Tek satır kod bilmeden ABD başkanlarını hackledi! İşte sırrı…

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Hackerlar günümüzde internetin her alanında karşımıza çıkabiliyor. Her ne kadar suç olarak görülse de büyük yazılım firmaları da herhangi bir açıkları olup olmadığı konusunda hackerlara başvuruyorlar. Kimi gençler ‘beyaz şapkalı hacker’ olmak için eğitimler alıyor, kimisi de bu konuda doğuştan gelen yeteneklerini kullanıyor. Marcel Lazar Leher de yeteneklerini kullanarak birkaç tık ile işini halleden isimlerden biri.

‘GUCCİFER’ LAKABIYLA TANINIYOR

Marcel Lazar Leher kısaca Guccifer, Macar bir baba ile Rumen bir anneden 1972 yılında Romanya’nın Arad şehrine bağlı Sambateni köyünde dünyaya geldi. Guccifer isminin ortaya çıkış hikayesi ise Gucci markası ile Lucifer kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Guccifer lakabıyla tanınan Marcel’in aslında tam bir mesleği yok. Geçimini günlük işlerden sağlayan biri. Evli ve bir kızı olan Marcel’in herhangi bir kodlama eğitimi, hatta lise eğitimi bile bulunmuyor. Peki nasıl oldu da ABD başkanlarını bile hackleyip Beyaz Saray’ın en gizli bilgilerine ulaştı?

BİLGİSAYAR BİLGİSİNE SAHİP DEĞİLDİ

Ailesini geçindirmek için çalışan normal bir vatandaş Marcel. Yakın çevresinin dediğine göre ise paraya düşkün olmayan, maddiyata önem vermeyen dar gelirli bir insan. Neredeyse bilgisayar bilgisine bile sahip değil. Ortalama bir insan nasıl bilgisayar kullanıyorsa, Marcel de öyle bilgisayar kullanıyordu. Fakat oldukça meraklı bir adamdı. O merakı yaşadığı köyden kalkıp Amerika’ya gitmesine sebep oldu. İlk olarak futbolcu ve ünlü isimlerin sosyal medya hesaplarının güvenlik sorularını yanıtlayıp hesaplarını ele geçirdi. Daha sonra da bu hesaplardaki yazışmaları medya ile paylaşmıştı.

İNSANLARI ‘CEZALANDIRMAK’ İSTEDİ

Bu yaptıklarından sonra hapis cezası aldı. Sicili temiz olduğu için ve pişmanlığından ötürü cezası ertelendi. İnsanların Gmail gibi servislerini dikkatsizce kullandıkları için onları cezalandırmak istediğini söyledi. Hatta bu durumu, “Amerika’nın ve dünyanın en önemli siyasi isimlerinden biri olan kişinin mail adresinin güvenlik sorusu, okuduğu ilkokulun adıydı, bir diğerinin güvenlik sorusu en sevdiği öğretmenin adıydı. Sosyal medyada bu kişileri araştırarak doğru cevabı bulmak sadece birkaç günümü aldı. Amacım onları sadece cezalandırmaktı” diyerek açıkladı.

GEORGE BUSH’UN BİLGİLERİNİ ÇALDI

Daha sonra da George Bush ve Bush Ailesi’nden birkaç kişinin daha e-posta hesaplarını ele geçirdi. Ele geçirdiği hesaplardaki birçok belgeyi ise yine medya ile paylaştı. 2013 yılında ABD Genelkurmay Eski Başkanı ve Dışişleri Bakanı Colin Powell’a ait olan hesapları ele geçiren Marcel, bu olay için de, “Belki de birçok insan için çok zor gibi görünen bir iş ama bu kadar önemli bir kişinin şifresi büyükannesinin adıydı ve ben bu kişinin büyükannesine olan düşkünlüğünü sosyal medya hesaplarını takip ederek, Wikipedia ile keşfettim” açıklamasını yaptı. Marcel’in bir sonraki hedefi Romanya’nın ünlü diplomatı Corina Cretu oldu. Marcel, kısa sürede Cretu ile Powell arasındaki duygusal e-posta mesajlarını ifşa etti.

