Öz dilde eğitim adı altında bir taleptir gidiyor. Balkan kökenli kesimin içerisinde de çatlak sesler çıkmaya başladı hemen modaya uyup. “Boşnakların hala asimile edilemediği” gibi abes bir fikirle ortaya atlayan Selahattin isminde bir arkadaş aynen şöyle yazıyor (bosnakdunyasi.com) isimli bir web sitesinin kendisine ayırdığı köşesinde: “Bu ülkede 5 milyon Boşnağın tamamen asimile olduğunu düşünenler yanılır.” Türkiye, ne zaman Boşnak asimilasyonu yaptı ben bilmiyorum. Kendi kendilerine asimile oluyorlar ise bunu Türkiye ve Türk sevgisine bağlamak gerekmez mi? Devam ediyor Selahattin Bey: “Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılacak etkili çalışmalar ile Boşnak nüfusunun yoğunlukta olduğu bölgelerin ilköğretim okullarında Boşnakçanın “Seçmeli Ders” olarak haftada 1 saat dahi olsa verilmesini istememiz gerektiğini düşünüyorum. Kültürümüzü yaşatabilmemiz için olmaz ise olmazımız dilimizdir.” 7 yaşındaki minicik evlatlarımızın arkadaşlarına bakış şekillerini değiştirelim yani. “O Boşnak çocuğu, bu Çerkez çocuğu, ben Türk çocuğuyum” gibi kafalarını allak bullak edecek fikirler sokalım diyor Selahattin Bey. Samimi de değil ayrıca. Haftada bir saat olsun yetermiş. Amaç öğrenmek değil yani misal yaratmak. Çocukları büyüklerin işlerine alet etmek niyet. Bu desteksiz fikirlere, arkasını hiç düşünmeden yazılan cümlelere göz yummamak gerekiyor. Bosna Hersek’te Türkiye’yi anavatanı olarak gören, eğitim verilmemesine rağmen tamamen kendi arzusuyla Türkçe öğrenen, bilen ve konuşan onca insana haksızlık ediliyor. Dönüp tarihe bakarsak Tarihçi Erhan Afyoncu’nun ifadesiyle “Osmanlı’da bile ki etnik çeşitliliği çok geniş olan bir imparatorluktu, resmi dil her zaman Türkçe’ydi.”
TÜRKÇE ÖĞRENSİNLER
İlk meclis açıldığında Ermeni, Rum ve Araplar kendi dillerinin de resmi olması için çok uğraşmışlardı ki sebebi bellidir. O dönem büyük devlet adamı Ahmed Vefik Paşa “Gelecek seçime 4 yıl var. Akılları varsa bu süre içinde Türkçe öğrenirler” demişti. Bir diğer ufak çatlak sesler de tamamen kişisel, üç beş ayrılıkçı Pomak’tan geliyor. “Bağımsız Pomak Hareketi” adı altında bir akım yaratmaya çalışan ancak tamamen başarısız olan birkaç kişiden bir tanesinin yazdıkları çok anlamlı: “Bizim derdimiz basit. Ben Pomak dilimi öğrenmek istiyorum, ben Pomak olarak kültürü bilmek ve yaşamak istiyorum, ben Pomakça eğitim imkanının vatandaşı olduğum ülke eğitim bakanlığınca verilmesini istiyorum. Çünkü ben vergi veriyorum ve benim verdiğim bilgiler ile bu ülkede okullarda İngilizce, Almanca, Fransızca öğretiliyor. Benim verdiğim vergiler ile bu ülkede imamların maaşları ödeniyor. Eğer bunları istiyor olmak emperyalizme alet olmaksa napalım oluruz. Ama hakkımız olanı istemekten vazgeçmeyiz.” Bu cahil şahsiyete ve bu umutlardan beslenenlere toplu cevap olsun yazacaklarım:
“Bizim derdimiz daha basit arkadaşım. Yaşadığın ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti ve bu ülke senin kültürünü ve dilini öğrenmeni ne zaman engelledi ya da yasakladı ben bilmiyorum ve duymadım. “Pomakça öğrenilmesin” ya da “Pomakça konuşulmasın” diye bir tavır ya da yasa görmedim. Devlet eliyle verilecek Pomakça eğitim imkânının tercih edenlere ne gibi bir fayda sağlayacağını da anlayabilmiş değilim. Bu enteresan isteğin arkasında ne gibi enteresan fikirler yatıyor merak etmiyorum çünkü çok belli. Sen vergi veriyorsun da biz vermiyor muyuz? İmamların maaşlarının vergilerimizden ödenmesi neden seni rahatsız ediyor? İmamlar devlet memuru değil mi? Maaşları sana göre nereden ödenmeli? Yanısıra bunun konunla ne alakası var? Derdin nedir imamlarla? Emperyalizme emellerin için alet olabileceğini de söylemişsin. Kimliğin belli yani. Kültürünüzü yaşamanıza, öğrenmenize kim mani oldu? Asimilasyon yapan mı var? Türkçe ile hangi derdinizi anlatamadınız şimdiye kadar? Türkçe neyinize yetmiyor?”
Siz üç-beş kişinin karşısında vergisini vermekte olan milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün dilimiz Türkçemiz ile ilgili sözüne bağlıyız biz:
“Milli eğitimin ne demek olduğunu bilmekte hiçbir tereddüt kalmamalıdır. Bir de milli eğitim esas olduktan sonra onun lisanını, usulünü, vasıtalarını da milli yapmak zarureti münakaşa edilemez.”
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce