BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Şırnak’ın Silopi ilçesinde katıldığı Nevruz kutlamalarında, başkomisere hakaret ederek tokat atması, ekranlarda olayı görenler tarafından nefretle izlendi. Terör örgütüne üye olmak suçlaması ile yargılanırken 2007 yılında seçilerek cezaevinden TBMM’ne giren BDP milletvekili Sebahat Tuncel’in sıfatına ve konumuna yakışmayan bu davranışı bin yıllık kardeşliğe atılan tokattı aslında… Sabahat Tuncel’in yanı sıra, elindeki  taşı polise atmak üzereyken  görüntülenen BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız da ayrı bir çirkinlik. Batman’daki Nevruz kutlamaları esnasında, polisin müdahalesi üzerine elindeki taşla yol kesme görüntüleri basına yansıyan BDP Milletvekili Bengi Yıldız, aynı durumun tekrar yaşanması halinde bu kez taşı atacağını söyleyerek bir de tehdit etti. Bunlar yetmezmiş gibi Van’da, BDP İl Teşkilatı tarafından düzenlenen nevruz kutlamalarına katılan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, kontrol noktasında tartıştığı bir polis memurunun başından şapkasını çekip aldı. Geçen günlerde Hakkari’de görev yapan bir Polis, yüzlerce kişi tarafından öldüresiye dövülüp, öldü diye yol kenarına atılarak linç edilmişti. Nevruz kutlamaları için kurulan platforma bölücübaşı terörist Abdullah Öcalan, bazı PKK’lıların fotoğrafları, terör örgütünü simgeleyen bezlerin yanı sıra, Türkçe ve Kürtçe pankartlar asıldı. BDP Grup Başkanvekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız, önceki günkü kutlamalar sırasında PKK’lıların giydiği elbise ve Mekap ayakkabısıyla yaptığı konuşmasında. “Üzerimize gelseydiler taş da atacaktık” dedi.

Son biriki gün içinde peşpeşe yaşananlar  BDP’lilerin zihniyetini  gösteren  ibretlik olaylar olarak hafızalarımızda yerini aldı.Bir gazete bunu  “al sana açılım” başlığıyla haber yapmış…haksız mı?

OLAN OLDU BİR KERE

BDP’li Tuncel’e; Başbakan Erdoğan ‘densiz’ MHP lideri Bahçeli ‘çapulcu’ eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise ‘Yazıklar olsun’ demiş. Ayrıca, Şırnak Emniyeti BDP’li Sebahat Tuncel hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Ne fark eder ki? Olan oldu bir kere. Vatandaşlarımız olayları sessiz bir vakarla izliyorlar. Ama içlerinde her gün bir şeyler de kırılıyor. Nedir bu düşmanlık, bu kin ve nefret? Türkiye’de yakın zamana kadar düşünülmesi bile hayal edilemeyen değişimler yaşanıyor. Düne kadar söylemeye cesaret edemedikleri şeyler fazlasıyla yasalaştı veya hoşgörüyle karşılanıyor. Amaç illa Türk Devleti’ni rencide etmek, Türk milletinin sabrını test etmekse diyecek bir şey yok. Makam, mevki sahibi kişilerin daha sorumlu davranarak tahrik edici olmamaları gerekir. Bir yandan barış, kardeşlik deyip öte yandan kitleleri tahrik edecek tavır ve söylemler neyi amaçlıyor? Özürleri kabahatlerinden büyük , “Devlet ne yapmaya çalışıyor? Bunun hesabını versin bu halka.diye cevap veriyor, “Üzerimize gelseydiler taş da atacaktık” diyebiliyor bir milletvekili!!! Polise gelince bir kere daha düşünmeleri gerekiyor. Bakın BDP’liler ve terör örgütü sempatizanları, üniversite öğrencisine, meydanlarda hak arayan işçiye, emekliye, gazeteciye askere benzemiyor maalesef. Adama kameraların önünde tokadı patlatıyor. Bazen televizyon ekranlarında polisin öğrenciye, işçiye ve insanlara ne kadar sert müdahalede bulunduğunu görür şaşardım. BDP’lilerin karşısındaki polisin ise acizliği içimi sızlattı ne yazık ki!!! Yumurta atan gençlere tekme tokat girişen polisin, kendisine tekme tokat girişenlere karşı yumurta kadar hareketsiz kalması anlaşılır gibi değil ???  Daha geçtiğimiz yıl açıkça devlete küfreden ve meydan okuyan Osman Baydemir gibi isimler karşısında da  fazla tepki gösterilmemişti. Bundan cesaret alanlar bugün gemi iyice azıya almış durumdalar. Devlet bu kadar aciz duruma düşürülünce kaçınılmaz olarak itibar kaybı ve hakaret peşinden geliyor. Bunlar yetmezmiş gibi, “İmralı’da devlet görevlileri ile görüşmelerinin devam ettiğini ifade eden teröristbaşı Öcalan, “Uzlaşırsak umut var diyeceğim; olmazsa ben yokum diyeceğim. İşte KCK mi devreye girer, başka bir şey falan mı devreye girer bilemem. Çözüm gelişmezse topyekün savaş gelişir, topyekün savaşa karşı topyekün savunma yaparlar” ifadelerini kullandı…” Bir TV programında BDP  MYK üyesi  Ayhan Bilgen; teröristbaşının (Öcalan’ın)  üç aşamalı projesini savunarak, akan kanın durması!!!  için siyasi iktidarların irade koyması gerektiğini ileri sürebiliyor. Bugüne kadar PKK’lı teröristlerin akıttığı kan ne olacak? Ondan bahseden yok. Allah memlekete zeval vermesin ama bu tutumun sonu hiç iyi görünmüyor. İnsanları sürekli tahrik ederek, terörist eylemlerle masum insanların kanını akıtarak, analara gözyaşı döktüren teröristlere ve uzantılarına milletin nereye kadar sabredeceğini kestiremiyorum.