yılları arasında ele alırız ancak muhalefetin neredeyse hiç var olmadığı dönemler ise 80 yılı(1877 ile 1946) bulmaktaydı.  Çünkü bu dönemler de yapılan seçimlerin atama usulü ile olması örgütlü bir muhalefetin oluşmasını engellemişti. Muhalif bir düşünceyi geçtim temel konularda eleştirinin bile yapılamayarak çıkarılan kanunların demokratik ve hukuka uygun olduğu söylenebilir mi! Dikkat ederseniz tek parti döneminde ülkeyi etkileyecek radikal değişimler yapıldı. Bu radikal değişimlerde ne halka soruldu ne de halk tarafından reddedilmiş olması rağmen önemsendi.

TEKKE VE ZAVİYELERİ KAPATMA KANUNU

Yok kanun yap kanun ilkesi ile hareket edilmesi ve Anayasa’ya bile aykırı olabilecek kanunlar çıkarılması ise mesela Tekke ve Zaviyeleri Kapatma Kanunu’nun Anayasa’nın 75. Maddesi’ne aykırı olması gibi meclisin ve ülkenin nasıl yönetildiği hakkında net bir bilgi veriyordu. Diğer taraftan her ne kadar çok partili döneme geçilmiş de olsa tek parti döneminde yapılan radikal inkılâpların ve Anayasa’nın hiçbir şekilde değiştirilmesine izin verilmemiş olması ve değişime kalkışanlara ise darbe yapılması, idam edilmesi, faili meçhul cinayetlerle susturulması ve hukuksuzca yargılamalar sonucu yıllarca hapse mahkûm kılınması hala bu dikta rejiminin devam ettiğini göstermekteydi. Ülkenin üzeri anti-demokratik dikta rejimi ile kaplanmıştı. Bu böyle yıllarca devam etmiştir. Aslında eleştriyel yaklaştığınızda neden bir partinin tüzüğünde yer alan ve amblemi olan hususlar Anayasa’da yer almaktaydı? Neden tüm ülke bu altı umdeyi benimsemek zorundaydı? Partiler belli düşünceler etrafında toplanan sivil toplum kurumlarıdır. Anayasa ise tüm ülke halkına hitap edecek ve hukuki düzenlemeleri sağlayan kurallar bütünü olduğuna göre neden anayasa tek bir partinin düşüncesinin etrafında şekillenmişti? Tek bir cevap var aslında kimsenin geçmişten beri dillendiremediği ancak günümüzde özgürce dillendirebildiğimiz gerçekleri anlatan tek cevap… Parti tüzüğü ile yönetilen bir mutlak bir Cumhuriyet rejimi, mutlak bir otorite… İsterseniz bu Mutlak Cumhuriyet yönetiminin yaptıklarına bir dahaki yazıda değinelim. Kalın sağlıcakla…

 

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.