KENDİNİ İFŞA ETMEYE BAŞLADI

Cretu’nun Yahoo hesabını ele geçiren Marcel bu olay için ise, “Güvenlik sorusunun cevabı Facebook hesabında saklıydı, okuduğu ilkokulun adını öğrenmem gerekti, ben de doğduğu bölgedeki okulların isimlerini denedim ve sonunda başardım” ifadelerini kullandı. Bu olay ile beraber Marcel kendini de ifşa etmeye başladı ve Rumen güvenlik güçleri tarafından evine bir baskın yapıldı. Evinde orta halli bir telefon ve basit bir bilgisayar haricinde hesabını ele geçirdiği kişilerin hesaplarından indirdiği dosyalar bulundu. Bu kanıtlar ile beraber yeniden yargı karşısına çıktı.

PAZARLIK KOZU İÇİN…

Yıllardır işsiz olan Marcel, internette yayınlanan çalıntı e-postalardan oluşan devasa bir arşiv olan ‘benim işim’ olarak adlandırdığı şeyden büyük gurur duyduğunu dile getirdi. Ayrıca bu arşivin, ABD yetkilileriyle pazarlık kozu olarak kullanmak için sakladığı daha da büyük bir arşivin parçası olduğunu söyledi. Gizli arşivin Beşar Esad’dan çaldığı e-postaları içerdiğini iddia etti. Fakat Marcel tek kelime Arapça bilmiyordu.

‘GİZLİLİK KARŞITI SAVAŞÇI’ OLARAK GÖRÜYORDU

Bilgisayar korsanlığından para kazanıp kazanmadığını soranlara, “Tek bir doları geçin, bir sent bile kazanmadım” diye tepki göstermişti. Marcel, kendisini WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange ve eski Ulusal Güvenlik Ajansı çalışanı Edward J. Snowden ile aynı tarafta savaşan bir gizlilik karşıtı savaşçı olarak görüyordu.

HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ

Marcel her ne kadar Romanya’da yargı karşısına çıksa da ABD’de yargılama talebinde bulundu. ABD’de yargı karşısında Marcel her şeyi itiraf etti ve bilgileri nasıl ele geçirdiğini oldukça açık bir şekilde anlattı. Ajanlık suçlamalarını reddeden Marcel’in tek amacı ün kazanmaktı ve güvenliğe önem vermeyen insanları cezalandırmaktı. Yapılan araştırmalar ve tetkikler sonucunda Marcel’in yüksek bir IQ seviyesine sahip olduğu ve Obsesif Kompulsif Bozukluğu (OKB) tespit edildi.

CLİNTON’IN HESABINI DA MI ÇALDI?

Başlangıçta eski Başkan George W. Bush’un resim yapmaya başladığını açıklamasıyla ünlü olan Guccifer, daha yakın zamanda Hillary Clinton’ın özel e-posta adresini ifşa etti ve onun özel sunucusuna da girdiğini söyledi. Gerçi kendisi bu iddiayı destekleyecek hiçbir kanıt sunamadı. Mayıs 2016’da, Adalet Bakanlığı ile yapılan anlaşmanın bir parçası olarak Guccifer, Bush ailesinin bir üyesi ve eski Clinton danışmanı Sidney Blumenthal’in e-posta hesaplarını hacklediği için federal suçlamaları kabul etti.

Birtakım kaynaklar halen Clinton’ın hesabını ele geçiren kişinin Marcel olduğunu ifade ediyor. Bir diğer güçlü iddia ise Clinton’ın hesaplarının organize çalışan bir Rus hacker grubu tarafından ele geçirildiği, eylem sırasında Marcel’in kullandığı yöntemlerden ve paylaştığı belgelerden faydalandıkları için de ‘Guccifer 2.0’ ismini kullandıkları yönünde.

52 AY HAPİS CEZASI

Eğer gerekli deliller bulunabilseydi Marcel’i en az 46 yıllık bir hapis cezası bekliyordu. Her ne kadar Clinton Davası’ndan beraat etse de 2016 yılında 100 ABD vatandaşına dair işlediği siber suçlardan ötürü 52 ay hapis cezasına çarptırılan Marcel, talebi üzerine Romanya’ya iade edildi.